Page 119 - Gastronomi Dergisi
P. 119
GA STR O N O Mİ
mekân
Carpaccio’nun tarifi, Giuseppe Cipriani
tarafından 1950’de favori müşterisi ünlü
Venedikli Kontes Amalia Nani Mocenigo
için geliştirildi. Kontesin doktoru tarafından
katı bir diyet programına alındığı söylenir.
Giuseppe, Kontes alışageldiği antrikotu
sipariş edemediği için onun yerine
hardal ve worcestershire sosu ile hafifçe
baharatlandırılmış, en ince dilimler halinde
çiğ birinci sınıf dana etinden oluşan yağsız
bir yemek hazırlıyor. Bu tarif o zamandan
beri bir klasik haline geliyor ve yemeğe
Rönesans dönemi Venedikli Ressam Vittore
Carpaccio’nun adı veriliyor.
Mekânın imza kokteyli Bellini, 1930’larda
Venedik’in efsanevi Harry’s Bar’ında
yaratılıyor. Prosecco ve taze püre haline
getirilmiş beyaz Veronese şeftalilerinden
oluşan basit ancak zarif bir kokteyl.
Giuseppe Cipriani, kokteyline 1948’de Bellini
adını veriyor çünkü benzersiz pembe rengi
ona 15. yüzyıl Venedikli Sanatçı Giovanni
Bellini’nin bir tablosundaki bir azizin togasını
hatırlatıyor.
Samimi, geleneksel ve
sıcak bir atmosfer
Cipriani, misafirlerine samimi, zamansız
ve geleneksel bir düzen içinde sıcak bir
atmosfer sunmayı amaçlıyor. Her detay,
misafirlerin kendilerini özel hissedecekleri bir
ortam yaratmak için düşünülmüş.
Mekânın zamansız
değerleri, 1931’de olduğu
gibi bugün de geçerli.
İstanbul’un şefi: Stefano Mason
İstanbul’un şefi Stefano Mason 2013
yılından bu yana Cipriani ailesinin bir parçası.
Marka ile 11 yıldır birlikte olduğundan,
sağlam bir temele ve mutfak hazırlıkları
hakkında derin bir bilgiye sahip. Menüleri,
İtalyan geleneğinden ve “del bel paese”
(güzel ülke) olarak bilinen İtalya’nın tipik
lezzetlerinden ilham alıyor. Bir İtalyan
restoranında yemek yediğinizi hayal edin;
yüksek kalitede zeytinyağı, domates sosu,
parmesan peyniri ve elbette makarna
bulmayı beklersiniz... Cipriani İstanbul
bunun için gerekli olan tüm unsurlara sahip,
klasik ama bir o kadar da otantik bir İtalyan
gastronomi deneyimi sağlıyor.
119