Page 83 - Gastronomi Dergisi
P. 83
“ GA STR O N O Mİ
şef
Michelin süreçlerinin
getirdiği disiplin
ve mükemmeliyet
anlayışını, Türk
mutfağına olan
yaklaşımımda da
”
kullanıyorum.
İspanya ve Hollanda’da edindiğiniz
deneyimler kariyerinizi nasıl
şekillendirdi? Özellikle bu deneyimlerin
Türk mutfağına yaklaşımınızı nasıl
etkilediğini anlatır mısınız?
Türk mutfağına öncelikle özgün tarzıyla
yaklaşıyorum ve geleneksel yöntemleriyle
öğreniyorum; bu bilgiyi edindikten sonra,
modern teknikler kullanarak ilham aldığım
başka tabaklar oluşturuyorum. İspanya ve
Hollanda’daki Michelin Yıldızlı restoranlarda
geçirdiğim zaman, sadece teknik anlamda
değil, aynı zamanda malzemelere olan saygı
ve detaylara verilen önem açısından da
büyük bir etki yarattı. Michelin süreçlerinin
getirdiği disiplin ve mükemmeliyet anlayışını,
Türk mutfağına olan yaklaşımımda da
kullanıyorum.
AQUA Restaurant’ta özellikle deniz
ürünleri konseptine geçişte önemli
bir rol oynadınız. Restoranın yeni
menüsünün ve imza tabağınızın
hikayesini sizden dinlemek isteriz.
AQUA, aslında başlı başına bir imza
niteliğinde. Otel içinde bir şef restoranı
oluşturma yolundaki ilk adımımız diyebilirim.
Deniz ürünleri konseptine geçişle birlikte,
misafirlerimize daha rafine ve denizle
özdeşleşen bir gastronomi deneyimi
sunmayı hedefledik. Yeni menümüz,
denizin derinliklerinden ilham alarak,
taze ve yerel malzemelerle hazırlanan
tabaklarla şekillendi. Bu geçişte benim için
önemli olan, her tabağın kendi hikayesini
anlatabilmesiydi. İmza tabaklarımız da
bu felsefenin bir yansıması. Bu sadece
başlangıç; gelecekte bu konseptin
ikinci perdesini de hayata geçirebilmeyi
hedefliyorum.
83