Page 128 - Gastronomi Dergisi

GA STR O N O Mİ

mekân
Tek masalı

çok havalı

Franck

Bistro

3 Michelin yıldızlı restoranda
geliştirdiği tekniklerini sanata
dönüştüren, 20 yıllık çalışma hayatını
Fransız ve dünya mutfaklarına
yoğunlaştıran Şef Franck G.
Bruwier, tek masalı konseptiyle
ilgi çeken Franck Bistro’nun da
sahibi. Her akşam bir misafir
grubu ağırlayan, misafirlerine özel
menü sunan ve samimi duygularla
sarmalanmak isteyen herkese
kapısı açık olan Frank Bistro’yu,
“Düşünüyorum öyleyse pişiriyorum”
mottosuyla yol alan Bruwier ile
konuştuk.

Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Aile evimizde çok fazla kişiyi misafir olarak
ağırlıyorduk. Her şey, her zaman masayla
daha çok alakalıydı. Aile masamızda hep
protokoller vardı ama hepsi özgürlük ve
neşe adı altındaydı. Estetik disiplini söz
konusuydu. İnsanları masanın etrafında
iken tanırsınız. Başka bir deyişle, “buluşma
havuzu” ve insanları tanımanın diplomatik bir
“Tüm yıl boyunca bir imza yoludur masa.
yemeğiniz olamaz.” Genç yaşta ailemi terk ettim, kim olduğumu
ve ne yapabileceğimi öğrenmek için San
Francisco’ya gittim ve 5 yıl boyunca Fransız
şefler için çalıştım. Askerlik hizmetim için
Fransa’ya döndüm, 60’ların sonlarından
2000’lere kadar Fransız gastronomi
sahnesinin liderlerinden biri olan şef Alain
Senderens ile birlikte Lucas Carton’da ve
sonrasında Dışişleri Bakanlığında görev
yaptım. Hizmetimi tamamladıktan sonra,
Avrupa’da 3 Michelin yıldızlı bir restoranda
çalıştım. Daha sonra ise öz geçmişimi aldım
ve dünya turuna çıkmaya karar verdim. Dünya
çapında restoranlar ve yemek okulları açtım.
İngiltere, Meksika, Çin, Malezya, Japonya ve
Güney Kore… İstanbul benim son görevimdi.
Buranın coğrafi miras açısından çok ilgi çekici
olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple en uzun
kaldığım yer burası oldu.

Franck Bistro’nun açılış hikayesini
ve konseptin ortaya çıkışını sizden
dinlemek isteriz.
Ne yapmak istediğimi bilmiyordum.
Sadece pratik yapıyordum, birçok kişinin
düşünebileceği gibi arkasında stratejik

128