Page 111 - Gastronomi Dergisi
P. 111
G A S T R O N O M İ
röportaj
“Misyon-vizyon tanımı “Gastronomi turizmini, bir bölgenin veya şehrin
yapmalısınız”
Manifestosunu arayan Türkiye’nin yıllardır büyük bütçeler ayırıp içinde yeme-içme kültürüyle bağlantılı, keyif alan,
ciddi anlamda pazarlama yaptığını ancak vakit geçirmeyi seven, bundan dolayı bir kültürel
Gastronomi verimlilik ve sürdürülebilirlik anlamında etkileşime girmek isteyen insanların seyahatlerini
maalesef rekabetçi ülkeler arasında
bu yönde planlaması olarak tanımlayabiliriz.”
gerilerde olduğunu belirten Dinç Yıldız,
gastronomi turizmini, bir bölgenin veya
şehrin içinde yeme-içme kültürüyle
bağlantılı, keyif alan, vakit geçirmeyi sanata ve yeme-içme kültürüne çok fazla “Stratejik planlamanın
seven, bundan dolayı bir kültürel yatırım yaptı. 2003 yılında ‘Visit Japan’ temelinde hikâye yatıyor”
etkileşime girmek isteyen insanların ile yeme-içme temel politikalarından biri
seyahatlerini bu yönde planlama yöntemi haline geldi. Ama bu yemek değil, bu Japonya örneğinde olduğu gibi
olarak tanımlıyor. bir kültür ve bu kültürü turizm planlama gastronomi turizminden bir ülkenin ciddi
stratejilerinin içine aldılar. Japonya’nın anlamda gelir üretebileceğine işaret
Gastronomi turizminde her ülkenin eden Yıldız, “Peru, 1994’e kadar hiçbir
olduğu gibi bir potansiyel misyon-vizyon turizm gelirleri 2003 yılı itibariyle stratejik şekilde gastronomiden gelir üretemeyen,
tanımı yapılması gerektiğini söyleyen planlamayla birlikte değişti. 2016 yılında gelir üretse de bizim gibi tekil anlamda,
Yıldız, “Her ülkenin bir kimliği, karakteri Japonya’ya giren, her turiste ajanslar bölgesel anlamda gelir üreten bir ülkeydi.
vardır, yani ben size bugün duruşları üzerinden bir test yapılıyor. Japonya’ya Şu an son 10 yıldır tam 9 kez gastronomi
sorsam, beş tane kimlik tanımlasam, gelme motivasyonunuz nedir? turizmi destinasyonu seçildi. Bu nasıl
bunların hepsini ülke ülke söylersiniz. Japonya’ya giren turistin yüzde 71,4’ü oldu peki? Peru’nun bütün yöneticileri,
Nasıl ki sos ve oradaki mutfak literatürü diyor ki ben Japonya’ya yemek içmek devlet erkanı dedi ki biz gastronomiyi
dediğim anda Fransa akla geliyorsa için geliyorum. Şu an burada stratejik stratejik planlama yöntemimize alıyoruz,
ya da ürün çeşitliliği anlamında son planlamanın önemi ortaya çıkıyor. Ben şu manifesto belirliyoruz. En büyük sıkıntımız
dönemde Peru geliyorsa, bir ritüel an Türkiye’de bunu söylüyorum, strateji bu. Nordik mutfağı diyoruz. Herkesin
dediğim anda Japonya akla geliyorsa, bilen birisi için en önemli şey veridir. dilinden düşmüyor. Bizim fine-dining
bir yokluk, kıtlık mutfağı dediğimde Türkiye’nin en büyük sorunlarından şeflerimizin de ilk gözünü açtığı yerler
insanların bir arada olduğu masanın biri veri! Gastronomi turizminden gelir biliyorsunuz Kuzey Mutfağı! Çok havalı
birleştirdiği terim dediğim zaman İtalya üreten bir Japonya’dan bahsediyoruz görünüyor herkese. Soruyorum, Kuzey
geliyorsa, aslında bunların hepsi ülkelerin ve Japonya bugün bu kadar mutfak Mutfağının meyvesi, sebzesi nedir?
bir misyon vizyon stratejisini, değerlerini değeri olmasına rağmen sadece iki şey Hiçbiri farkındaysanız ürünü satmıyor.
belirlediği stratejik planlamanın ürünüdür” üzerinden stratejik planlamasını yapıyor, Biz her seferinde ürünü satmaya
diye anlatıyor. bir mutfak kültürü, ritüelleri, diğeri sake çalışırken içli köftemizi, dolmamızı, anne
denen içki kültürü. Siz bugün dünyanın mutfağımızı, dönerimizi ürün üzerinden
Japonya bunu nasıl başardı? her yerinde suşi yiyebilirsiniz, her yerde giderken insanlar, devletler bu işin
Stratejik planlama noktasında Japonya kendinize göre suşi yapabilirsiniz ama matematiğini hikâye üzerinden belirliyor.
örneğini veren Dinç Yıldız şunları her yaptığınızda Japon ulus marka imajını O yüzden stratejik planlamanın temeli
aktarıyor: “Japonya 1600’lü yıllarda güçlendirirsiniz.” aslında hikâyede yatıyor” diye anlatıyor.
109