Page 135 - Gastronomi Dergisi
P. 135
G A S T R O N O M İ
agroarkeoloji
Günümüz gastronomi dünyası etnik
ve coğrafi özelliklerin arasındaki
farklılıklardan hareketle mutfak ve
sofra kültürünü etnik veya coğrafi
adlandırmaya göre tanımlıyor (Asya
mutfağı, Japon mutfağı, Türk mutfağı,
Ermeni mutfağı vb.).
Bu adlandırma da ister istemez
tamlamanın ilk sözcüğünün aklımızda
uyandırdığı ön kabul ve ön yargılar
ile o mutfağın ürettiği kültürün
Bu doğrultuda kültürel ve coğrafi yorumlanmasına da (maalesef) yansıyor. kadar geriye giderken prehistorik alanda
etiketlendirmeyi kullanan günümüz Söz gelimi milliyetçi çekişmelerin yapılan çalışmalar son derece sınırlı. Bu
gastronomi dünyasının sınırlayıcı doğurduğu (tarhana, baklava veya nedenle özellikle gelişen yeni teknolojiler
düşünsel ikliminden farklı olarak etnik, benzeri yemek ve tatlıların milliyetçilik ile sayesinde yazısız çağlarda neler
milliyetçi ve/veya coğrafi adlandırmalar etiketlendirilmesi) kültürel kodların da olduğunu anlamak artık kolaylaşmakta.
yerine tarihsel süreç içinde değişerek ister istemez mutfak kültürünü düşünsel Sadece yeme-içme alanı değil inanç,
gelişen iklim ve onun doğurduğu anlamda cendereye aldığı ve anlamı gündelik yaşam, ekonomi ve siyasi
coğrafi koşullar üzerinden sofra ve kendinden menkul “füzyon mutfağı” gibi anlamda da tarih öncesinde olanları
yemek kültürüne farklı bir bakış açısı garip sayılabilecek adlandırmalara dahi anlamlandırmak bu nedenle giderek
sunmaktadır. yol açtığı görülüyor. kolaylaşmakta.
Geleceğin biçimlenmesinde Artan bilgi birikimi ve mutfak kültürünün Sizin bu alanda çalışmalarınız
Agroarkeoloji’nin önemi konusunda hemen tüm bilim alanları ile yakınlaşması nelerdir?
neler söylersiniz? düşünsel sınırları aşıp yeni terminolojiler Ateşin Kültür Tarihi adlı kitabımla 2004
Zeka bilgiyi işlerken akıl bağlantılar üzerinden kavramsallaştırmayı da yılında başlayan süreç, Metro Gastro
kurar. Düşünce için söze, dile zorunlu kılıyor. Agroarkeoloji ve benzeri dergisi ve Metro Gross Market’in
gereksinimimiz olduğu kadar bağlantıları yeni terminoloji arayışları bu düşünsel desteğiyle yayınlanan Deneysel Bir
da kullanırız. Düşüncelerimizi söze döküp arayışların sonucu olarak karşımıza Arkeoloji Çalışması Olarak Hitit Mutfağı
kavramsallaştırırken seçtiğimiz sözcükler çıkmakta. kitabıyla devam etti. Hitit çivi yazılı
düşünsel arka planımızı da ele verir. Kısacası başa dönecek olursak metinlerinde geçen yeme ve içmeyle ilgili
Söz gelimi gastronomi sözcüğünün Agroarkeoloji toprağa ya da kana bilgilerden yola çıkarak ve etnoarkeolojik
olarak Hitit çekirdek coğrafyası sayılan
etimolojik açılımına baktığımızda dayalı milliyetçiliklerin dar ufku yerine Çorum’da yapılan alan çalışmaları
günümüzde kullandığımız anlama iklim ve coğrafyanın insana sundukları sonucunda ortaya çıkan bu kitap 2009
göre çok daha sınırlı bir adlandırma ile üzerinden oluşan kültürün bir parçası yılında Gourmand ödülünü aldı.
karşılaşırız. (Gaster=mide, nomos=yasa sayılabilecek mutfak ve gündelik
“mide yasaları”) Bu haliyle karın yaşam uygulamalarının kökenlerini 2011 yılında yazdığım Boğaz Derdi adlı
tokluğuna gönderme yapan ve anlamaya çalışmakta. Bunu yaparken kitap yenebilen bitkilerin arkeolojisi ve
konunun sınırlarını belirlemeye çalışan de geleceğe yönelik olarak mutfak tarihi üzerine. Bu çalışmaların bir sonucu
adlandırmanın günümüzün damak kültürünün terminolojisini genişletmeyi olarak Anadolu Mutfak Kültürü’nün
tadı ve sofra kültürü zenginliği içinde hedeflemektedir. Kökenleri ortaya çıktı ve işte bu kitapla
“eksik” kaldığı düşünülebilir. Bu konuda Ülkemizde ve dünyada bu alanda birlikte Agroarkeoloji, mutfak kültürlerine
Anadolu mutfağı, Türkiye mutfakları yapılan çalışmalar hangi düzeyde? iklim ve coğrafyanın bir fonksiyonu olarak
ve hatta Fransız mutfağı gibi pek çok bakmaya başladı. Bu yıl içinde yazdığım
örnek verilebilir. Kısacası Agroarkeoloji Daha önce de belirttiğim gibi yeme-içme ve halen İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde
günümüzde gastronomi alanında konusu antropoloji ve etnoloji açısından yayınlanmayı bekleyen
kullanılan terminolojinin eksikliklerini çok uzun bir süredir özellikle Ege Otları kitabıyla
gidermeyi de hedeflemektedir. Hatta Levi Strauss’un İzmir Büyükşehir
disiplinin kendi adı bile yeni olması çalışmalarıyla Belediyesi APİKAM
açısından bu konuyla ilişkilidir. başlayan süreçte (Ahmet Piriştina
dünyanın değişik Kent Araştırmaları
Yemek ve sofra kültürü dünyasının artan yerlerindeki Merkezi) yayınları
bilgi birikimi ile birlikte mevcut terimlere akademisyenlerce
ek ve kavramsal açıdan kapsayıcı yeni incelenmiş olup için hazırlanan İzmir
Mutfak Kültürü
terminolojilere yönelmesinin kaçınılmaz antropolojik açıdan
sonucu olarak daha önce duymadığımız konuya yaklaşımda kitapları da konu
üzerine yaptığım
pek çok yeni sözcüğün düşün herhangi bir sorun yok. çalışmalar
dünyamıza katılmakta olduğu (dijital tarım Ancak tarihçilerin mutfak
vb.) görülüyor. Agroarkeoloji de böylesi kültürleriyle olan ilgisi en arasında.
yeni terimlerden biri olarak karşımıza fazla Yunan ve Roma’ya
çıkıyor.
135