Page 63 - Gastronomi Dergisi
P. 63
GA STR O N O Mİ
röportaj
yemek sahnelerini hem görsel bir şölene
dönüştürmek hem de bu sahnelerin altında
yatan anlamları analiz etmek istedik.
Böylece, izleyicilerin edebiyata daha farklı bir
pencereden bakmasını sağlayacak bir proje
ortaya çıktı.
“Edebi Sofralar,” edebiyatın ve
gastronominin büyüsünü bir araya getiren
bir proje. Programımız, izleyicilere sadece bir
hikâye anlatmıyor; aynı zamanda geçmişle
günümüz arasında bir bağ kurarak, kültür ve
sanatın derinliklerine bir yolculuk sunuyor. “Edebi Sofralar, edebiyat
Herkesi bu büyülü yolculuğa davet ediyoruz.
eserlerinde geçen
Edebi Sofralar izleyicisine nasıl yemek sahnelerini
bir duygu ve düşünce aktarmayı
umuyorsunuz? görselleştirerek,
Edebiyat eserlerine yepyeni bir bakış açısı
sunmayı ve izleyicilerimizin bu eserlerin hikâyelerin atmosferini
atmosferine her duyularıyla dalmalarını ve derinliğini ekrana
sağlamayı amaçlıyoruz. Her bölümde,
izleyiciyi bir edebiyat eserinin derinliklerine taşımayı hedefleyen bir
çekerken aynı zamanda yemek sahnesinin
hikâyeye nasıl katkı sağladığını da gözler proje.”
önüne seriyoruz. İzleyiciler hem edebiyatın
büyüsüne kapılıyor hem de yemek
kültürünün bir hikâyeyi nasıl zenginleştirdiğini
keşfediyor. Program, edebiyatın yanı
sıra görsel sanatlarla da bir bağ kurarak,
izleyicilere estetik bir deneyim sunmayı durumlarına odaklanır. Dostoyevski’nin
hedefliyor. “Karamazov Kardeşler”inde yemek masası,
karakterlerin iç çatışmalarının ve duygusal
Maketlerin hazırlanma sürecini de hesaplaşmalarının geçtiği bir alan haline
sizden dileyebilir miyiz? Maketi gelir. Günümüzde ise yemek, bireysel
hazırlanırken en zorlandığınız sahne tercihlerin ve kültürel kimliklerin bir yansıması
hangisiydi? olarak işleniyor.
Maketlerin hazırlanması, projemizin en
yaratıcı ve bir o kadar da titizlik gerektiren Dünya Edebiyatı’ndan sahneleri
aşaması. Maketlerimiz, diorama sanatçımız seçerken hangi kriterleri göz önünde
Alper Bıçaklıoğlu tarafından büyük bir özenle bulunduruyorsunuz? Belirli bir dönem,
tasarlanıyor. Eserlerdeki yemek sahnelerinin yazar ya da tema önceliğiniz var mı?
geçtiği mekânların atmosferini, dönemin Sahneleri seçerken, hikâyenin derinliği
estetiğini ve hikâyenin ruhunu yansıtmak için ve yemek sahnesinin esere kattığı anlamı
her detay düşünülüyor. göz önünde bulunduruyoruz. Yazarın
En zorlandığımız sahnelerden biri, Madame dili, dönemin yemek kültürü ve sahnenin
Bovary’nin yemek sahnesiydi. Masadaki görselleştirilmesinin izleyiciyi etkileyecek bir
detayların zenginliği ve dönemin ihtişamını anlamak için harika bir pencere sunuyor. potansiyele sahip olması bizim için önemli.
yansıtmak oldukça meşakkatliydi. Ancak 19. yüzyıl romanlarında yemek, genellikle Dostoyevski, Marcel Proust, Gustave
bu zorluklar, ortaya çıkan işin kalitesini ve sınıfsal ayrımları ve toplumsal yapıyı Flaubert ve Necip Mahfuz gibi yazarlar,
özgünlüğünü artırıyor. yansıtır. Örneğin, Gustave Flaubert’in hem evrensel bir dile sahip olmaları hem
“Madam Bovary”si, yemek sahnelerini de yemek kültürünü ustalıkla işlemeleri
Edebiyatın farklı dönemlerine toplumsal beklentiler ve karakterlerin statü sebebiyle tercih ediliyor. Ayrıca, tema ve
baktığımızda yemek kültüründe nasıl bir arayışlarını ifade etmek için kullanır. 20. dönem çeşitliliği sağlayarak izleyicilere
değişim gözlemliyorsunuz? yüzyıla geldiğimizde, yemek, daha çok farklı kültürlerden lezzetler sunmayı da
Edebiyat, yemek kültürünün evrimini bireysel hikâyelere ve karakterlerin psikolojik hedefliyoruz.
63