Page 112 - Gastronomi Dergisi

GA STR O N O Mİ

mekân

Agora Pansiyon Sahibi Mithat Serçin

“Yemediğimiz hiçbir şeyi

mutfağımıza sokmuyoruz”

Ege’nin eşsiz güzelliklerini ve tarih kokan dokusunu bir arada sunan bir yer hayal edin. Doğanın cömertçe sergilediği
tüm zenginlikler ve binlerce yıllık geçmişin sessiz hikayeleri... İşte bu hayali gerçeğe dönüştüren bir yer var: Agora
Pansiyon. 1987 yılında bir aile işletmesi olarak başlayan Agora Pansiyon, zamanla yalnızca bir konaklama yeri olmanın
ötesine geçerek bir deneyim merkezi haline geldi. Yerel tatlar, doğa yürüyüşleri, tarihi keşifler ve daha fazlası... Agora
Pansiyon, Bafa Gölü’nün büyüleyici atmosferinde doğayı ve tarihi seven herkese bir kapı aralıyor. Latmos’un eşsiz
otlarından elde edilen lezzetler, geleneksel yöntemlerle hazırlanan yemekler ve sıfır atık felsefesiyle yürütülen tarım
çalışmaları, burada sadece bir tat değil bir yaşam biçimi sunuyor. Agora Pansiyon’un Michelin başarısıyla taçlanan
hikayesini ve “tarladan sofraya” felsefelerini İşletme Sahibi Mithat Serçin’den dinledik.

Sizi tanımak ve Agora Pansiyon’un
hikayesini dinlemek isteriz.
1987 yılında pansiyon işletmesi olarak
başlayan turizm yolculuğumuz zaman
içerisinde ziyaretçilerimiz ile şekillendi.
2010 yılında TÜRSAB üyesi de olduk ve
Latmos-Travel adında bir seyahat acentemiz
var. Acente üzerinden pansiyonumuza ve
yöreye gelen yerli-yabancı turistlere doğa
yürüyüşü turları, arkeoloji turları, kuş gözlem
ve botanik turları organize ediyoruz. İlkbahar
döneminde ise ege otları ve ege mutfağı
üzerine atölyeler düzenliyoruz. Ekim ve
kasım aylarında da 2000 yılından bu yana
zeytin hasadı atölyeleri organize etmekteyiz.

Doğayı ve tarihi seven ziyaretçilere ev
sahipliği yapıyoruz. Sevan Nişanyan ve
Mutlu Tönbekici’nin 90’lı yıllarda kaleminden
çıkan “Küçük Oteller” kitabı ile küçük otel,
sonrasındaki süreçte Mustafa Doruk’un
hazırladığı “Butik Oteller” kitabı ile butik otel
sınıfına geçiş yaptık. Ancak Agora bizim için
ne bir küçük otel ne de bir butik otel. Agora
bizim evimiz ve bizi ziyaret eden herkes
misafirimiz. 8 kuşaktır Kapıkırı köyünde,
büyükşehir yasası ile artık mahalle olduk
ama biz köy kavramını seviyoruz, yaşıyoruz.

2025 Michelin Yeşil Yıldız ve Bib
Gourmand ödülünün sahibi oldunuz.
Süreç sizin için nasıl gelişti ve neler
hissediyorsunuz?
Michelin’deki başarımız bizim için de çok
büyük bir sürpriz oldu, beklediğimiz bir
şey değildi. Bafa Gölü çevresi sadece
Bodrum’a giderken yol üzerinde durulacak
bir lokasyon olarak biliniyor ülkemizde. Oysa
Avrupalılar için ise Bafa Gölü dediğinizde
doğa yürüyüşü yapabilecekleri, Arkaik
ve Helenistik döneme ait antik kentleri
keşfedebilecekleri, Bizans (Doğu Roma)
manastırlarını ve şapellerini görebilecekleri
ve yöre mutfağını deneyimleyebilecekleri
112