Tiryaki Agro, ilk perakende markası Hasata’yı tüketiciler ile buluşturuyor

Pirinç, bakliyat, tahıl, yem, yağlı tohumlar, kuruyemiş ve organik gıda ürünlerine ilişkin tedarik zincirinin üretimden depolamaya, işlemeden lojistiğe, ticaretten nihai tüketiciye ulaşan her halkasını en verimli şekilde yöneten Tiryaki Agro, “Hasata” ile markalaşma yolculuğunda ilk adımını attı. 58 yıllık deneyimi ile sağlıklı, güvenilir ve sürdürülebilir tarımsal ürünler sunmak için çalışan Tiryaki Agro, “Hasata” markasıyla özlenen lezzetleri sofralara taşıyarak perakende sektörüne giriş yaptı. Hasata’nın pazar dinamikleri ve tüketici beklentileri dikkate alınarak hazırlanan güçlü ürün portföyü ile pirinç, bulgur, mercimek, fasulye ve nohut ürünlerini raflara taşıyan Tiryaki Agro, farklı temel gıda kategorilerinde markalaşmaya devam etmeyi hedefliyor.

Sahip oldukları operasyonel kabiliyet ve uluslararası tedarik gücü ile Türkiye’nin lider, dünyanın ise önde gelen tarım ürünleri tedarik zinciri şirketi olduklarını vurgulayan Tiryaki Agro CEO’su Süleyman Tiryakioğlu, “Türkiye’de ve dünyanın çeşitli ülkelerinde işlettiğimiz 5 milyon dönüm arazi ile dünyadaki en büyük özel sektör çiftçileri arasındayız. Rusya, Ukrayna, ABD, Kanada ve bazı Batı Afrika ülkelerinde de sözleşmeli tarım yapıyoruz. Her yıl farklı coğrafyalardan 4 milyon tonu aşkın tarım ürününü tedarik ediyoruz. Dünyanın her yerinde iş yapma kabiliyetimiz ile aynı anda çok farklı bölgelerde lider konuma gelebiliyoruz. Örnek vermek gerekirse, dünyanın en büyük organik gıda tedarik zinciri yöneticisiyiz ve Kuzey Amerika’da %25 pay ile açık ara lider durumdayız. Aynı zamanda Irak'ta %40 pazar payıyla soya, soya küspesi, mısır gibi ürünlerin ve yem pazarının lideriyiz. Doğu Afrika’da buğday, un, mısır gibi birçok ürünle pazarda çok önemli bir yere sahibiz” dedi.

Aslını korumuş lezzetleri sofralara sunuyor

İki yıl önce yarım asrı aşan deneyimlerinden aldıkları bu güçle tahıl ve bakliyat pazarına katma değer sunan bir tüketici markası yaratma kararı aldıklarını belirten Tiryakioğlu, “Tohumdan itibaren üretim, işleme ve dağıtım kabiliyetimizin güçlü olduğu tahıl ve bakliyat pazarına katma değer sunan bir tüketici markası yaratmak için yola çıktık. Tıpkı şirketimiz ve insanlarımız gibi markamızın da sahici, şeffaf ve insan odaklı olmasını istedik. İki yıllık emeğimizin sonucunda sağlıklı gıda tedarikine verdiğimiz önem ile kısa bir süre önce Hasata markamızı tüketiciyle buluşturmaya başladık” diye konuştu. Amaçlarının tüketicilerin özlem duyduğu eski lezzetleri sunmak olduğunu vurgulayan Süleyman Tiryakioğlu, “Hasata ürünleri ile ‘Aslını Korumuş Lezzetleri’ sofralara taşımaya başladık. Yaptığımız araştırmalar; tüketicilerimizin geçmiş dönemlerin lezzetlerine özlem duyduğunu ortaya çıkardı. Biz de özenle seçilmiş tohumlardan üretilen Hasata ile geçmişin iyiliğini ve sahiciliğini onlarla buluşturmayı hedefledik. En uygun bölgede ve en uygun zirai şartlarda yetiştirilen Hasata, artık sofralarda yerini almaya hazır, ülkemize ve tüketicilerimize hayırlı olsun” dedi.

Pazara güçlü bir giriş yapıyor

Lezzeti ve fark yaratan çözümleri ile Hasata’nın sektöre öncülük edeceğine inandığını dile getiren Tiryakioğlu, “Hasata’nın tahıl ve bakliyat pazarında güçlü bir şekilde konumlanmasını hedefliyoruz. Kısa sürede, Türkiye’de bakliyat denildiğinde akla ilk gelen markalar arasında yer alacağımızdan hiç kuşkum yok” diye konuştu.

Özenle seçilmiş tohumlar, güçlü ürün portföyü

Güçlü ürün portföyü ile web sitesi, ulusal ve yerel marketler ve online sipariş uygulamalarında yerini alan Hasata, en kaliteli ve orijinal tahıl ve bakliyat tohumlarını uzmanlığı ile seçiyor, bu tohumları Türkiye’de en ideal bölgede ektiriyor ve her pakette aynı hasadın mahsulünü homojen olarak tüketiciye sunuyor. Hasata’nın lezzeti ve kalitesiyle dikkat çeken ürün portföyünde, Antep Bulguru ve Derinkuyu Kuru Fasulyesi coğrafi işaretli ürünler olarak öne çıkıyor. Antik tahıl Horasan Buğdayı’ndan üretilen Kadim Horasan Bulguru ise modern durum buğdaylarına göre %30 daha fazla protein içeriğiyle fark yaratıyor.

Hasata ayrıca, tüketicilerin tahıl ve bakliyat ürünlerini muhafaza ederken yaşadıkları en önemli sorunlarından kelebeklenmeyi önlemek için paketleme öncesi tamamen doğal bir yöntem olan kontrollü atmosfer işlemini uyguluyor. Bu işlem, ürünün paketlenme öncesi oksijen oranı düzenlenmiş şartlarda bekletilmesi üzerine kurulu olup, kelebeklenme sorununa çözüm oluyor.