Dünyaca ünlü şefler tezgâhlarında Neolith’i kullanıyor

Bugün 70’i aşkın ülkede satış ve pazarlama faaliyetleri bulunan Neolith, üst segment performansıyla birinci kalite hizmet veriyor ve çok fonksiyonlu yönüyle birçok sektörün ve meslek grubunun çözüm ortağı oluyor. Yanmaz, çizilmez ve leke tutmaz yapısıyla muadillerinden bir adım öne çıkan Neolith, 50’yi aşkın çarpıcı renkteki koleksiyonuyla en çok tercih edilen yüzey malzemesi.

Neolith markası ilk olarak 2009 yılında İspanya’da The Size firması tarafından pazara sunuluyor ve 2011 yılında; Lunos, C4C, Cambria ve Agrob Buchtal markalarına da sahip olan Dragos Kurucuları; Halil Beşkardeşler, Anıl Sönmez ve Emre Kaynar tarafından markanın Türkiye distribütörlüğü alınıyor. Granit mineralleri, cam mineraller, doğal oksitlerden elde edilen ve yüzde 100 doğal bir malzemeye sahip olan Neolith, sürdürülebilirlik, dayanıklılık özellikleriyle Türkiye’de ve dünyada en çok tercih edilen malzemelerden biri. Kaliteli tezgâhların tercih edilen malzemesi olan Neolith, iç mekânda ve cephe uygulamalarında da fonksiyonel çözümleriyle öne çıkıyor.

Hem iç hem de dış mekân uygulamaları için sürdürülebilir ve doğal yüzey malzemesine sahip olan Neolith, tüketiciye bir gökdelen cephesinden mutfak tezgâhına kadar geniş bir yelpazede kullanım alanı sunuyor. Bu kullanım alanları içerisinde; zemin, duvar, tezgâh, dış cephe, otel, spa, spor salonu, restoran, şömineler, havuzlar, mobilyalar gibi farklı alan ve iş kollarını sayabiliriz. Neolith dünyaca ünlü mimarların ve şeflerin de tercihi oluyor. Üç Michelin yıldızlı restoran El Celler de Can Roca’da şef Joan Roca’nın, Alinea’da şef Grant Achatz’ın, ABaC’da şef Jordi Cruz’un, Confusion’da şef Italo Bassi’nin, Enigma’da şef Albert Adria’nın, Azurmendi’de şef Eneko Atxa’nın ve daha birçok ünlü restoran ve şefin mutfakta tercihi Neolith’ten yana olurken; dünyaca ünlü mimarlar ve mimari firmalardan; RCR Arquitectes, Gensler, Martin Zanotti, Jaime Beriestain ve Marcio Kogan da Neolith’i seçiyor. Türkiye’de ise gastronomi sektörünün önemli isimleri; şef Refika Birgül ve İdil Yazar da tezgâhlarında Neolith kullanıyor. Markanın hedef kitlesini; son tüketici, HoReCa sektörü, iç mimarlar ve mimarlar oluşturuyor.

Çizilmez, yüksek ısıya ve güneş ışınlarına karşı dayanıklı

Neolith, içinde herhangi bir kimyasal bulundurmaması sayesinde çizilmelere, yanmaya, güneş ışınlarına ve aşınmaya karşı yüksek bir dayanıklılık sağlıyor. Su geçirmez malzeme yapısıyla, emilimi neredeyse sıfıra indiren marka, her türlü kimyasal temizlik malzemesi karşısında koruyuculuğunu gözler önüne seriyor. Yanmaz ve renk değiştirmez yapısıyla yüzde 100 doğal bir forma sahip olan Neolith, gıdayla temas için de tamamen uygunluk gösteriyor.

Ağır yüklere ve basınca da dayanıklı olan Neolith, birçok kaplama malzemesinden ve iç mekân yüzeyinden daha hafif olmakla beraber, 3 mm’lik ultra incelik de dahil olmak üzere çeşitli kalınlıklarda üretilebiliyor. 6 mm kalınlık; zemin uygulamalarında ve yüksek katlı bina cephelerinde kullanılırken, 12 mm kalınlık ise mutfak ve banyo tezgâhları hatta masa uygulamaları için tercih ediliyor.

Çevreye duyarlı ve sürdürülebilir

Neolith, çevreye duyarlılığıyla da bir adım öne çıkıyor. Her plaka yaklaşık yüzde 52’ye kadar geri dönüştürülmüş bileşenden oluşuyor. Yüzde 100 geri dönüştürülebilir bir özellik sergiliyor. Karbon ayak izini minimuma indiren Neolith, sürdürülebilir bir dünya için doğa dostu malzeme olarak karşımıza çıkıyor. Üretimde sürdürülebilir enerji kaynaklarını kullanıyor. 25 yıl garantili ürünleriyle; Greenguard, CE, NSF gibi toplum sağlığını ilgilendiren sertifikalara da sahip.