The Bono, menüsünü kültür arkeolojisi olarak tanımlıyor

The Bono, menüsünü kültür arkeolojisi olarak tanımlıyor

24.09.2022 12:27:57

Teşvikiye Topağacı’nda yer alan The Bono, çok dilli ve çok kimlikli yapıya sahip zengin Anadolu kültürünün değerlerinden beslenen, koruyan, modern bakışıyla geleceğe taşıyan bir ruha sahip. Açık mutfak olarak tasarlanan mekânı daha da değerli kılan, tüm bunları yaparken Anadolu’nun insana değer veren ve değer katan her üretimini, yerel ekonomiyi desteklemesi ve bunu ruhuna taşıması.

Reklam

Aliye GÜMÜŞ

Nişantaşı, tarihi dokusunu günümüze lüks ve zarafetle taşıyan İstanbul’un en gözde semtlerinden. Sosyal hayatın kalbi olan semt, elbette pek çok mekâna ev sahipliği yapıyor. 

Burada birbiri ardına açılan benzer mekânlara sıklıkla rastlasak da hem hizmeti, hem lezzetleri hem de eğlence anlayışıyla nevi şahsına münhasır yerler de bir bir kapılarını açmaya başladı. Teşvikiye Topağacı’nda yer alan The Bono da bu özgün mekânlardan biri…

 

The Bono, çok dilli ve çok kimlikli yapıya sahip zengin Anadolu kültürünün değerlerinden beslenen, koruyan, modern bakışıyla geleceğe taşıyan bir ruha sahip. Açık mutfak olarak tasarlanan mekânı daha da değerli kılan, tüm bunları yaparken Anadolu’nun insana değer veren ve değer katan her üretimini, yerel ekonomiyi desteklemesi ve bunu ruhuna taşıması. Yürütülen bu ciddi operasyonun her aşamasında ise İşletmeci Ömer Efe var.

The Bono, Modern Anadolu mutfağı sunan bir kav&bar. Mekânın girişinde birkaç masa ve bar yer alıyor. Arka tarafta kavın da yer aldığı, Nişantaşı mekânlarında sık karşılaşmadığımız ferah bir bahçeye sahip. Çarşamba, cuma ve cumartesi günleri DJ performanslarına ev sahipliği yaparak konuklarının her anına değer katıyor. Kısacası bir mahalle barı olmanın çok ötesinde…

Lezzetleriyle hayatı paylaşmayı önceliyor

The Bono menüsünü kültür arkeolojisi olarak tanımlıyor. Sürekli yenilenen Anadolu lezzetleri günlük olarak hazırlanıyor ve modern bakış açısıyla reçete ediliyor. Mutfakta ve barda çok genç ve dinamik bir ekip var. Mutfaktaki heyecanlarını hem lezzetlerine taşımışlar hem de o yemeğin hikâyesini bizzat konuklarına anlatırken görebiliyorsunuz. Lezzetleriyle hayatı paylaşmayı önceleyen mekânın menüsü; “tadım menüsü”, “sıcak paylaşım”, “soğuk paylaşım”, “fırından pideler”, “büyük paylaşım” ve “tatlı son” başlıklarıyla çeşitleniyor.

Burada tadacağınız yemeklere aşinasınızdır mutlaka, fakat burada kullanılan Anadolu’nun zengin veya çok da göz önünde olmayan müthiş ürün çeşitliliğiyle işin rengi biraz değişmiş. Misal, Trabzon yağlısının içine trüf girmiş. Edirne tava ciğeri soğan turşusuyla servis ediliyor. Ezine peyniri Tokat asma yaprağında sumaklı balla, fava rakı ve rezeneyle hazırlanıyor. Közlenmiş biber ve cevizli muhammaraya tarhana cipsi eşlik ediyor. Çıtır ekmekli kaşık salata, Mengen’in beluga (siyah) mercimeğiyle hazırlanan keçi peynirli salata, kavrulmuş nohut ile servis edilen humus, Kayseri mantısı, Gümüşhane siron kebabı, lokum, yanık yoğurtla servis edilen Ege otlu mücver, bozkır tahinli çıtır kabak, Konya küflü peynirli pide ve dahası… Düzce’nin zeytinyağlı gelin sarması da menünün favorilerinden ve bu incecik sarmalar doğrudan Düzceli kadınlar tarafından hazırlanıyor.

Kokteyller, coğrafi menşeili malzemelerle hazırlanıyor

The Bono, ülkemizdeki bağcılara destek vermek amacıyla kavında butik Türk şaraplarına yer veriyor. Coğrafi menşeili ürünler baz alınarak reçete edilen kokteylleri ise, yemek menüsü kadar iddialı ve her damak tadına hitap eden lezzetlere sahip. İsimlerini, ülkemizdeki coğrafi bölgelerden ve Poyraz, Karayel gibi rüzgarlardan alıyor. Kokteyller hazırlanırken kullanılan malzemeler doğrudan yerinden, yerel üreticiden temin ediliyor. Kahramanmaraş biberi, Bodrum mandalinası, Düzce dağ çileği, Manisa kavunu gibi…  Rom, lime, yumurta akı ve adaçayıyla hazırlanan Poyraz, The Bono’nun imza kokteyllerinden. Kuzey, çubuk tarçın ve iki buçuk yaprak yeşil çayla demlenmiş votka, çarkıfelek ve Amasya ekşi elmasıyla yapılan yine nefis tatlardan… Benim favorim olan Güney Doğu ise, Kahramanmaraş taze acı biberiyle, demlenmiş tekila, çarkıfelek, lime ve portakalla hazırlanıyor. 

The Bono, hafta içi 12.00 ile 02.00, cumartesi günü 12.00 ile 02.00 saatlerinde açık; pazar günleri ise kapalı oluyor.