Gasto: Nişantaşı’nda bir damak hafızası
Geçtiğimiz yıl kapılarını açan Nişantaşı Gasto, kısa sürede bölgenin tercih edilen özel mekanları arasına girmeyi başardı. Mekan sahibinin damak hafızasıyla oluşturulan menüsünde Street and Local Food alt başlığıyla yöresel lezzetlere çokça yer veriliyor.
Reklam
Bikem ÖGÜNÇ
Nişantaşı Gasto, 29 Ekim 2019 tarihinde Teşvikiye’de açıldı. Bölgenin yeni sakinlerinden biri olsa da rüştünü kısa sürede ispat etmiş olan mekanın sahibi, Emircan Can Atar. İstanbul’da doğan 31 yaşındaki işletmecinin kökeni Nevşehir’e dayanıyor. İstanbul Aydın Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünden mezun olduktan sonra işletme yönetimi üzerine yüksek lisans yapan Atar’ın bu alana yönelmesi ise çocukluk hayalinin bir sonucu.
Hep bir restoran açmayı hedeflediğini söyleyen Atar, bir restoranın sürdürülebilir olmasının iyi bir şefe bağlı olduğunu görerek Mutfak Sanatları Akademisi’nde (MSA) profesyonel aşçılık eğitimi alıyor. “Bu süreçte aşçılığın benim için bir tutku haline geldiğini fark ettim” diyen Atar, Nişantaşı Gasto’ya uzanan mutfak serüvenini şöyle özetliyor: “Önce bu alandaki yeteneklerimi keşfettim. Londra’da bir tapas restoranında İspanyol mutfağını öğrendim derken, Türkiye’de birçok yöreyi gezerek damak hafızamı güçlendirdim. Restoran açmak için kendimi her alanda hazır hissettiğim anda Gasto’yu açtım.”
Sokak lezzetlerinin tadını çıkarın
“Street and Local Food” alt başlığıyla Gasto, sokak lezzetlerine ve yöresel yemeklere menüsünde çokça yer veren bir restoran. Sokak yemekleri hak ettiği değer ve kalitede sunulurken mutfak ekibinin deneyimleriyle de yorumlanıyor. Bu da menüye, örneğin birkaç burger çeşidi yerine GastoBurger adıyla tek bir burger seçeneği konulması olarak yansıyor. Böylelikle menü hem zenginleşiyor hem de kafa karıştırmıyor. Aynı zamanda dirtyfry, tacoshrim, taco, tantuni, mac and cheese hotwolf gibi birçok sokak lezzeti menüde yer alıyor. Her biri üzerinde çokça denemeler yapıp hem göze hem damağa hitap edecek tabaklar hazırladıklarını belirten Atar, “Bununla beraber sabah kahvaltılarında hem kendi yöremize ve kültürümüze hitap edecek çeşitler hem de batı mutfağından lezzetler sunuyoruz” diyor. Bu sözlerden de anlaşılacağı üzere, Gasto’nun menüsünde Antakya humus, hünkar beğendi, iç pilavlı kuzu kaburga gibi seçenekler gördüğümüze pek de şaşırmıyoruz. Aynı zamanda salata ve makarna çeşitlerinden kahvaltı seçeneklerine varan menü “all dining” restoran konseptiyle kurgulanıyor. Mekan, her ürünüyle hafızalarda yer bırakmayı hedefliyor.
“Yemek yemek için kilometrelerce yol giderim”
Emircan Can Atar, Gastro’nun menüsünde 10 yıllık bir damak hafızası olduğunu söylüyor. Yemek yemek için kilometrelerce yol gittiğini ve iyi yemek yemeyi sosyalleşme keyfi olarak düşündüğünü ifade eden Atar, şöyle konuşuyor: “Öncelikle damağımı geliştirdim ve çok güzel yerlerde yemek yedim. Gösterişli restoranlardan söz etmiyorum; gerçekten iyi yemek yapan restoranlardan söz ediyorum. Her zaman lezzet için yemek yedim. Hiçbir zaman bir restorana lokasyonu veya cazibesi için gitmedim. Hem restoran olarak güzel hem de lezzet olarak iyi olan yerler var ama lezzetin doruklarına genelde esnaf lokantalarında çıktım. Ben de hem iyi hem de çok lezzetli yemekleri olan bir restoran açma niyetine girdim. Tedarik ettiğimiz ürünlerde hiçbir zaman maliyet hesabına girmedim. En kaliteli ürünü, en dürüst tedarikçiden almaya odaklandım. Gasto’da tüm malzemeler birinci sınıftır.”
“Gasto’da bi’burger yiyelim!”
Gasto hem şıklığı hem de rahatlığıyla misafirlerine konforlu alan sunan bir işletme. Restoranda evinizin rahatlığını hissederken, özel bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Mekan evlilik yıldönümü kutlayabileceğiniz bir romantizm ortamının yanında “Gasto’da bi’burger yiyelim” diyebileceğiniz bir dinamizme hakim. Sokağı içeri taşıyan Orhan Alabaş imzalı duvar boyası dekorasyonda ilk göze çarpan unsur. Sakura Mimarlık işbirliğiyle tasarlanan mekanda duvar heykeli de yine oldukça dikkat çekiyor. Gasto’ya lezzetli yemek yemek isteyen gencinden yaşlısına herkes geliyor ve her gelen kendi damak zevkine uyacak bir seçenek bulabiliyor.
Pandemi ile birlikte yeni normale de ayak uyduruyor Gasto. “Gel al” konseptiyle yemek severlerle buluşmaya devam ediyor. Bu süreçte çalışma biçimindeki değişiklikler hakkında Atar şunları söylüyor: “Sokağa çıkma yasaklarının uygulanmaya başladığı ilk dönemde biz çok hızlı hareket ettik. Yeni nesil hijyen önlemleri ve yemek kalitemizle bu dönemde de misafirlerin vazgeçilmezlerinden olmayı başardık. İkinci kez kısıtlamalar başladığında ise pek çok işletme daha hazırlıklıydı. Paket servis, işletmeler için olmazsa olmazlardan biri haline geldi. Eskiden paket servis bazı restoranlar için itibar kaybı olarak görülüyordu, şimdi ise bir itibar kaynağı.”
“Mutfakta öğrenecek çok şey var”
Gasto mutfağında 13 kişilik dinamik bir ekip var. Öğrenmek ve yenilemek ise bu mutfağın mottosu. Emircan Can Atar, mutfakta öğrenilecek çok şey olduğunu ve kendilerini sürekli yenilediklerini söylüyor. “Gasto ruhu diye bir şey var ve bu ruhu yakalayamayanlar aramızdan ayrılıyor” diyen Atar, şu anda tam olarak bu ruhu yakalamış ve mutlu çalışan bir kadromuz var” diye konuşuyor.