Sumahan on the Water, dünyanın en prestijli lüks otelleri arasına girdi
İstanbul Çengelköy’de 1800’lü yıllarda Osmanlı döneminin endüstriyel binalarından biri olan suma fabrikasından butik otele dönüştürülen Sumahan on the Water, 19’uncu yüzyıl endüstriyel tasarımını aile misafirperverliğiyle bir araya getiriyor. Dünyanın en prestijli lüks oteller seçkilerinden The Leading Hotels of the World koleksiyonuna katılan 13 odalı butik otel, tüm detayları özenle yapılmış tarihi bir dönüşümün ender örneklerinden biri.
Reklam
İstanbul Çengelköy’de 1800’lü yıllarda Osmanlı döneminin endüstriyel binalarından biri olan ve suma fabrikası olarak faaliyet gösteren Sumahan on the Water, özenli restorasyonuyla 13 odalı bir butik otel olarak işletiliyor. 5 kuşaktır aynı aileye ait binanın aslına uygun çağdaş mimari tasarımı 30 yıllık bir emeğin ürünü. Bu emek, geçtiğimiz aylarda otelin bağımsız lüks otel listesi olan The Leading Hotels of the World listesine katılmasıyla da taçlandı.
Türkiye’den sadece 4, İstanbul’dan ise 2 otelin yer aldığı The Leading Hotels of the World koleksiyonu, 90 yıldır sıra dışı seyahat deneyimlerini yüksek standartlarda sağlayan üyeleri bir araya getiriyor. Sumahan on the Water kurucularından Nedret Butler, bu portföyde yer almaktan gurur duyduklarını ve Türkiye’nin nitelikli turist ağırlamak için bu gibi önemli fırsatları değerlendirmesi gerektiğini söylüyor.
Mimari bir hazine
Butler, otel hakkında şu bilgileri veriyor: “Otelimiz eski bir suma (etil alkol) fabrikası ve bina 5 nesildir aileme ait. Ben de eşim Mark Butler da mimarız. Binanın restorasyonunu birlikte yaptık. Şu anda kızlarımız Eren ve Yasha da 4’üncü kuşak olarak otelde aktif görev alıyor; iç mimari, grafik tasarım ve dijital pazarlama konusunda çalışmaları sürüyor. Aile olarak kendimizi bu tarihi yapıyı korumaya ve başkalarıyla paylaşarak çoğaltmaya adadık. Hem endüstri tarihi hem kültür hem de mimari açıdan bu yapıyı koruma altına almak ve günümüz şartlarına uygun bir şekilde ülkemiz turizmine armağan etmek çok önemli ve duygusal bir karardı. Otelimiz açıldığından beri geldiği nokta ve son olarak da The Leading Hotels of the World portföyünde yer almak emeklerimizin karşılığını bulduğunu gösteriyor. İstanbul ve Türkiye turizmine bu katkıyı sağlayabildiğimiz için onur duyuyorum. Tarihi ve kültürel mirası bu derece zengin coğrafyamızda benzer yatırımların, İstanbul’u ve ülkemizi Avrupa’nın kültür başkentleri gibi cazibe merkezi haline getireceğine yürekten inanıyorum.”
Her odası Avrupa ve Asya’nın kesiştiği İstanbul Boğazı manzaralı otel, tüm detayları özenle yapılmış tarihi bir dönüşümün ender örneklerinden biri. Deniz kenarındaki samimi Waterfront Restaurant’ın yanı sıra Türk Hamamı, masaj ve fitness olanakları sunan Wellness Center'ı bulunan Sumahan on the Water, İstanbul kaosunda gizli huzur noktalarından biri diyebiliriz.