Geçmiş ve bugünün kesişiminde: Ecole St. Pierre Hotel
Koridorlarında, avlusunda, odalarında gezindikçe kulaklara tarihten hikâyeler fısıldayan Ecole St. Pierre Hotel, 180 yıllık bir tarihi geçmişe sahip binasında Galata’nın var olduğu süre boyunca geçirdiği tüm izleri taşıyor. Butik otel, 1842 yılında açılan Colleges des Freres St. Pierre İlkokulu binasının restorasyonuyla 2021 yılından bu yana konuklarına lüks ve kişiselleştirmiş deneyimler sunuyor.
Reklam
Aliye GÜMÜŞ
Kuruluşunun üzerinden bir yıl geçmeden The Wall Street Journal’da “En Çok Tercih Edilen Lüks Turistik Destinasyonlar” listesinde ismini geçiren Ecole St Pierre Hotel, Condé Nast Traveller’da İstanbul’un “En Sevilen Otelleri”, Places of Juma “En Özgün Oteller" listesine ilk sıralardan giriyor. Son olarak da dünya basınının saygın yayınlardan biri olan Forbes dergisi “İstanbul’un En İyi Yeni Butik Oteli” olarak nitelendiriyor. Manzarası, lokasyonu, havası, kokusu ve yaşanmışlıklarıyla bir otelden daha fazlasını sunan Ecole St. Pierre Hotel’in hikâyesini Genel Müdürü Begüm Güneş’ten dinledik.
Otel hakkında genel bilgi verebilir misiniz? Yatırımcıları kimler, ne zaman açıldı?
Ecole St. Pierre Hotel’in bulunduğu bina 180 yıllık bir tarihi geçmişe sahip. 1995 yılından itibaren DMY Teknolojik Yatırımlar AŞ bünyesine geçiyor ve 31 Ağustos 2021 yılında da misafirlerini konuk etmeye başlıyor. Tarihi bir binada bulunması sebebiyle restorasyon ve tasarım çalışmaları uzun süren Ecole St. Pierre Hotel’e 10 milyon doların üzerinde bir yatırım yapılıyor.
Ecole St. Pierre Hotel, tarihi bir atmosferin tam ortasında, avlusundan odalarına, restoranından komşu yapılarına kadar Galata’nın var olduğu süre boyunca geçirdiği tüm izleri taşıyor. Binası, tarihi Fransız okulu Colleges des Freres St. Pierre’e ev sahipliği yaptığı dönemin tüm anılarını ve dokularını günümüze kadar taşıyor. 443 yılında Cenevizliler tarafından yapılan surların kalıntılarını da koruyarak neo-klasik ve neo-barok detayları modern bir bakış açısına taşıyor; lüks bir konaklama ve servis anlayışıyla hizmet veriyor.
Müşteri portföyünüz kimlerden oluşuyor ve size nasıl ulaşıyorlar?
Otel misafirlerimizin yüzde 95’i yabancı misafirlerden oluşuyor. Otelimizi tercih eden misafirlerimizin büyük çoğunluğu Kuzey - Orta Avrupa ve Rusya ile birlikte Kuzey Amerika’dan. Genellikle seyahatlerini kendileri planlayan ve online kanalları tercih eden bir misafir portföyümüz var. Acentelerle elbette bağımız var ancak şimdilik rezervasyonu doğrudan kendisi yapan misafirimiz çoğunlukta bulunuyor.
Otelin konseptini detaylandırır mısınız?
Misafirlerimiz, İstanbul’u, şehrin kalbinde keşfederken aynı zamanda onlara lüks ve kişiselleştirmiş deneyimler yaşayabileceği bir ortam sağlamak konseptimizin güç aldığı en önemli unsurlardan birisi. Eski bir Fransız okulu olan binamızda orijinal mimarinin korunması, binanın tasarımında kendi hikâyesinden yola çıkaran kurgulanan okul temalı detaylar kullanılması konseptimize yön veriyor. Örneğin, otel lobisinde misafirlerimizi bir kütüphane ve içerisindeki tarihi kitaplar karşılıyor. Aydınlatma ve yönlendirme detaylarını ise tasarımcılarımız abaküsten esinlenerek oluşturdu. Oda numaraları ise standardın dışında, sınıf numaraları şeklinde belirlendi (1A, 2B, 3C gibi). Tüm bu detaylar misafire modernize edilmiş bir biçimde tarihi hikâyemizi hissettiriyor.
Otelin mimari projesi kime ait? İç tasarımda ve dekorasyonda kimlerle çalıştınız? Nelere dikkat ettiniz?
Otelin restorasyon projesi Yeşim Özçelik Mimarlık firmasına ait. Daha sonrasındaki tüm tasarım çalışmaları için Kitchen-ist firmasıyla çalıştık. Tasarımcılarımızdan en büyük beklentimiz tarihimizi en doğru şekilde misafirlere aktarmaları oldu. İç mimari ve grafik tasarım çalışmalarını birlikte yürütüp bir marka kimliği oluşturan Kitchen-ist ile bu konuda aynı dili konuştuğumuz bir ekip olduğumuza inanıyorum. Belgelere dayalı araştırma yapıp tüm tasarım detaylarını ve hikâyemizi gerek konaklamaya gerekse restorana gelen misafirlerimize doğru şekilde hissettirmek en çok dikkat ettiğimiz nokta oldu.
Oda sayısı, oda çeşitleri ve özellikleri neler? Toplam yatak kapasiteniz ne kadar?
Otelimizde toplamda 17 oda var. Tarihi bir yapı olması nedeniyle konumu, manzarası ve büyüklüğü birbirinden farklı 7 oda kategorimiz mevcut. Bunların 4’ü süit kategorisinde. Odalarımızın bazıları iç avlumuza bakıyor bazıları ise direkt Galata Kulesi’ni görüyor.
Otelin teknolojik donanımını detaylandırabilir misiniz?
Odalarımız, oturma alanı veya yatağa doğru 360 derece dönebilecek akıllı bir televizyon, yatak baş ucunda “rahatsız etmeyin” veya temizlik talebinde bulunulabilecek dokunmatik butonlar, hızlı internet, klima, Nespresso makinası gibi misafirlerimizin kendi alanlarında konforlarını sağlayacak tüm detaylar düşünülecek şekilde planlanmıştır.
Otel, misafirlerine nasıl özel hizmetler sunuyorsunuz?
Tüm misafirlerimizi henüz otele ayak basmadan tanımak için detaylı bir araştırma yapıyoruz ve topladığımız bilgilerle onlara kişisel dokunuşlar yapabileceğimiz bir oda içi ikram planı hazırlıyoruz. Bu kişisel hizmet anlayışımızı İtalyan mutfağında iddialı IL Cortile restoranımızda ve Galata’nın en iyi kokteyllerini deneyimleyebilecekleri i guru cafe lounge bar’da da devam ettiriyoruz. Lüks butik anlayışı olan bir oteliz. Misafirlerimiz toplantı ve organizasyon talepleri olursa bunun için sağlayabileceğimiz birden çok alanımız mevcut. Tarihi bir yapı olmamız ve limitli alana sahip olmamız nedeniyle spor salonu ve spa gibi imkanlarımız bulunmuyor.
Restoranınızdan ve menünüzden bahseder misiniz?
Otelimizde iki adet yeme içme noktası yer alıyor. İlki otel binamızın avlusunda bulunan ve bir İtalyan mutfağına sahip olan IL Cortile. Diğeri ise hemen iki yan binamıza bulunan i guru cafe lounge bar.
İki restoranımız da içerisinde 13’üncü yüzyıldan kalma bir Ceneviz duvarının da bulunduğu orijinal yapıları ve dekorasyonlarıyla öne çıkıyor. IL Cortile’nin bulunduğu alan okul döneminde iken St. Pierre kilisesinin koro çalışmalarını için kullanılırmış. Daha sonra farklı atölyelere de ev sahipliği yapan alan çok zengin bir hikâyeye sahip. IL Cortile ismini avlu anlamına geldiği için düşündük. Hem bölgenin hem de binanın barındırdığı Ceneviz hikâyesi de İtalyan restoranı olması adına bize netlik kazandırdı.
i guru cafe lounge bar binası ise okul döneminde öğretmenlerin kaldığı lojman olarak kullanılmış. İsmindeki “guru” da bu hikâye ile örtüşüyor. Bunun yanı sıra menüsünde dünya mutfağından çeşitlilikler sunan i guru’da tüm güne yayılan bir operasyon söz konusu. Bu yaklaşımda, kahveden, kahvaltıya, öğle ve akşam yemeklerinden, imza kokteyllere kadar en iyisini hedefleyen bir yaklaşımımız var. “Bir şeyin iyisi” anlamında kullanılan guru ismi de böylece pekişmiş oluyor. Tüm markalarımız ve isimleri, araştırdığımız kendi hikâyeleriyle birlikte hedeflediğimiz kaliteyi ve anlayışı düşünerek ortaya çıktı.
Menü konseptinizi detaylandırır mısınız?
IL Cortile restoranımızda klasik İtalyan lezzetlerini kendimize ait reçetelerle servis ediyoruz. Bulunduğu binanın Ceneviz hikâyesini göz önüne alarak menünün bir bölümünü orijinal reçeteleriyle Ligurya yemeklerine ayırdık.
i guru cafe lounge bar ise casual dünya mutfağı lezzetlerini menüsünde barındırıyor. Bunun yanında gün boyu iyi bir kahve ve kahvaltıyla başlayan menümüz, gün boyu yemeklerimize eşlik eden imza kokteyllerimizle devam ediyor.
Öne çıkan yemekleriniz neler?
IL Cortile restoranda en çok tercih edilen lezzetlerimiz Bergama tulum peynirli ve dana kaburgalı arancini, porçini mantarlı ve sebzeli pansotti, ahtapot carpaccio ve tatlı olarak taze dağ meyveli cannoli ve tiramisu. i guru cafe lounge bar için ise bao bun, İtalyan köfte ve i guru burger favori yemeklerimizden.
Şefiniz kim? Biraz bahseder misiniz?
Mutfağımızın yönetimi Şef Nihat Sancar’a emanet. Açılıştan beri birlikte çalıştığımız şefimiz, öncesinde Çırağan Palace Kempinski, İstanbul Doors Group gibi lüks gruplarda uzun yıllar deneyim sahibidir. İşini özen ve hassasiyetle yapan şefimiz ile hem IL Cortile’de hem i guru cafe lounge bar’da yaz ve kış dönemlerinde farklı menü çalışmaları yapıyoruz. Yollarımız burada kesiştiği için şanslı olduğumuza inanıyorum. Aynı dili konuşabildiğiniz bir yönetim ekibiyle çalışmak gerçekten çok kıymetli.
Son olarak eklemek istedikleriniz neler?
Uzun yıllar detaylı çalışmalarla, çokça emek sarfederek oluşturduğumuz markalarımızda önceliğimiz, kaliteden ödün vermeden iyi bir misafir deneyimi yaşatmak ve binalarımızın tarihini misafirlerimize doğru aktarmak oldu. Ecole St. Pierre Hotel olarak İstanbul’un zengin kültüre sahip bir semtindeyiz. Bulunduğumuz yere ve şehrimize değer kattığımıza inanıyor ve misafirlerimizden güzel geri dönüşler aldıkça gurur duyuyoruz. Uzun yıllar kalitemizi koruyarak bunu sürdürmek en büyük hedefimiz.