Bodrum’un saklı güzelliği Amanruya’da sanatsal yolculuk devam ediyor

Bodrum yarımadasının sakin bir vadisinde, saklı masmavi denizinin, kekik ve çam ağaçlarıyla yemyeşil bir ormanının içerisinde büyük bir uyum içinde yer alan Amanruya Bodrum, sezonu yeni ve ayrıcalıklı deneyimleri ile  açmasının yanı sıra misafirlerine sanat atölye çalışmaları ile de fark yaratıyor. Otelin içinde yer alan Resident ressam ile özel resim dersleri verilmeye devam ediyor. Tercih eden konuklar derslere katılıp sanatsal bir yolculuğa çıkabiliyorlar. 

Aman konseptinin Türkiye’deki ilk üyesi Amanruya Bodrum, Fransa’da doğup büyüyen Türk uyruklu sanatçı Ressam Cengiz Özer’in danışmanlığı eşliğinde misafirlerine sanat dolu bir tatil imkanı sunuyor. Her hafta Salı ve Cuma günleri saat 11:00-13:00 ve 15:00-17:00 arasında Fransız- Türk Ressam Cengiz Özer ile birlikte eğitici sanat ve meditasyon workshop’u  yapılıyor. 

Paris’in önemli müzeleri arasında yerini alan Louvre Müzesi, Carnavalet Müzesi ve Petit Palais’te resim dersleri veren Ressam Cengiz Özer, Amanruya Bodrum’da hem kendi sanat eserlerini sergiliyor, hem de kısa meditasyon uygulamaları ile başlayan sanat derslerinin danışmanlığını üstleniyor.

Yoga, Tai chi Chuan ve Chi Qong çalışmaları ile sanatı sentezleyen sanatçı ve eğitmen Cengiz Özer, 31 Ekim’e kadar Amanruya Bodrum konuklarının zeytin ve çam ağaçlarından oluşan doğanın ortasında, şehir kirliliğinden uzak bir atmosferin içinde dinlenmelerine ve motivasyonlarını yükseltmelerine yardımcı olacak.

Bodrum’un tüm sanat tutkunlarına da açık olan sanat ve meditasyon workshopları için Amanruya Bodrum’a ulaşıp detaylı bilgi alınabilir. 

Cengiz Özer hakkında?

Cengiz Özer, yüksek öğrenimini, sanat eğitiminin zirvelerinden biri olarak kabul edilen Paris Pantheon Sorbonne Sanat Tarihi Fakültesi’nde yaptı. Sanatçı 1997’de Paris Corroussel du Louvre Atölyeleri’nde resim dersleri verdi. 1998 – 2002 tarihleri arasında Nicolas Poussin Atölyeler’inde plastik sanatlar ve 2000 – 2001 yıllarında ise Paris Tuileries Atölyesi ve Boulogne 1930 Yılları Müzesi’nde (Musée des années 1930 Boulogne) çalıştı. 2001 yılında da Paris’in üç önemli müzesinde ( Musee Carnavalet, Corroussel du Louvre, Petit Palais ) çalışmalarına devam etti. Sanatçı, 2008 yılından beri yaşamını Türkiye’de sürdürüyor.

İstanbul'a yerleştikten sonra Sabancı Müzesi'nde çocuklara ve yetişkinlere plastik sanat dersleri verdi. Daha sonra Arnavutköy'de kendi çizim ve resim atölyesini açtı.Sanatçı, 2004 yılında Murat Pilevneli’nin Güzel Sanatlar Galerisi'nde, 2008'de ise Çağla Çabaoğlu Sanat Galerisi'nde, 2008 ve 2009 yıllarında Contemporary İstanbul Sanat Fuarı'nda sanat eserlerini sanatseverlerle buluşturdu.