WorldFood İstanbul kapılarını açtı

Sektöre gerçekçi bir gelecek vizyonu göstererek, sürdürülebilir yatırımlar, teknolojik gelişmeler ve ihracat odaklı projeler için yol gösterici pek çok konuyu sahnesine taşıyan ve 44 ülkeden 1.500’e yakın yerli ve yabancı katılımcıyı ağırlayan Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı – WorldFood İstanbul Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ekonomi ve Enerji Bakanı, Sayın Olgun Amcaoğlu’nun da katılımı ile 2. gününde yoğun ilgi görmeye devam ediyor.

Azerbaycan, Brezilya, Fransa, Yunanistan, İsrail, Ürdün, Amerika, Katar, İngiltere, Güney Afrika, Sırbistan, Bulgaristan, Almanya, Kuveyt başta olmak üzere 80 ülkeden 800’e yakın yabancı satın almacıyı ağırlayan WorldFood İstanbul Fuarı, bölgesinde ve dünyada iş hacmi oluşturarak, ticaret hareketliliğini, yerli üreticilerin ihracat potansiyellerini artırmak için fırsat sunmasının yanı sıra, aynı zamanda, fuar süresince gerçekleştirilecek oturumlarla, sektöre dair hedefler, uzman isimler tarafından paylaşılarak Türkiye’nin gıda ve gıda teknolojileri sektörünün öngörüleriyle, “bölgesel ve uluslararası bir vizyon platformu” özelliğini güçlendirmeye devam edecek.

TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu ve bünyesinde bulunan tüm İhracatçı Birlikleri, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) ve Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER); WorldFood İstanbul Uluslararası Gıda Ürünleri Teknolojileri Fuarı’nın dünyada kendi alanındaki en etkin fuarlarından biri olması hedefiyle “Türkiye Gıda Platformu” adı altında güçlerini birleştirdi. Türkiye fuarcılık sektörünün öncü kuruluşlarından ALZ Fuar da “İş Birliği Kuruluşu” olarak WordlFood İstanbul’da yer alıyor. 

Pınar Süt, Tahsildaroğlu, Malatyapazarı, Beyoğlu Çikolata, Nuh’un Ankara, Seyidoğlu Gıda, Bolçi Çikolata, Muratbey, Dardenel, Cafe Crown, Reis Gıda, Tayaş Gıda, Meysu, Tariş Üzüm, Sütaş ve  Migros Ticaret A.Ş. gibi yüzlerce büyük katılımcı firmanın yer alacağı fuarda, konferansların yanı sıra tematik fuar turları, ulusal ve uluslararası fuar katılımcısı firmaların mutfak atölyeleri, ünlü şefler ile gerçekleştirilecek reçete sunumları, tarif sohbetleri ve lezzet şovları da düzenlenerek, ziyaretçilere etkileşimli bir fuar deneyimi yaşatıyor.

Fuarın 2. günü Üretici ile Köprülerin Güçlendirilmesi paneli ile başladı. Ekotürk haber programı sunucusu Ahu Orakçıoğlu moderatörlüğünde afet dönemlerinde gıda arz güvenliği, sürdürülebilir tedarik zinciri, iyileştirici tarım uygulamaları, yeni iş ve pazarlama modelleri ile üreticileri güçlendirme ve pazar yerleri ihracatı konuları ele alındı. 

Oturumun konuşmacılarından Yeni Çiftçi Platformu Kurucu Başkanı Emrah İnce, “Tarım gıda uzun soluklu bir mesele. Bugün alınan kararlar geleceği etkiliyor. Türkiye tarımsal hasılada 9. sırada. Avrupa’da 1-2. sıralarda yer alıyor. Sürdürülebilirlik kalıcı olacak mı bu önemli. Burada çok önemli zincir marketlerin yöneticileri yer alıyor. Dünya ölçeğinde bakarsak, üretimde kooperatifleşme çok mühim. Türkiye’de kayıtlı 2,5 milyon üretici kooperatifi var. Bunların içindeki ilk 10’un cirosu 227 milyar dolar. Yereldeki üretimi kalkındırmanın amacı kooperatifleşmedeki ayak izini artırmak olmalı. Bunları teşvik edecek mekanizmaları geliştirmek gerekiyor. Uzun vadede iş birlikleri büyük önem taşıyor.”ifadeleri ile kooperatifleşmenin önemine değindi.

Migros Meyve Sebze Pazarlama Direktörü Yener Arslan, “Kooperatifleşme küçük çiftçiye ulaşmada çok önemli. Bu yapıyı kuvvetlendirmek için, eğer bir bölgede kooperatifleşme varsa, öncelikli olarak onların yanına gidip, onlarla çalışma isteğimizi ortaya koyuyoruz. Küçük kooperatifler bir araya gelmezse perakendeye mal satmaları çok zor, o yüzden devlet bu konuda tarım kredi kooperatifleri ile onları bir araya getiriyor, küçük çiftçileri birleştirip, bu kooperatifler üzerinden satın almasını ve Türkiye genelindeki mağazalarımıza dağıtılmasını bu kooperatifler üzerinden organize ediyoruz. Kadın kooperatiflerine de destek veriyoruz. Mentorluk desteği sağlıyoruz. Kagider ile çalışarak ciddi eğitimler veriyoruz. Belirli standarda ulaşmış ürünlere de raflarımızda yer veriyoruz. 130 ürünümüzü “iyi tarım” etiketiyle müşterilerimize sunuyoruz. Hedefimiz bu rakamları artırmak, ürünlerin denetimini sürdürmek ve tüketiciye daha güvenilir ürünler sunmak.” dedi.

CarrefourSA Taze Gıda Kategori Grup Müdürü Tuncay Odabaş “Salgın hayatımızda ciddi bir değişiklik yarattı. Lojistik, tedarik sıkıntıları yaşadık. Bizim için tecrübe oldu. Deprem ise bambaşkaydı. Neler yapmamız gerektiğine dair ödevlerimize odaklandık. Sabancı Holding liderliğinde biz gıda tarafını organize ettik. Arz ve talebin dengesini sağlayabilmek ve istikrarı sağlamak gıda arzı güvenliğinde ilk basamaklar. Yol haritamızda, planlamalarımızda, iyi olduğumuz konuları önceliklendirmeye çalıştık. Bölgeye yakın hiperleri devreye sokarak, gönderimler sağladık. Maraş’ta 1,5 ay kadar aksiyonlar aldık. Orada hayatın devam edebilmesi adına, üretici depremzedeleri orada tutabilmek adına çalışmalar yaptık. Sürdürülebilirliği sağlamaya çalıştık. Bizim için en önemlisi oradaki iş hayatının devam etmesiydi, bu doğrultuda alım garantili sözleşmeler yaparak oradaki üreticilere destek sağladık. Daha yapacak çok işimiz var, bu uzun bir süreç.”sözleriyle deprem sürecinde izledikleri yol haritasında, sürdürülebilirliğe verdikleri önemden bahsetti.

METRO Gıda Kategori Müdürü Birol Uluşan ise: “Herkes birbiriyle köprüler kurmak zorunda. Kuvvetlenmeniz ancak bütün değerlerin bir arada olması ile mümkün. İyi üreticilerimiz yoksa iyi ürünlerimiz yok demektir. Eğer iyi pazara sunabileceğimiz yerlerimiz yoksa, değer yaratan projelerimiz yoksa, üreticinin emeğini, pazarda gerçek hakkıyla almasını da engellemiş oluruz. Dolayısıyla perakendeciler olarak değer zincirinin ortasında duran bir güç olarak, bu gücü çok daha ilerilere götürmeliyiz. Değerleri soframıza getirmeliyiz.” dedi. 

PlumeMag iş birliğinde gerçekleştirilen günün ikinci panelinde, Sofranda Ne Kadar Karbon Ayak İzi Var? sorusu PlumeMag Kurucusu Bihter Ayyıldız moderatörlüğünde ele alınırken, dünyamızı korumak için zehirsiz sofralar ve zehirsiz üretim ve tüketim farkındalığı, coğrafi işaretli ürünlerin yerel kalkınmaya etkisi, geleceğin gıda trendleri ve iklim değişikliğinden etkilenen gıda endüstrisi ile çözüm önerileri tartışıldı. Oturumun konuşmacılarından Antropolog, Toprağın Melekleri Susuz Tarım’ın Kurucusu & CEO’su Dr. Ece Aynur Onur, “Kadın vücudu toprak gibi. Toprağa çok yakışıyor, toprak gibi tohum veriyor. Bunu bir işletmeye çevirdik, 23-30 kadınla bir kadın kollektifi kurduk. Toprağın melekleri diyoruz onlara. Göller yöresinin sınırları içerisindeyiz. Şu an içilecek su yok bu bölgede. Amerika’daki tecrübem ışığında şimdi Burdur Karamanlı’da dedemden miras kalan tarlaları ekip biçiyoruz. Susuz tarım yapıyoruz toprağın melekleri ile. Şu anda 30 tarım işçisi kadın girişimcisi ile çalışıyoruz ve büyük mutluluk duyuyoruz.”diyerek kişisel tecrübelerinden ve tarımda kadının ve kadın girişimciliğin önemini vurguladı. 

Koçulu Peynircilik 4. kuşak temsilcisi İlhan Koçulu, “Ne yapabiliriz sorusunu 2000 yılında kendi köyüme döndüğümde sordum, köydeki nüfusun azalması, rekabet edemeyen üreticiler gibi nedenlerle, yeniden bir canlanmayı nasıl sağlarız diye düşündük ve temiz, adil gıdalar üretmeye çalıştık köylülerimle beraber. Yerel tohumlar kullandık; köyde göçü azaltmak için tespitler yaptık. Göçü tetikleyen kadınlarla birlikte çalışmaya başladık. Aile içi karar verme süreçlerine katılmalarını sağladık. Sosyal yaşamlarını geliştirmeye çalıştık, aidiyet duygularını güçlendirmeye yardımcı olduk. Dolayısıyla köyümdeki doğal potansiyeli hayata geçirdik. 67 haneyle başladığımız köy şu anda 103 hane, 670 inekle başladığımız köyde şu anda 3000 inek var. Türkiye’nin tek gravyer üreten köyüyüz. Tüm bu başarılar, kadınlar köyde kalmaya karar verdikten sonra oldu.”dedi.

Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve Kafkasya Genel Müdürü Yılmaz Tokgöz ise, “Biz Unilever’in ev dışı her noktasına hizmet veriyoruz. Bugün yanlış tüketim diye baktığımızda bunun %20’si gıda üretiminden geliyor. İster lokal ister global olarak ilerleyelim bu bizim omzumuzda bir yük. Bizim Unilever olarak bir amacımız var. O amaç en temiz besini tüketiciye ulaştırabilmek. Destek ver, ilham ver, geliştir. Bu üç konu üzerinden sürdürülebilirliğe ulaşmaya çalışıyoruz. 2025’e kadar gıda atığını yarı yarıya indirebilmeyi hedefliyoruz. Gıda üretiminin getirmiş olduğu küresel sera gazı salınımı konusunda herkesin taahhütte bulunması gerekiyor. WWF ile Knorr markamız iş birliği içine girdi. Geleceğin 50 gıdasını listeledik. Pozitif beslenmeye katkı sağlayan 50 ürünü desteklemeye karar verdik. Çevreye olan etkimizi de yarı yarıya indirme sözü verdik. Bu iki konu bizim için çok mühim.” ifadeleriyle, sürdürülebilirlik ve pozitif beslenmenin önemine değindi.

YENİ TRENDLER, YENİ PAZARLAR, YENİ TEKNOLOJİLER

8 Eylül, Cuma- 3. Gün programının açılışında Gezimanya iş birliği ve Gezimanya Kurucu Ortağı Murat Z. Özbilgi moderatörlüğünde influencer şeflerin katılımıyla gerçekleştirilecek “Geleceğin Tadını Çıkarmak” isimli oturumda İtalya’dan Dijital İçerik Üreticisi, Gastronomi Araştırmacısı Andrea Mercurio, The LaLit Londra Yönetici Şefi Jomon Kuriakose ve Yönetici Şef, Pasta Ustası Khawla Alsaib öne çıkan mutfak trendleri ile sahnede olacak. 

“Sürdürülebilir Kaynak Kullanımı ile Rekabet Avantajları” oturumu ile devam edecek programda Gazeteci, Yazar, İSO Sürdürülebilirlik Platformu Üyesi Ilgaz Gürsoy’un moderatörlüğünde Avrupa Yeşil Mutabakatının ihracat hedeflerine etkisi ile yenilenebilir enerji ve gıdanın dönüşümü konularının işlenecek. Oturumun konuşmacıları ise, MEYED Genel Sekreteri İpek İşbitiren, İstanbul Yaş Sebze Meyve İhracatçılar Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu ve Doktar Pazarlama Direktörü Selin Erkök olacak.3. gün sektörel oturumlarının devamında, Gıda İhracatında Yeni Pazarlar & Büyüme Stratejileri panelinde uluslararası operasyonlarda tedarik zinciri, satın alma kriterleri, gıda yeniliği, güvenliği ve kalitesinin iş birliklerindeki konumu konuları Xsights Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu Çiğdem Penn moderatörlüğünde işlenecek.  Büyük ilgi çekecek panelin konuşmacıları Tayaş Gıda Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdürü Emre Taycı, Rusya İhracat Merkezi Uluslararası Projeler Müdürü Jabbori Najibullah, Marpol SA Genel Müdürü Juan Carlos Martinez, Türkiye Ürün İhtisas Borsası Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Necla İ. Küçükçolak ve Tiryaki Agro Group İhracat Müdürü Süleyman Sanduvaç olacak.

8 Eylül’ün son oturumunda Avrupa’nın en büyük inovasyon ağı EIT'nin desteklediği Empowering Women in Agrifood (EWA) girişimcileri ile tanışılacak. WorldFood İstanbul’un 2020 yılından beri sürdürdüğü Food Tech Garage projesi ile gıda sektörüne damga vuran, teknoloji ve tarımda değişim yaratan start-uplar fuarda ağırlanıyor. Bu kapsamda 2023 yılının katılımcıları olan Dr. Aronia, Limonita Vegan Kasap, Malty Snacks ve NFS Fonksiyonel Gıda kurucuları “Start-uplar için Dünya Kapıları Ardına Kadar Açık” panelinde, ICA Events içerik yöneticisi Zeynep Gülşen Can moderatörlüğünde bir araya gelerek yeni nesil gıda teknolojilerini, ileri dönüşüm gıda üretimlerini, yapay zeka tabanlı proseslerini, akıllı tarım uygulamalarını ve sağlıklı & organik formüllerini izleyicilerle paylaşacak. Kadın liderli girişimcilik kültürü ile start-up ekosisteminde ortaklık ve global iş birliği gündeme taşınacak.

YARATICI ŞEFLER VE İLHAM VERİCİ REÇETELER İLE SHOW MUTFAĞI

Fuar süresince Öztiryakiler sponsorluğunda kurulacak Show Mutfağı’nda, Aşçılar Derneği şefleriyle atıksız mutfak, Hatay Büyükşehir Belediyesi Unesco Hatay Gastronomi Evi şeflerinden miras tarifleri ve Orkide’nin Zeytinyağı ile gerçekleştirilecek Şef Atölyeleri’nin yanı sıra Brezilya’dan “Açai”, Japonya’dan “Yuzu” ve “Wasabi”, Patiswiss’in çikolataları ile tadımlar ve ipuçları yer alacak.

Yeni iş ve ortaklık fırsatları yaratmak, aynı zamanda bilgi ve ilham dolu etkinlikleriyle verimli bir fuar deneyimi sunmak adına birçok etkinliğe ev sahipliği yapacak Food Arena, özel fuar turları, teknoloji girişimleri sunumları ve influencer sohbetleri ile renklenecek. 

Fuarın birbirinden ilgi çekici ve bilgilendirici etkinliklerine dair detayları buradan ulaşacağınız link ile öğrenebilirsiniz.