“İşini doğru dürüst yapmayanların gıda sektöründe işi yok!”

“İşini doğru dürüst yapmayanların gıda sektöründe işi yok!”

21.06.2021 11:55:06

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, vatandaşın sağlığıyla oynayan firmalara göz açtırmayacaklarını söyledi. “İşini doğru dürüst yapmayanların gıda sektöründe işleri yok” dedi.

“Anadolu Soruyor” programına konuk olan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, gıda sektöründe vatandaşın sağlığıyla oynayanlara sert çıktı. “Haksız rekabete, vatandaşın sağlığıyla oynayan firmalara göz açtırmayacağız. İşini doğru dürüst yapmayanların gıda sektöründe işi yok” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, program boyunca çarpıcı açıklamalarda bulundu:

“Tarım artık daha da önemli”

Tarımda hayat var diyen Pakdemirli, “Son 1,5 yıldır yaşadıklarımız bize gösterdi ki hiç bitmeyecek olan bir sektör varsa gıda. Hayatta kaldığımız sürece bitmeyecek. Artık tarım daha önemli. Biz bunun önemini anlatmaya çalışıyorduk. Gerçekten artık herkes önemini anladı. Türkiye’de şu an çiftçimizin ortalama yaşı 55 civarında. Bu ne kadar korkutucu görünse de diğer ülkelerde 65 yaş civarında” dedi.

“Bunu baba oğluna yapmaz”

100 bin lira hibe verdiklerini açıklayan Bakan Pakdemirli, “Bunu baba oğluna yapmaz. 100 bin lira tarımda bir işe başlamak için önemli bir başlangıçtır. Son 3 senedir ben bakan olduğumdan beri 10 bin eleman aldık. Devlet ihtiyacı oldukça bu çıkar. Bir de kamuda çalışmak ben tercih etmedim bugüne kadar. İlk defa bakan olarak kamuda çalışıyoruz. Ama tercih eden arkadaşlarımız varsa benim onlara tavsiyem bir yerde mutlaka toprağı eksinler, biçsinler. Gerekirse sıkıntı çeksinler. Zarar etsinler. Ama o geçirdikleri zamanı, tecrübeleri onlara memuriyetlikten daha çok kıymet verecek. Bizim kadınlarımıza, gençlerimize ihtiyacımız var. Üretici olarak ihtiyacımız var. Kamuda da ihtiyaç olursa alırız. Tarım paydaşıysa bizim başımızın üzerinde yeri var herkesin” diye konuştu.

"Haksız rekabete göz açtırmayacağız"

Bakan Pakdemirli, taklit ve tağşişle ilgili de, “Kolay para maalesef vatandaşımızı, üreticimizi çekiyor. Taklit, bir markayı o marka olmadığı halde o markaymış gibi göstermek. Tağşiş ise bu ürün budur deyip, başka bir şey olması. Bunların hepsinde önemli bir miktarda bir haksız kâr ve haksız rekabet unsuru doğuyor. Bununla ilgili bizim çok önemli bir kanunda değişikliğe ihtiyacımız yoktu. Kanun, yönetmelik vardı. Adamı yakalıyorsunuz, 25 bin lira ceza kesiyorsunuz. Ama o yapmış olduğu tağşiş olayından 10 tonluk tağşiş yaptı. Sizin cezanızı ödüyor, ifşayı da göze alıyor, bence bu rezilliktir. Sonradan firma ismini değişiyor devam ediyor. Bu artık bir milli güvenlik meselesi haline geldi. Haksız rekabete göz açtırmayacağız, vatandaşın sağlığıyla oynayan firmalara göz açtırmayacağız. İşini doğru dürüst yapmayanların gıda sektöründe işleri yok. Nereye giderlerse gitsinler. Vatandaşlarımızın şüphelendiği her konuda alo 174 var. Bizi ararlarsa gideceğiz, denetleyeceğiz. Vatandaşlar şüphelendiği konularda bize başvursunlar” şeklinde konuştu.

“Su altın kadar değerli”

İklim şartlarındaki değişiklikler hakkında açıklamalarda bulunan Pakdemirli, “Kuraklıkla mücadele için önemli adımlar atmamız gerekiyor. Kuraklık artıyor. Bu, dünyanın gerçeği. Ülkemiz de su stresi yaşayan ülkelerden bir tanesidir. Bunun anlamı da, bir adım sonrası kurak ülkedir. Yarın da kurak ülke olma adayıyız. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini korumamız gerekecek. Bununla ilgi en büyük mücadele, barajı yapacaksın. Yağdığı zaman tut, ihtiyacı olduğu zaman kullan. Komşularımızın da ihtiyaçlarını gözetecek şekilde projelerimizi yapıyoruz, uyguluyoruz. Tüm projelerimiz bittiği zaman 275 barajdan 875 baraja son 18 yılda geldik. Cumhuriyet tarihinde yapılan 275 üstüne 600 barajda koyduk. Bana göre bu en büyük eylem planı. Buradaki meselelerden bir tanesi eldeki suyu iyi kullanmak. Depolamayı arttır, kullanımı azalt. Bunu yapmamız lazım. Vahşi sulamayla devam ettiğimiz sürece Atatürk Barajı’ndaki suyumuz da yetmeyecek. Yeni yatırımların hemen hepsinde kapalı sulama sistemi uygulanıyor. Biz DSİ olarak açık sulama sistemi yapmıyoruz. Ama halen açık olanların kapalıya dönmesiyle alakalı çok ciddi bir yatırım bizi bekliyor. Sudan ucuz terimini bir kenara bırakmamız lazım. Su altın kadar değerli” dedi.