ETÜDER, sağlıklı gıda ve güvenli tedarik için kolları sıvadı

ETÜDER, sağlıklı gıda ve güvenli tedarik için kolları sıvadı

30.08.2021 15:21:44

ETÜDER, tedarikçi ile yeme içme noktası arasında gerekli güveni tesis etmek, kayıt dışının önüne geçmek, ödemeleri kolaylaştırmak ve nakit akışını korumak için çalışmalarına hızla devam ediyor. Ziraat Bankası ile başlattıkları Bankkart Başak Tedarik Zinciri Finansmanı projesini diğer bankalarla da yaygınlaştırmak istediklerini söyleyen ETÜDER Başkanı Melih Şahinöz, Güvenilir Tedarikçi Sertifikası ile de halkın sağlıklı gıdaya daha kolay ulaşacağını söylüyor.

Reklam

Ev Dışı Tüketim Platformu’nu oluşturan STK’lar ve Gıda Güvenliği Derneği işbirliğiyle Tedarik Zincirinde Güven Programı’nı başlattıklarını söyleyen Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz ile pandemi dönemi tedarik sektöründe yaşananları, Ziraat Bankası ile yürüttükleri projeyi, Güvenilir Tedarikçi Sertifikası’nı ve gündeme ilişkin konuları konuştuk.

Ev dışı tüketim tedarik kanalları pandemi dönemini nasıl geçiriyor? Bazı rakamlarla sürecin üyelerinize ve sektöre etkisini analiz edebilir misiniz? 

Pandemi öncesinde de daralmaya başlayan Ev Dışı Tüketim Sektörü pandemiden en ağır darbeyi alan sektörlerin başında geliyor. Sektörün sadece yeme-içme kısmıyla ilgili rakamlar bile bu konuda fikir vermekte. Deloitte tarafından yayınlanan “COVİD-19 Etkisinde Restoran Sektörünün Bugünü ve Geleceği” isimli rapordaki rakamlara göre yeme-içme sektörü 2019 yılında 125 milyar TL ekonomik hacim yaratırken sektörün 2020 yılını Covid-19 etkisiyle 60 milyar TL gelir kaybıyla kapattığı hesaplanıyor. Bu rakamlara bir de okulların ve ofislerin kapanmış olmasını, otellerin ciddi bir gelir kaybına uğradığını da eklediğinizde biz tedarikçilerin gelirleri %90’a varan oranlarda düştü. Ortalama gelir kaybımız %60’ı buldu.

HORECA sektörü ve paydaşları için pandemi süreci neler öğretti? Turizm ve gastronomide sizce neler değişecek?

Bir müsibet bin nasihatten iyidir derler. Pandemi süreci Ev Dışı Tüketim Sektörü’nün paydaşlarını bir araya getirerek birlikte çözüm üretmeye, sıkıntıları omuz omuza hep birlikte aşmaya yöneltti. Özetle bir araya gelip çözüm üretmeye başladık. Bu amaçla ilk olarak sektörün önde gelen paydaş 9 STK’sı ile Ev Dışı Tüketim Platformu’nu oluşturduk. Bu STK’lar; Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği ETÜDER, İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR), Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD), Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD), Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES), Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF), Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) olarak sıralanıyor. Sonrasında Tedarik Zincirinde Güven Programı Güvenilir Tedarikçi Sertifikası projemizde başta Gıda Güvenliği Derneği GGD olmak üzere Lojistik Derneği LODER ve Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu da destek oldu ve bu sayı 12 STK’ya yükseldi. Bu çalışmalarımıza değer veren ve katkıda bulunan İstanbul Ticaret Odası İTO da güçlü bir şekilde yanımızda yer aldı. Değerli destekleri için İTO Başkanımız Şekib Avdagiç ve Yönetim Kurulu Sayman üyesi Ahmet Özer’e teşekkür ediyoruz. Hep birlikte çalışarak ortak menfaatlerimize hitap eden projeler geliştirdik. Ortak çalışma bilinci ve güç birliği ihtiyacı sektörümüzün geleceğine olumlu etki yaparak dünyanın geri kalanında olduğu gibi sektörümüzün katlanarak büyümesine fayda sağlayacaktır.

Ev dışı tüketim sektörünün öncelikleri neler? Devletten beklentiler, özel sektörün ödevleri var mı?

Ev Dışı Tüketim Sektörü’nün öncelikleri kayıt dışının önlenmesi, spesifik bir NACE kodu tanımlanarak sektörün takibi ve ölçümlenebilmesinin sağlanması, sektör verisinin TÜİK tarafından toplanarak güncel tutulması ve düzenli şekilde sonuçların kamuoyuyla paylaşılması olarak sıralayabiliriz. Burada gerekli çözüm önerilerini devletimizin ilgili mercilerine paylaştık. Konuyu çözüme ulaştırmak için Hazine ve Maliye Bakanlığımızın önderliğinde gerekli takiplerimizi yapıyor ve bir an önce çözüme kavuşmasını diliyorum. 

Pandemi döneminde tedarikçiler ekonomik olarak yıprandı. Müşteriye kadar uzanan mal ve hizmet satışında sizce bu finansal güven nasıl kazanılacak? 

Tedarikçi ile yeme-içme noktası arasında güvenilir şekilde sürdürülebilmesi için önerimiz yapılan ticarette açık hesabın sona erdirilmesi, banka güvencesinde ödeme sistemleri üzerinden yapılmasıdır. Bu manada 2020 yılında diğer paydaş STK’larla birlikte Ziraat Bankası ile Bankkart Başak Tedarik Zinciri Finansmanı projemizi başlattık. Bu çalışmanın genişletilerek devam etmesi ve diğer bankalara da yaygınlaştırılması, tedarikçi ile yeme içme noktası arasındaki gerekli güveni tesis edecektir. Bu şekilde sektörümüzdeki kayıt dışını da ortadan kaldırıp Hazine ve Maliye Bakanlığımıza ciddi şekilde ek gelir sağlanmış olacak. Bu konuda öncü olup sektörümüze nefes aldırdıkları için Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar ve Kurumsal Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Ferhat Pişmaf’a teşekkür ediyoruz. 

 Ziraat Bankası ile yürüttüğünüz projeden kısaca bahseder misiniz? Nasıl geri dönüşleri oldu? Benzer başka çalışmalar olacak mı?

Hazine ve Maliye Bakanlığımızın desteğiyle Ziraat Bankası ile başlattığımız Bankkart Başak Tedarik Zinciri Finansmanı kredi kartı oldu. Restoran, otel, fast food, kafe, pastane ve yemekhanelerin tedarikçilerine ödemelerini 12 aya varan vade seçeneğiyle kolaylaştıran bu projemiz sektörün bundan sonra da herhangi bir krizde nakit akışının durmaması ve finansal zarar yüzünden tedariğin durması riskini ortadan kaldırmakta. Ayrıca Ev Dışı Tüketim sektöründeki ticaretin kayıt altına alınarak kayıt dışının da önlenmesine fayda sağlıyor.

Tedarik sürecini daha şeffaf hale getirmesi planlanan Güvenilir Tedarikçi Sertifika Programını başlatan öncü derneklerden birisiniz. Bu çalışmayla neler hedefleniyor?

Ev Dışı Tüketim Platformu’nu oluşturan STK’larla birlikte T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın desteği ile Gıda Güvenliği Derneği işbirliğiyle Tedarik Zincirinde Güven Programı Güvenilir Tedarikçi Sertifikasını başlattık. Bu programla sektörümüzde kayıt dışını önleyerek işini iyi yapan sektör oyuncularını öne çıkarmayı hedefliyoruz. Kriz yönetimini esas alan rehberimiz Covid-19 pandemisine karşı önlemleri de içeren uluslararası standartları baz alan denetimler sonunda verilen sertifikayı destekliyor. Dünyada ilk defa tüketicilerin dijital ortamda ev dışında yedikleri yemeklerin marka, üretici ve tedarikçilerini keşfedebilecekleri programımızın halkımızın sağlıklı gıdaya ulaşmasında ve bilinçlenmesinde çok önemli rol oynayacağına inanıyoruz.

Neredeyse tüm marka ve sektörler sürdürülebilir olmaya adadı kendisini. Sürdürülebilirlik ETÜDER için ne ifade ediyor, neler yapıyor?

Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği olarak hem sektörümüzün geneli hem de üyelerimizin menfaatleri adına sürdürülebilirliği esas alan projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Stratejik öneme sahip olan sektörümüz gerek yarattığı istihdam, gerek halkımızın sağlığı gerekse ülke ticareti içindeki payı açısından en önemli sektördür. Bu açıdan sürdürülebilir hizmet verebilmemiz ülkemizin varlığı açısından da son derece kritik bir konud. Biliyoruz ki doğayı ve kaynakları sürdürülebilir kılmazsak biz de var olamayız. Bu bilinçle sürdürülebilirlik kavramının altını dolduracak her projede ETÜDER olarak öncülük etmeye gayret ediyoruz.

Son günlerin gündeminde AB’nin popüler girişimi Yeşil Mutabakat var. Yeşil Mutabakat Eylem Planı sadece bir iklim politikası olarak görülmüyor, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal dönüşüm programı olarak da algılanıyor. Siz bu konuda neler düşünüyorsunuz? ETÜDER bu konuda neler yapıyor?

Gerek dernek olarak gerekse üyelerimiz bu konuda oldukça hassas bir tutum sergilemekte. Geliştirilen birçok projemizde toplum menfaatine olan bu konuda özen göstermekteyiz. Bir taraftan da gıda israfının önlenmesi açısından da çalışmalarımız devam ediyor. Yeşil Mutabakat ile birlikte üretilmiş gıda ürünlerinin de israfının engellenerek insanlığın adil şekilde tüketimine sunulmasını önemsiyoruz. Bu konuda birçok alt projeyi destekliyoruz. Örnek vermek gerekirse Fazla Gıda ile ortaklaşa geliştirdiğimiz projemizde üyelerimiz ekonomimize değer yaratırlarken ihtiyaç sahiplerine de destek olmaktadırlar.

ETÜDER ev dışı tüketim sektörünü tek çatı altında topluyor. Aynı sektörlere hitap eden farklı STK ve meslek örgütleri de var. Sizce sektörel strateji ve tüm bu politikaları yönetecek kamu ve özel sektörün birlikte olduğu bir üst yapıya ihtiyaç yok mu? Bu konuda neler yapılabilir?

Ev Dışı Tüketim Platformu ilk aşamada bu amaçla bir araya geldi. Kısa sürede çok önemli projelere imza attı. Bu nedenle bizler de Ev Dışı Tüketim Sektörü’nün referans çatı örgütü olarak devletin çıkarttığı regülasyon ve düzenlemelere aktif şekilde katılımda ve katkıda bulunmak, ihtiyaç halinde kılavuz olabilmek için Ev Dışı Tüketim Sektörü paydaş STK’larının tek bir çatı altında toplanması çok önem kazanmıştır. Covid-19 ve bunun gibi olağanüstü hallerde de bu konun önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Devletimizin ilgili mercilerinin bilgi ve onayıyla bu yönde bir çatı örgüt yapılanması hedeflenmekte...