Bir sağlık özütü PROPOLİS
Sağlık etkileri nedeniyle uzun yıllar Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından kullanılan propolis, bugün daha yakından biliniyor. Gerçek bir propolis özütünün sağlık açısından faydaları oldukça fazla. Ancak propolis de diğer arı ürünleri gibi tağşişe çok açık.
Reklam
Fevziye SALAŞ
Propolisi basitçe; arılar tarafından bitkilerin yaprak sap ve tomurcuklarından elde edilen doğal bir arı ürünü olarak tanımlamak mümkün. Ancak antioksidan ve antibakteriyel etkisinin yanı sıra birçok özelliği bulunan bu sağlık özütü, günümüzde tam olarak bilinmiyor. Belki devam eden araştırmalarla gelecekte daha çok faydası ortaya çıkarılacak. Sorularımızı yönelttiğimiz Gıda Yüksek Mühendisi & Biyolog Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı bugün bilindiği boyutuyla propolisi anlattı.
Öncelikle propolisi tanıyabilir miyiz? Propolis nedir; ne gibi faydaları vardır?
Propolis, arıların bitkilerin yaprak sap ve tomurcuklarından elde ettiği, doğal bir arı ürünü olup reçinemsi bir maddedir. Arılar propolisi kovanlarını sterilize etmek, kovanlarındaki çatlakları sıvamak, kovan iç ortamını mikroplardan korumak için kullanırlar. Arılar petek go¨zlerini o¨nce propolis ile kaplar sonra ana arı petek go¨zu¨ne yumurtasını bırakır. Bu sayede yumurtanın sagˆlıklı bir s¸ekilde gelis¸mesi sagˆlanır. Ayrıca arılar, propolisle sıvanan petek go¨zlerine balını, polenini, arı su¨tu¨nu¨ koyar. Bo¨ylece arının u¨ru¨nleri kovanda bozulmadan saklanır. Propolis; antioksidan ve antibakteriyel etkisinin yanı sıra, antifungal, antiviral, antienflamatuvar ve antitu¨mo¨r etkilere de sahip.
Propolis, sağlık etkileri nedeniyle de uzun yıllardır Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından kullanılmış. Propolisin faydaları ile ilgili literatürde pek çok çalışma yürütülmüş. Bu çalışmalar; propolisin, içeriğinde bulunan fenolik ve flavonoidler sayesinde; bakteri, mantar, küf, virüs ve parazitlere karşı antimikrobiyal etkili, antioksidan, karaciğer koruyucu, bağışıklık sistemini düzenleyici, antitümör özellikte, diyabet tedavisinde, solunum yolu enfeksiyonlarında etkili, astım, alerjik astım, bronşit ve bronşiolit tedavisine destek, ağız içi aft ve yaraların iyileşmesine yardımcı, uçuk tedavisinde , ağız içi hijyen, diş ve diş eti bakımında etkili, cildi güneşin zararlı UV ışınlarına karşı korumaya yardımcı, cilt yaşlanmasını geciktirmeye yardımcı olduğunu gösteriyor.
Bu maddeden yeteri kadar faydalanabiliyor muyuz? Özellikle beslenmede daha fazla kullanım sağlamak için önerileriniz var mı?
Propolis, kovandan kazındığı ham haliyle, balmumu ile karıs¸ık ve katı bir formdadır. Ham propolis insan vu¨cudu tarafından sindirilemez; biyoyararlanımı yüzde 2 oranında. Yani sindirilmeden vu¨cudumuzdan atılır. Propolisin vu¨cudumuz tarafından sindirilebilmesi, zengin besin biles¸imi ve sagˆlık etkilerinden yararlanılması ic¸in uygun teknolojiyle o¨zu¨tleme is¸leminden gec¸mesi ve ic¸erigˆindeki balmumunun uzaklas¸tırılması gerekir. Bu is¸lem sırasında c¸es¸itli yardımcı maddeler kullanılır. Bu teknik is¸lem uzman gıda mu¨hendisleri kontrolu¨nde yapılmalı. Propolisin, sadece su veya bitkisel yagˆlar ile o¨zu¨tlenmesi mu¨mku¨n degˆil. Ço¨zu¨cu¨ olarak mutlaka etanol, glikol, gliserol gibi gıdadan elde edilme ve antioksidan maddeleri tas¸ıyan is¸lem yardımcıları da kullanılmalı. C¸u¨nku¨ sadece bu maddelerin varlıgˆı ile propolisin fenolik ve flavonoid adı verilen etken maddeleri o¨zu¨te gec¸er. Bu nedenle sadece su bazlı veya bitkisel yagˆ bazlı iddiası ile satılan u¨ru¨nlerde propolisin insan sagˆlıgˆına fayda sağlayacak du¨zeyde bulunmadıgˆı yapılan bilimsel aras¸tırmalarda go¨steriliyor. Ayrıca o¨zu¨tleme sırasında ham propoliste bulunan balmumu tamamen ayrıs¸tırılmalı. O¨zu¨tleme is¸leminde, propolisin ic¸erisindeki fenolik ve flavonoid biles¸enlerin maksimum du¨zeyde elde edilmesi o¨nemli. Dogˆru c¸o¨zu¨cu¨ler kullanılarak o¨zu¨tlenmis¸ propolis, sıvı yani damla haline getirilir ve insan vu¨cuduna yaklas¸ık olarak yüzde 90 oranında biyoyararlılık sagˆlar.
Bal kadar bilinmeyen/kullanılmayan bu sağlık özütünden sofralarımızda yeteri kadar faydalanabiliyor muyuz? Sizin propolise yönelmenizin hikayesi nasıl oldu?
Anadolu coğrafyası, arı ürünlerinin üretimi bakımından çok değerli bir bitki örtüsü çeşitliliğine ve ekosisteme sahip olmasına rağmen, maalesef ki 10 yıl öncesine kadar propolisin ne olduğu ve değeri çok fazla bilinmiyor ve ülkemizde yerli propolis üretilmiyordu. Arı ürünleri alanında yaklaşık 20 yıl boyunca bilimsel çalışmalar yapmış, ulusal ve uluslararası projeler yürütmüş, kitaplar yazmış ve bu alanda kalite ve Ar-Ge direktörlüğü yapmış bir gıda yüksek mühendisi olarak, arı ürünleri alanında bilgi ve donanım sahibiydim. Ancak propolisle daha yakından tanışma hikayem, oğlumun bağışıklık sorununa çare aradığım bir dönemde oldu. Oğlum 11 aylıktan itibaren 2 ayda bir yüksek derecede ateşleniyordu ve sürekli antibiyotik vermek zorunda kalıyorduk. 5 yaşına geldiğinde antibiyotiklerden dolayı çok kötü bir alerji gelişti ve tedavisi de yoktu. Doktor çocuğumun bağışıklığının aşırı düşük olduğunu belirtti. Bunun üzerine, bilimsel çalışmaları ve tıbbi yayınları araştırmaya başladım. Propolis ve arı sütünün dünyanın her yerinde bağışıklığı doğal yollarla güçlendirmek için kullanıldığını, sık tekrarlayan enfeksiyonlara karşı kullanıldığını gördüm. Ama Türkiye’de üretilmediğini ve Çin’den geldiğini öğrenince öncelikle oğlum için üretmeye karar verdim. 6 ay kendi ürettiğim propolis özütü ve arı sütünü kullandıktan sonra oğlumda ne ateş ne alerji kalmıştı ve bağışıklığı da artmıştı. Böylelikle, ilk kez kendi oğlum için ürettiğim propolis ile, Türkiye’de propolis üretimi bakımından sektöre de öncülük ettiğimi düşünüyorum. O günden bugüne, Anadolu propolisinin ve Anadolu arı ürünlerinin değerini tüm dünyaya anlatmak üzere çalışmaya devam ediyorum.
Bütün propolisler aynı mı?
Bütün propolisler maalesef aynı değil. Propolisin içeriğindeki fenolik ve flavonoid çeşitliliği, elde edildiği coğrafyanın bitki örtüsü çeşitliliğine, iklim koşullarına ve propolisin özütlendiği metoda bağlı olarak çeşitlilik gösterir.
Anadolu coğrafyası, bulunduğu konum itibariyle 12 bin farklı bitki taksonuna sahip. Bu sayı, yaklaşık olarak tüm Avrupa’daki bitki örtüsünün 1/3’üne karşılık gelir. Dolayısıyla, zengin bitki örtüsüne sahip Anadolu coğrafyasından elde edilen Anadolu propolisi de yüksek kalite ve besin içeriğine sahip. Anadolu propolisi Dünya'da fenolik zenginliği ve çeşitliliği açısından en değerli propolistir. Genellikle poplar (kavakgiller familyası) tipi olan, Anadolu Propolisi’nin rengi kahverengidir. Özütlendiğinde de rengi açık kahveden koyu kahveye kadar değişir. Suya karışır özellikte olan Anadolu Propolisi Özütü, suya damlatıldığında da suyun rengini sarı yapar. Ayrıca hiç şeker içermediği için tadı acımtırak; kokusu kendine has ve keskindir.
Anadolu propolisi içeriğinde kafeik asit fenetil ester, kafeik asit, kuersetin, galangin, klorojenik asit, linolenik asit, palmitik asit, hidroksitirosol, kumarik asit, apigenin, krisin ve pinosembrin dahil olmak üzere en az 15 farklı fenolik ve flavonoid bileşen bulunur. Anadolu propolisi, bu bileşenler ile yüksek antioksidan etki gösterir ve bağışıklık sistemimizi destekler.
İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Ürünleri Mükemmeliyet Merkezi’nde Dünya pazarından temin edilen propolis örneklerinde antioksidan aktivitenin ve propolis kalitesinin saptanması amacıyla gerçekleştirdiğimiz “Dünya Pazarından Propolis Ürünlerinin Antioksidan Özelliklerinin İncelenmesi” konulu bilimsel çalışmada; 2018-2021 yılları arasında 20 farklı ülkede mağazalardan, eczanelerden ve online alışveriş sitelerinden satın alınan farklı firmalara ait 157 ekstrakt edilmiş propolis örneği (sıvı, sprey, şurup ve diğ.) kuru madde, toplam fenolik, toplam flavonoid içeriği, antioksidan kapasiteleri ve fenolik profilleri açısından inceledik. 20 farklı ülkeden toplanan 157 örneğin 38’i etanolik ekstrakt, 52’si glikolik ekstrakt, 54’ü su bazlı ürün, 6’sı yağ bazlı ürün ve 7’si çözücüsü belirtilmemiş ürünlerden oluştuğu sonucuna vardık. Araştırma sonucunda, su ve yağ bazlı olarak satışa sunulan propolis ürünlerinin çok düşük antioksidan aktivite gösterdiği ve propolisin etken maddelerini hiç veya çok düşük seviyelerde içerdiği, bununla birlikte ürünlerin yüzde 96’sında ürünün propolis içeriği yanlış beyan edildiği, yüzde 58’inde etiketinde içerdiği propolis miktarı belirtilmediği ve yüzde 37’sinin antioksidan kapasitesinin 10 mg TE/ml’nin altında olduğu görüldü. 157 örnekle yapılan bu karşılaştırmada; patentli saf Anadolu Propolisi içeren standart propolis özütünün, dünya piyasasından alınan diğer propolis ürünlerine göre 5 kat daha yüksek fenolik maddeye ve 6 kat daha yüksek flavanoid madde ile 5 kat daha yüksek antioksidan kapasiteye sahip olduğu saptandı.
Propolisin sağlık açısından sakıncalı olabileceği durumlar söz konusu olabilir mi? Bu konuda gerekli izin ve prosedürleri detaylandırabilir misiniz?
Maalesef ülkemizde ve dünyada propolisin uluslararası bir standardı bulunmuyor. Bu nedenle, arı ürünleri tağşişe oldukça açık bir alan. Ancak ben, uluslararası standart geliştirilmesi için ISO Propolis Komisyonuna üyeyim ve standart geliştirme çalışmalarında bizzat yer alıyorum. Bahsettiğim üzere, 20 farklı ülkede 157 örnek ile yaptığımız bilimsel çalışmada, propolis örneklerinin yüzde 96’sında ürünün propolis içeriğinin yanlış beyan edildiğini ortaya koyduk. Yani piyasada satılan ürünlerin çoğu zaten propolis değil. Bu durum, arı ürünlerinin bir standardı olması gerektiğini gözler önüne seriyor… Bitki örtüsü çeşitliliği bakımından zengin bir coğrafyadan elde edilmiş, alanında uzman gıda mühendisleri tarafından doğru bir özütleme yöntemi ile doğru işlem yardımcıları kullanılarak özütlenmiş gerçek bir propolis özütünün sağlık faydaları zaten oldukça fazla. Genel olarak arı ürünlerine karşı alerji pek nadir olarak görülür. Arı ürünlerine karşı alerjisi olduğunu bilen kişiler, tüketirken dikkatli olabilirler.