Külsan 1 ana banner
Empero tepe orta
Öztiryakiler
İstanbul’un yeni gastronomi mahallesi: Galataport

İstanbul’un yeni gastronomi mahallesi: Galataport

24.01.2022 11:15:59

Toplam 1,7 milyar dolarlık bir yatırımla hayata geçen Galataport’un yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlaması bekleniyor.  Galataport, farklı zevklere hitap edebilecek, temelinde deneyim olan bir konseptle hizmet veren 250 yeme içme noktasıyla da şehrin yeni gastronomi mahallesi olarak konumlanıyor.

Aliye GÜMÜŞ

İstanbul; çok katmanlı, çok kültürlü, gastronomi, tasarım, zanaat, müzik, sanatın hemen her dalını içeren bir liman kenti. Galataport da şehrin tarihi limanını dünya standartlarında bir kruvaziyer limanına dönüştüren ve yepyeni bir sosyal yaşam alanı sunan dünyanın en önemli destinasyon projeleri arasında yer alıyor. İstanbul boğaz kenarında 1,2 kilometreye sahip sahil şeridini kapsayan Galataport, mahalle konseptinde tasarlanmış mimari bir yapı içerisinde kültür-sanat, çalışma, alışveriş ve yeme içme deneyimi sunan bir ekosisteme sahip. Şehrin merkezinde 112 bin metrekarelik bir alana yayılan Galataport limanının iç mimarisi ise, Autoban tarafından İstanbul’un yer altı sarnıçlarından ilham alınarak tasarlanmış.

Dünyanın tek yer altı kruvaziyer terminali

Toplam 1,7 milyar dolarlık bir yatırım bütçesine sahip Galataport projesi, 2013 yılında Doğuş Grubu’nun Özelleştirme İdaresi tarafından açılan Salıpazarı Liman İhalesi’ni kazanması ve Ocak 2014’te Bilgili Holding’e bağlı BLG Capital ile gerçekleştirdiği ortaklığıyla başlıyor. Dünyadaki herhangi bir liman şehri ve tarihi bir liman sahasında benzer bir konseptle geliştirilmiş başka bir karma proje yok! Bu özelliğiyle de dünya çapında benzer projeler için ilham kaynağı oluyor.

Galataport, dünyada ilk kez hayata geçirilen ve özel bir kapak sistemiyle yerin altında kurgulanan 29 bin metrekarelik bir terminale ev sahipliği yapıyor. Yani bu sistem sayesinde limana bir gemi geldiğinde o bölümün kapakları açılıyor, sadece o bölüm geçici güvenlik alanı ve geçici gümrük alanı oluyor. Sahil şeridine yerleştirilen ve açıldığında gümrük duvarını oluşturan 176 tane kapak sayesinde geminin demirlediği bölüm dışındaki alan halka açık olmaya devam ediyor.

Yılda toplam 25 milyon ziyaretçi ağırlayacak!

Tarih boyunca farklı milletlerin bir arada yaşadığı, farklı inançların saygı içerisinde birlikte var olduğu, farklı dillerin birbirini anladığı İstanbul’un en değerli bölgelerinden birinde bulunan Galataport, tekrardan kültürleri buluşturan, herkesi kucaklayan bir mahalle olarak konumlanıyor. Galataport’un 7 milyonu yabancı olmak üzere yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlaması bekleniyor. 2022 yılı için yaklaşık 250 gemi rezervasyonu bulunan Galataport’a önümüzdeki yıl 800 bin kişinin gelmesi bekleniyor. Mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunun da İstanbul’u ziyaret edeceği ön görülüyor. Yeni yılın ilk gemisi ise 3 Ocak’ta öğleden sonra gelip, 6 Ocak akşamı limandan ayrılan Viking Sky isimli yolcu gemisi oldu.

Ülke ekonomisine katkısı

- 3 bin 500 kişiye doğrudan, 20 bin kişiye dolaylı istihdam sağlıyor.

- Karaköy’ün devamı niteliğinde organik bir mahalle olarak komşu işletmeler başta olmak üzere tüm bölge esnafına ve işletmelere önemli bir ekonomik katkı sağlayacak.

- 300 milyon Euro’luk yatırımla hayata geçirilen The Peninsula İstanbul ile ülke ekonomisine 150 milyon Euro’luk doğrudan yabancı yatırım sağladı.

- Kruvaziyer turizminde bir ana liman olarak konumlanarak şehirdeki konaklamaya ve birçok alana büyük etkisi var. 

Farklı konseptlerde 250 yeme içme noktası var

Galataport, sahasında yer alan İstanbul Modern ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi ile sanatın Türkiye’deki en iyi örneklerine ev sahipliği yapıyor. Galataport İstanbul herkes için erişilebilir bir kültür sanat alanı yaratarak topluma fayda sağlıyor, genç sanatçıları destekliyor. Bu çalışmalar sayesinde çevredeki kültür sanat etkinliklerinde de yüzde 72’lik bir gelişme, kültür sanatın gelişmesine yüzde 5 katkı sağlaması öngörülüyor.

Galataport içerisinde yaklaşık 250 adet perakende ve yeme içme noktası bulunuyor. Bu markalar, daha önce Türkiye’de yer almış olsun veya olmasın, tüm hedef kitlelere ve farklı zevklere hitap edebilecek, temelinde deneyim olan bir konseptle hizmet veriyor.

Liman İstanbul

İstanbul ve Karaköy’ün sembollerinden biri olan Tarihi Liman Lokantası, yeni ismi Liman İstanbul ile Galataport’ta... Menüsü her yörenin, her bölgenin en iyi malzemeleri kullanılarak oluşturulan Liman İstanbul’da Hatay usulü cevizli muhammara ve Antep fıstıklı rafikin de içinde bulunduğu mezeler, geçmişten günümüze bir Liman klasiği olmuş imza lezzet bademli patlıcanlı pilav, deniz mahsullü sac tava ve cağ kebabı gibi lezzetler yer alıyor. Liman İstanbul, pirinç, kadife gibi malzeme detaylarıyla da geçmişe saygı duruşunda bulunarak günümüz şıklığını yansıtıyor. 1940’ların art deco mimarisinden esinlenerek modern dokunuşların eklendiği Liman İstanbul, beyaz masa örtüleriyle, sunumda kullanılan bakır sahan ve bakır tavalarıyla müdavimlerinin özlediği bir deneyim yaşatıyor.

Sait Restoran

Deniz ürünlerinin en tazesini özgün reçetelerle buluşturarak misafirlerine sunan Bodrum’un klasiği 20 yıllık Sait Restoran, Yalıkavak’tan sonra ilk kez İstanbul’a gelerek, kapılarını Galataport’ta açtı. Sait Restoran, Ege otlarıyla hazırladığı salataları, mezeleri ve mevsimin en taze ürünleriyle farkını burada da ortaya koyuyor. Sait Restoran’ın denizden sofraya prensibiyle sunduğu en taze deniz mahsulleri ve sezon balıklarına, ev yapımı taze makarnalar, özel reçetelerle hazırlanan çorbalar ve tatlılar eşlik ediyor.

The Populist

Yapı Kredi bomontiada’da altı yılı aşkın süredir misafirlerini “İyi Yemek, İyi Müzik ve %100 Eğlence” mottosuyla ağırlayan The Populist, yeni şubesini Galataport’ta açtı. 550 metrekarelik alanda hizmet vermeye başlayan The Populist, 300 kişi kapasiteli roof’u, küçük gruplara özel tasarlanan alanları, bistro masa konseptleri, 360 derece deniz manzaralı terasıyla trend bir sosyalleşme mekânı olarak öne çıkıyor. Giriş ve teras katında yer alan DJ kabinleriyle kesintisiz müzik sunan mekânın menüsünde; taş fırın lezzetler, iki dilim arasında tütsülenmiş tatlar, ana yemek ve başlangıçlar yer alıyor. Meksika mutfağının kült lezzeti tacoyu da ilk kez bu şubesinde sunuyor. The Populist’in lezzetlerine kısa süre önce dünyanın en prestijli craft bira yarışması Meininger’s International Craft Beer Award’dan altın madalyayla dönen Torch ve diğer craft lezzetler eşlik ediyor.

Happy Moon’s İKON

Üç farklı marka ile üç ayrı segmentte faaliyet gösteren Happy Moon’s Grup, markaları arasında lüks segmentte yer alan İKON’un üçüncü şubesini Galataport’ta açtı. İstanbul manzarasına hâkim, toplamda 350 metrekarelik bir alanda yer alan mekân, İtalya ve dünya mutfağı ağırlıklı menüsüyle misafirlerini ağırlıyor. 304 kişilik oturumlu İKON Galataport’un tasarımında ise Mimar Ali Türker imzası bulunuyor.

Ha’Bupide

Anadolu lezzetlerinin en iyi temsilcilerinden olmaya aday Ha'Bupide, ilk şubesini Galataport’ta açtı. Menüsünde; Karadeniz usulü ekşi maya hamurundan hazırlanmış pidelere ek olarak farklı lezzetler de sunuyor. Zırhta çekilmiş Konya usulü etli ekmek, kebap kıymasından çıtır Antep usulü lahmacun, güveçte dana kaburgalı kuru fasulyenin yanı sıra tatlılarda manda sütlü fırın sütlaç ile konuklarına Karadeniz lezzetlerinin en iyilerini sunuyor.

Monochrome

Çok sayıda uluslararası ödüle sahip tasarım firması Lagranja Design’ın “fotoğraf ışıktır” mottosuyla hayata geçirdiği Monochrome, fotoğraf sanatından ilham alan özgün tasarımıyla hem lezzet hem de fotoğraf tutkunlarını kucaklıyor. Adını, fotoğraf sanatının daha çok siyah beyazıyla bilinen tek ton karelerinden alan Monochrome, misafirlerini geleneksel brasserie lezzetleriyle ağırlıyor. Kahvaltıdan akşam yemeğine, atıştırmalıklardan tatlılara günün her saatine uygun alternatifler sunuyor, kahve severleri bekliyor.

Mezzaluna

Milanolu iş insanı Aldo Bozzi ve Floransalı ünlü mimar Roberto Magris tarafından 1984 yılında New York’ta kurulan İtalyan restoranı Mezzaluna, Türkiye’de ilk olarak 1995 senesinde açıldı. Mekân, İtalyan mutfağının gerçek örneklerini sunan mutfağı, renkli dekorasyonu, hareketli ve rahat ortamıyla kaliteli ve erişilebilir bir yemek deneyimi sunuyor.

 

BigChefs

BigChefs, 64’üncü şubesini Galataport’ta açtı. Yaklaşık 180 kişilik oturma alanına sahip BigChefs, Galataport menüsünde premium ürünlere de yer veriyor. Menüde, et çeşitlerinden kocaman burgerlere, salatalardan pizzalara, deniz mahsullerinden tatlılara kadar pek çok seçenek bulunuyor. Menünün dikkat çeken premium ürünleri arasında, ağır ateşte pişen ve fırınlanmış taze patates ve sarımsak konfit ile servis edilen osso buco, sebze türlüsü ve köz patlıcanlı keşkeğin eşlik ettiği kuzu incik konfit, polenta, kuşkonmaz, kavrulmuş susam ve ızgara pack choi ile sunulan teriyaki glaze dana kaburga gibi tatlar yer alıyor.

Hafız Mustafa 1864

Toplamda 15 şubesiyle binlerce kişiyi istihdam eden ve üretim kapasitesi ve ürün alımıyla hatırı sayılır bir ekonomi yaratan Hafız Mustafa 1864, şehrin yeni alışveriş ve gastronomi mahallesinde şubesini açtı. Ürün gamını genişletirken asırlık reçeteleri de hassasiyetle koruyan marka, 158 yaşında şubeleşme çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Marka, eski İstanbul geleneklerini yaşatan bir tatlıcı olarak her gün 500 çeşit ürün çıkarıyor.

Tarihi miras şehre geri kazandırıldı

Galataport sahası içinde yer alan tescilli binaların restorasyonuyla İstanbul’un çok değerli tarihi binaları şehre geri kazandırıldı. Rıhtımın en eski binası olan Paket Postanesi, özel arduvaz çatıları ve cepheleriyle projenin simgelerinden biri olurken liman sahasında yer alan diğer üç tescilli bina; Merkez Han, Karaköy Yolcu Salonu ve Çinili Han binaları da restore edilerek The Peninsula Istanbul oteline ev sahipliği yapıyor.

Peyzaj düzenlemesiyle hayata geçirilen tarihi 14 bin metrekarelik Tophane Meydanı, İstanbul’un ilk müze meydanı oldu. Müze Meydanı’nın merkezinde yer alan ve tarihi 1848’e ulaşan tarihi Tophane Saat Kulesi, çok özel bir teknikle yerinde kaldırılarak restore edildi. Tophane Saat Kulesi, eski ile yeniyi buluşturan, anları ve anıları sahiplenen, zaman ve dönüşümün simgesi olarak şehre değer katıyor. 19’uncu yüzyılda Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılan yapı üzerinde kendisine ait bir tuğra bulunuyor.

The Peninsula Istanbul 

1928 yılında kurulan The Hongkong and Shanghai Hotels Limited (HSH) bünyesinde faaliyet gösteren ve dünyada sadece 10 lokasyonda bulunan Peninsula Hotels, Galataport içerisindeki yeni otelini bu yılın sonunda açacak. Tarihi yarımadanın tam karşısında yer alan 177 odalı otel, toplam 300 milyon Euro’luk bir yatırımla hayata geçirildi. Proje kapsamında restore edilen üç tescilli binaya ek olarak yeni inşa edilen ve 15 saniyede açılabilen özel giyotin cepheli bir balo salonunu şehre kazandırıyor.

İstanbul Modern

Türkiye’nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olarak 2004 yılında Karaköy’de kurulan İstanbul Modern, kurulduğu günden bu yana 8 milyon 500 bin ziyaretçiyi ağırladı; 850 bin çocuk ve genci de ücretsiz sanat eğitimleriyle buluşturdu. Eski yerinde bulunan İstanbul Modern’in Galataport’taki yeni binası, Centre Pompidou, Whitney Müzesi, Centro Botín, Beyeler Vakfı Müzesi gibi dünyadaki pek çok müze ve sanat kurumunu tasarlayan Pritzker ödüllü dünyaca ünlü İtalyan mimar Renzo Piano imzasını taşıyor. Yeni bina; sergi salonları, eğitim atölyeleri, sinema, kütüphane, tasarım mağazası, etkinlik alanları, kafe ve restoranıyla yakın zamanda sanat severleri ağırlamaya hazırlanıyor. Daha açılmadan dünyanın cazibe merkezlerinden biri olarak görülen müze, Uluslararası Time Out dergisinde “2022’de yapılacak 22 en iyi ve yeni şey” listesinde yer alıyor.

Ara Güler’den “Denize İnen Yol”…

Doğuş Grubu’nun, fotoğraf sanatının duayenlerinden Ara Güler ile iş birliği sonucu hayata geçirdiği Ara Güler Müzesi’nin yeni sergisi “Denize İnen Yol”, 30 Ekim’de Galataport’ta açılmıştı. 30 Ocak’a kadar sürecek olan sergi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kültür Yolu Projesi aksında yer alan Tophane, Karaköy, Galata, Galata Mevlevihanesi, Galata Kulesi, Tünel, İstiklal Caddesi, Galatasaray ve Taksim Meydanı ve yakın çevrelerden daha önce görülmemiş kareleri barındırıyor. Ara Güler’in gözünden Beyoğlu’na yeniden bakacağınız, Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi’nden yeni fotoğrafların, ikonik karelerle birlikte yer aldığı sergide, Ara Güler’in 1970’li yıllarda çekmiş olduğu Yavuz Zırhlısı’nın sökümünü konu alan 17 dakikalık “Kahramanın Sonu” isimli belgesel de gösteriliyor.