Hatay'ın deniz mahsulleri mutfağında gözü zirvede

Hatay'ın deniz mahsulleri mutfağında gözü zirvede

29.11.2021 10:06:14

"Joe Biden da İskenderun karidesi yedi" diyen Trilye restoran sahibi Süreyya Üzmez, "Kemal Bey ve Meral Hanım Balıkçılık Bakanlığı sözü verdi. Sadece somon ve uskumru geliri bile Türkiye’nin cari açığını kapatır" derken,  Muğla Tekne Aşçıları Derneği Başkanı Şef Taner Kökten, "Tekne aşçılarını federal bir yapıya kavuşturacağız" açıklamasında bulundu.

UNESCO tarafından gastronomi alanında “Yaratıcı Şehirler Ağı”na dahil edilen Hatay, et yemeklerini olduğu kadar balık ve deniz ürünü lezzetlerini de Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak için harekete geçti. Deniz mahsulleri mutfağında liderliğe aday olan Hatay’da dünyanın en iyi karidesleri yetişirken, Trilye Restoran’ın sahibi yemek yazarı ve TV programcısı Süreyya Üzmez, ABD Başkanı Joe Biden, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi ve Macaristan Başbakanı Victor Orban’ın da Hatay karidesi tercih ettiklerini açıkladı.

Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Uluslararası Hatay Gastronomi Buluşması kapsamında birbirinden renkli konuklar panel ve mutfak şovlarında yer aldı. Çevrimiçi düzenlenen “Hatay Mutfağında Deniz Ürünlerinin Gastronomik Değeri” paneli Balık Dedektifi program yapımcısı Derya Yolyapan’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Yolyapan’ın konukları ise gazeteci Erol Altun, Muğla Tekne Aşçıları Derneği Başkanı şef Taner Kökten, Turkuaz Balık Restoran işletmecisi şef Erkan Tümkaya ile Trilye Restoran işletmecisi ve yemek yazarı Süreyya Üzmez oldu.

"HATAY’DA DENİZ VAR”

 Moderatör Derya Yolyapan, “Hatay’da deniz var, ancak birçok vatandaşımız Hatay’da deniz olduğunu bile bilmiyor” sözleriyle paneli açarken, gazeteci Erol Altun ise konuşmasında, “Hatay lezzetleriyle yemekleriyle Türkiye’nin bir marka şehridir. Buradaki iklimin zenginliği her şeyi ile birlikte sofralara yansımış. Hatay gastronomisi artık ülkenin dışına sarkacak kadar zengin. Hatay kendi değerlerini bulup kendi değerlerini yaratarak marka değerini yükseltecek. İskenderun ve Samandağı, Bodrum’u İstanbul’u Antalya’yı balıkla besliyor. Gerçekten literatüre girmiş dünya markasıdır İskenderun karidesi. Bir an önce Hatay balıkla denizle barışmalı. Deniz ürünlerini, balığı şehirdeki lokantalara taşımalı” ifadelerini kullandı.

 SÜREYYA ÜZMEZ: BIDEN, DRAGHİ, ORBAN’IN TERCİHİ İSKENDERUN KARİDESİ

 Trilye Restoran’ın sahibi Süreyya Üzmez ise konuşmasında “Bir zamanlar İspanya’da kriz olmuştu, o dönemde çok gittim Madrid’e restoranlar boştu. O dönemki kriz gastronomi duayeni Ferran Adria  ve ekibi ile aşıldı. Bu adam milyonlarca kişiyi yeme içme turizmi için İspanya’ya getirdi, krizden çıkma yolunda ülkeye ilk ivmeyi o verdi. Yani gastronomi bu kadar önemli bir konudur. Kovid döneminden sonra tüketici alışkanlıklarını izliyorum, daha önceki krizlerde zenginlerde bir tutumluluk olurdu, yani ‘krize girdik fazla para harcamayalım’ diye, bu dönemde çok parası olanlar ‘ölmeden paraları harcayalım’ diye daha çok para harcıyor. Onun için insanların vazgeçemeyeceği iki şeyden biridir yeme içme, diğeri seyahat, o nedenle gastronomi çok önemli” diye konuştu.

Hatay Samandağı ve Arsuz’un Miami’den daha güzel olduğunu ifade eden Üzmez, “Bu bölgelerde çıkan bir yılan balığı var. Dünyanın en iyi yılan balıklarından biri o. Beyaz lagos Akdeniz’in prensesidir ve o da bu bölgede çıkar. Akdeniz dünyanın deniz alanının yüzde 1’ini teşkil eder. Buna rağmen dünyadaki tüm deniz canlılarının yüzde 10’u Akdeniz’dedir. Akdeniz, Antakya denince aklımıza deniz ürünleri de balıkta gelmeli” dedi. 

İskenderun karidesinin dünyanın en lezzetli karidesi olduğunu belirten Üzmez, “Restoranımda o kadar ünlüyü ağırladım, Joe Biden’ından (ABD Başkanı) Draghi’ye kadar (Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi) çok gelen giden olur. Geçen hafta Macaristan Başbakanı Victor Orban bizdeydi, eşiyle birlikte gelmişti, hep yedikleri İskenderun karidesidir” dedi. 

Japonya, Güney Kore ve İskandinav ülkelerinde kişi başı milli gelirin 40 bin euronun üzerinde olmasının temel sebebinin balık ürünleri tüketiyor olmaları olduğunu belirten Üzmez, “Türkiye’de maalesef yıllık balık tüketiminde 6 kilogramdayız, hiç denizi olmayan Avusturya’da bu rakam 26 kilogramdır” dedi. 

Üzmez, “Son 4-5 yıldır çok yükleniyorum, Kemal beyden söz aldım iktidara gelirse ilk yapacağı iş, Meral hanım da söz verdi, belki bir yıl içinde kurulabilir. Balıkçılık Bakanlığı kurulmasını istiyoruz. Sadece somon ve uskumru geliri bile Türkiye’nin cari açığını kapatır” diye konuştu. 

 KÖKTEN: TEKNE AŞÇILARINI FEDERAL YAPIYA DÖNÜŞTÜRMEK İSTİYORUZ

 Muğla Tekne Aşçıları Derneği Başkanı Şef Taner Kökten ise Hatay’da deniz mahsulü mutfağının öne çıkmamasındaki tek eksiğin reklam boyutunda olduğunu düşündüğünü ifade ederek, “O konuda da ciddi çalışma olduğunu görüyorum” dedi. 

Tekne Aşçıları Derneği’nde yaklaşık 350 üyeleri bulunduğunu ve bunu tüm Türkiye’de federal bir yapıya çevirmek istediklerini anlatan Kökten, “Tekne aşçıları biraz ayrıştırılmıştı. Sanki bütün yıl denizde kalıyor, hayatını denizde sürüyor gibi bir ambiyans vardı. Deniz aşçıları ciddi paranın yönetildiği bir alan. Deniz aşçıları çok özel insanlardır. Bütün mutfaklara hakimler, ekmekten tatlıya kadar, deniz ürünlerinden etinden balığına her şeye hakimler” dedi.

 ERKAN TÜMKAYA: TAMAMEN TANITIMA İHTİYACIMIZ VAR

 Turkuaz Balık Restoran işletmecisi şef Erkan Tümkaya ise “Türkiye’nin her bir köşesi ayrı bir güzel, Hatay’da bunlardan bir tanesi. Hatay’da öyle bir olay vardır ki, hem deniz ürünleri hem de et ürünleri çok güzeldir. Tanıtımda geç kaldık. Hatay’ımızda deniz ürünlerinde olmayan yok yok, bin bir çeşit balıklarımız var. Ama işte insanların dışarıdan bir önyargısı var, ‘Hatay’da deniz yok, onlar balıktan ne anlar’ diye düşünebiliyorlar. Tamamen tanıtıma ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.