İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık: Hedefimiz katma değeri yüksek ihracat
İnoksan, Türkiye’nin Ar-Ge Merkezi unvanına sahip 30 kişilik Ar-Ge ekibiyle birlikte, az enerji tüketen, hammadde verimliliğini sağlayan, tasarruflu cihazlar geliştirmeye odaklanıyor. Türkiye’nin ilk ısı geri dönüşümlü 1.000 tabaklı bulaşık yıkama makinesini üreten marka, kombi fırınlarıyla da işletme maliyetlerini azaltmaya odaklanan girişimcilere çok yüksek kaynak maliyet avantajı sağlıyor. İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, “Asıl hedefimiz, katma değeri yüksek orta-ileri teknoloji içerikli cihaz ihracatımızı artırmak” diyor.
Reklam
Gastronomi Dergisi
Günümüzde sürdürülebilirlik ve tasarruf son derece önemli iki kavram olarak, sektörümüze yön veriyor. İnoksan, Türkiye’nin Ar-Ge Merkezi unvanına sahip 30 kişilik Ar-Ge ekibiyle birlikte, az enerji tüketen, hammadde verimliliğini sağlayan, tasarruflu cihazlar geliştirmeye odaklanıyor. Türkiye’nin ilk ısı geri dönüşümlü 1000 tabaklı bulaşık yıkama makinesini üreten marka, kombi fırınlarıyla da işletme maliyetlerini azaltmaya odaklanan girişimcilere çok yüksek kaynak maliyet avantajı sağlıyor. “Asıl hedefimiz, katma değeri yüksek orta-ileri teknoloji içerikli cihaz ihracatımızı artırmak” diyen İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık ile markanın Ar-Ge yatırımlarından yeni ürünlerine, ihracat hedeflerinden dijitalleşme çalışmalarına kadar geniş kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik.
Türkiye’de 20 bin metrekarelik kapalı alanda kurulu teknolojik mutfak üssü bulunan İnoksan’ın üretime dönük yeni bir yatırım planı var mı? Teknoloji kullanımı ve dijitalleşme noktasında neler yapıyorsunuz?
İnoksan olarak üretim ve müşteri hizmetleri süreçlerimizle birlikte Ar-Ge çalışmalarımız doğrultusunda ürünlerimizde de dijitalleşmeye yönelik adımlar atıyoruz. Önümüzdeki beş sene için stratejik büyüme planlarımızı belirledik. Bunun en önemli adımlarından birisi de dijitalleşmeye yönelik sistemsel altyapımızı güçlendirme faaliyetlerimizdir. Dijitalleşme stratejimizin başında ise sürdürülebilirlik, verimlilik ve müşteri memnuniyeti geliyor.
Endüstriyel mutfak sektöründe 5 kıtaya ihracat yapan İnoksan’ın ihracat pazarlarına dönük hedeflerinden söz eder misiniz? Rekabette nasıl farklılaşıyorsunuz?
Müşterilerimizle birebir temas edebilmek bizim için oldukça önemli ve bu doğrultuda ihracat ekibimizi genişlettik. Şu an yüzde 40-45’leri bulan ihracat oranına sahibiz. Planımız, bu oranları 2023 ve gelecek yıllarımız için sürekli artırmak. 2025 yılında, ciromuzun yüzde 80’ini ihracattan yapmayı hedefliyoruz.
Ar-Ge yatırımlarınızdan ve yeni ürünlerinizden bahseder misiniz?
Nitelik ve verimlilik ürün geliştirmenin ana odaklarından birisi haline geldi. Ar-Ge faaliyetleri için her yıl ciromuzun en az yüzde 2’sini harcıyoruz. Asıl hedefimiz, katma değeri yüksek orta-ileri teknoloji içerikli cihaz ihracatımızı artırmak. Ancak bu şekilde kalıcı, ihracat fazlası-dış ticaret fazlası sağlayan ülkeler arasında yer alabileceğimizi biliyoruz. Bu amaçla Ar-Ge’ye ayırdığımız bütçeler her yıl daha büyük yüzdelerle artıyor, ürünlerimiz sürekli yenileniyor, uluslararası normlara uyum sağlanıyor. Bunun yanında sürdürülebilir üretim anlayışı ile enerji tasarruflu ürün gruplarımızı genişletmeyi önemsiyoruz. Hem enerji hem su tasarrufu sağlayan yeni ürünlerimizden ısı geri dönüşümlü bulaşık makinemiz sektöre inovatif bir bakış açısı getirecek. Daha az su ve daha az enerji tüketimi sağlamasının yanı sıra, kapak açıldığında ortama yayılan buhar da önemli ölçüde azalıyor. Bu da zaten nemli ortamlar olan işletme mutfakları için büyük bir avantaj. Daha az buhar çıkışının bir başka avantajı, mutfaklarda havalandırma kanallarına veya bulaşık makinesi için kullanılan davlumbazlara ihtiyaç olmaması anlamına geliyor. Bir başka inovatif proje olarak, konveksiyonlu fırınlarda, atmosferik yanmalı sistemden premix yanmalı sisteme geçiyoruz. Bu sayede fırındaki gaz tüketimi neredeyse yarı yarıya azalacak. Bu çalışmalar özellikle yurt dışındaki markalarla daha çok rekabet edebilme avantajı sağlıyor.
Horeca sektöründeki işletmeler 80’li yıllardan bugüne dünya ile yarışacak boyutta kabuk değiştirdi. Buradaki gelişmeyi nasıl görüyorsunuz? Sizce turizm sektörümüzün avantaj ve dezavantajları neler?
Restoranlar, kafeler ve oteller pandemide uzun süre kapalı kaldı. İki sene oldukça etkilendik. Yüzde 50’ye varan iş kayıpları yaşandı. Yatırımlar bekletilirken ihtiyaçlar da birikti. Son iki sezondur turizm nihayet tekrar hareketlendi, tesisler yüksek fiyatlara rağmen doluyor. Bu sene sektör yeniden para kazanmaya başladı diyebiliriz. 2023 sezonu için de beklentiler yüksek. Bir yandan dış ilişkileri iyi tutarken diğer yandan halkın alım gücünü de yeniden yükseltmek gerekiyor. Yükselen turizm sektörü hem ekonominin geneli hem de endüstriyel mutfak sektörünü olumlu etkileyecektir. Türkiye özelinde yatırımlarımızı, teknolojilerimizi her daim güncel tutmamız, beklenmedik durumları asgari zararla atlatabilmemiz açısından önemli.
İnoksan’ın son dönemde odaklandığı yurt içi ve yurt dışı projelerden örnekler verebilir misiniz? Daha çok nasıl projelere odaklanıyorsunuz?
Son dönemde odaklandığımız yurt içi ve yurt dışı projeleri incelediğimizde, yurt içinde özellikle şehir hastaneleri yatırımlarının giderek hızlandığını ve bu alanda da son 2 yıl içerisinde Türkiye’deki tüm şehir hastanelerinin mutfaklarının çözüm ortağı olduğumuzu gururla belirtmek isteriz. Örneğin; Türkiye’nin ilk yerli otomobil markası olan TOGG’un mutfaklarında da imzamız var. Yurt dışında da önemli devlet yatırımlarında yer alıyoruz. Özbekistan Parlamento Binası, PSB ve Asaka Bank da yurt dışındaki prestijli projelerimizden bazıları. İnoksan markasının var oluşunun ilk gününden itibaren, yurt içi ve yurt dışı zincir hotel, restoran, cafe ve tesislerdeki projelerimiz de her yıl giderek artan oranda devam ediyor. Ulusal ve uluslararası zincirlerin yanında butik ve lüks turizm tesisleri, cafe ve restoran yatırımları da giderek artan projelerimizden. Sağlık ve eğitim alanındaki gelişmeler, dünya genelindeki özel ve nitelikli yatırımların artıyor olması da bu alandaki projelerimizi nitel ve nicel açıdan geliştirdi. Özel ve devlet okullarının yemekhane ve kafeterya mutfaklarına yönelik projelerimiz de son dönemde çok arttı. Dünya genelindeki hasta ve yaşlı bakım evleri, yedi yıldızlı rehabilitasyon merkezi projelerimizde de son dönemde çok ciddi artışlar var. Diğer yandan gelişen gastronomi yatırımları çerçevesinde eğitim mutfaklarına da bir talep oluşmuş durumda. Bu alanda da profesyonellerin beklentileri karşılayacak ürünler sunuyoruz.
Günümüzde sürdürülebilirlik ve tasarruf son derece önemli iki kavram olarak, sektörümüze yön veriyor. İnoksan olarak Türkiye’nin Ar-Ge Merkezi unvanına sahip 30 kişilik Ar-Ge ekibimizle birlikte, az enerji tüketen, hammadde verimliliğini sağlayan, tasarruflu cihazlar geliştirmeye odaklandık. Türkiye’nin ilk ısı geri dönüşümlü 1000 tabaklı bulaşık yıkama makinesini ürettik ve bunu dünya genelindeki tüm satış noktalarımıza ulaştırdık. Uzmanlığımızı ve deneyimimizi yurt içi ve yurt dışı pazarlarda açık ara olarak ispat ettiğimiz kombi fırınlarımızla da işletme maliyetlerini azaltmaya odaklanan girişimciler için çok yüksek kaynak maliyet avantajı sağlıyoruz.