Gıda Güvenliği ve Beslenme Raporu’nun lansmanı yapıldı
FAO önderliğinde hazırlanan 2022 Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Raporu’nun (SOFI) lansman etkinliği Özyeğin Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşti.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE), Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF), Dünya Gıda Programı (WFP), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından ortaklaşa hazırlanan yıllık rapor, her türlü yetersiz beslenme, mevcut beslenme düzenleri, bireyler, toplum ve dünya için beslenmenin maliyetlerini de içeren kapsamlı bir analiz sunuyor.
Bu yılki rapor, ilk olarak, sağlıklı bir beslenmenin maliyeti ve karşılanabilirliğine ilişkin güncellenmiş tahminler de dahil olmak üzere, dünyadaki gıda güvenliği ve beslenme durumuna ilişkin en son veri ve bilgileri sunuyor. Rapor, besleyici gıdaların diğer gıdalara ve insanların gelirlerine göre maliyetini azaltarak “gıda ve tarım politikası desteğinin sağlıklı beslenmeyi daha uygun hale getirmek için yeniden kullanılmasına” odaklanıyor.
2022 Dünya Gıda Günü, FAO, IFAD, WFP ve Özyeğin Üniversitesi paydaşlarının geniş katılımıyla gerçekleşti. Dünya Gıda Günü 2022’nin ana teması ‘Kimseyi Geride Bırakma: daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi çevre ve daha iyi sağlık’ olarak belirlendi. Bu temanın da vurgulandığı lansman, gençlerin etkileşimli katılımıyla ülkelerin sınırlı kamu kaynakları ile gıdayı daha verimli ve etkin bir şekilde nasıl kullanabileceklerini, gıda ve tarım üzerindeki olası etkilerini birlikte değerlendirmeyi amaçladı. Ayrıca etkinlik, dünyadaki gıda ve beslenme durumunun derinlemesine tartışılmasına ve raporun bulguları hakkında farkındalık yaratılmasına katkı sağladı.
Lansman, etkinliğe ev sahipliği yapan Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk’ün açılış konuşması ile başladı. Prof. Dr. Gençtürk; “Birleşmiş Milletler’in belirlediği 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı doğrultusunda Özyeğin Üniversitesi, geleceğin karar vericileri olan gençlerin sürdürülebilirliğin açılımı, gerekliliği ve gereksinimleri konusunda bilinçli ve aktif bireyler olması için eğitimden araştırmaya, öğrenci kulüplerinin faaliyetinden dış paydaşlar ile ortak projelere kadar çok boyutlu ve katmanlı çalışmalar gerçekleştirmektedir. Kampüsümüzle sınırlı kalmayan bir dönüşüme liderlik eden girişimci bir araştırma üniversitesi olarak bilimsel çalışmalarımızın, pratik ve etkili çözümler olarak hayata geçirilmesini önemsiyoruz. Bu doğrultuda daha iyi bir dünya hedefinin en kritik unsurlarından olan gıda sağlığı ve güvenliği alanındaki bu kıymetli raporun lansmanına ev sahipliği yapmaktan onur duyuyoruz. Hiç şüphe yok ki açıklanan raporun bulguları, senaryo analizleri ve çözüm önerileri, adil ve sürdürülebilir gıda sistemlerinin gelişiminde yönlendirici olacaktır. Biz de Özyeğin Üniversitesi olarak tüm akademik ve idari kadromuz, öğrencilerimiz ve mezunlarımızla bu hareketin aktif birer üyesi olmaya devam edeceğiz” dedi.
“Gelecek gençlerin elinde”
Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündeminin ikinci hedefi “Sıfır Açlığa” ulaşmanın önünde zorlu bir sürecin olduğuna işaret eden FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu konuşmasında açlığı, gıda güvensizliğini ve yetersiz beslenmeyi sona erdirmek için dünyanın yanlış yolda ilerlediğini vurguladı ve sözlerine raporda yer alan önemli verileri paylaşarak devam etti:
“2021 yılında 828 milyon kadar aç insan varken bu sayı pandemi ile daha da arttı. Yine aynı şekilde 2021 yılında 2.3 milyar olan gıda güvensizliği pandemi ile 350 milyon daha arttı. Dünya’daki küresel nüfusun %11,7’si çok ciddi anlamda gıda güvensizliği yaşıyor. 2020 yılında sağlıklı beslenmeye gücü yetmeyen insan sayısı dünyanın her bölgesinde arttı. Yetersiz beslenme tüm bölgelerde birçok biçimde devam etse de rakamlar kalıcı bölgesel farklılıklar göstermekte ve ülkeler arasında Afrika en ağır yükü taşıyor. Afrika'da her beş kişiden biri -nüfusun yüzde 20,2'si- 2021'de açlıkla karşı karşıya kalırken, bu oran Asya'da yüzde 9,1 ve Latin Amerika'da yüzde 8,6. dünyada 3,1 milyar insanın sağlıklı beslenmeye gücü yetmedi. Aynı zamanda gıda güvensizliğindeki cinsiyet farkı da büyümeye devam ediyor. Kırsal bölgelerdeki ve yoksul hanelerdeki çocuklar bodurluğa ve israfa karşı daha savunmasız. Kentsel alanlarda ve daha varlıklı hanelerde yaşayan çocuklar ve yetişkinler, özellikle kadınlar da sırasıyla aşırı kilo ve obezite riski altında. Güncellenmiş tahminler, 2030'da yaklaşık 670 milyon insanın yetersiz besleneceğini gösteriyor.
Bu noktada sihirli bir tarif ya da standart bir formül yok. Gıda ve tarıma yönelik politika desteği, ülke gelir gruplarına, gıda gruplarına, emtialar ve zamana göre farklılık gösterir. Hükümetler kendi ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak sınır önlemleri, mali sübvansiyonlar, genel hizmetlerin finansmanı ve piyasa fiyat kontrolleri gibi ilgili araçları seçebilirler. Bunlar, sağlıklı beslenme maliyetlerinin düşürülmesi ve küçük ölçekli çiftçiler, kırsal kesimdeki kadınlar ve gençler için destek amacıyla fiyat teşvikleri ve caydırıcı unsurlar yaratmak için kritik öneme sahiptir.
SOFI 2022 raporu, simülasyonlar sağlamanın yanı sıra, tarım üreticilerini farklı politika araçlarını kullanmalarını desteklemek için mevcut bütçelerin yeniden tahsisine odaklanıyor. Amaca uygun gıda ve tarım politikası desteği için modele dayalı senaryoların yeni bir analizine dayanan rapor, dünya çapındaki ülkelerin mevcut kamu desteğini gıda ve tarıma yönelik yeniden kullanmalarını ve sağlıklı bir diyetin karşılanabilirliğini artırmalarını sağlayacak potansiyel seçeneklere işaret ediyor.”
“Yeterli gıda yeterli değildir”
WFP Türkiye Temsilcisi ve Direktörü Parvathy Ramaswami ise, krizlerin çarpıştıkça, ihtiyaçların arttığını ve zor kazanılan kalkınmanın kaybedilme riskini artırdığının altını çizdi ve şunları ekledi:
“Artık geniş ölçekte uzun vadeli dayanıklılık oluşturmak ve sağlıklı beslenmeyi daha erişilebilir ve uygun fiyatlı hale getirmek her zamankinden daha önemli. WFP'nin 'değişen hayatlar' programları, toplulukların şoklara dayanmasına ve bu şoklardan daha iyi kurtulmasına yardımcı olur. Gıda ve sağlık arasında çok önemli bir bağlantı vardır. Artık dünya sağlıklı beslenmenin önemini kavramalı. Söylemlerimiz ve eylemlerimizle dünya için ortak çalışmalarımızı hızlandırmalı ve sürdürmeliyiz. Ve her zaman hatırlamalıyız. Yeterli gıda yeterli değildir; sağlıklı beslenme yaşam içindir ve sürdürülebilir beslenme, gıda gündemini ileriye taşımalıdır.”
Açılış konuşmaları sonrasında lansman, FAO Gıda Güvenliği Uzmanı Keigo Obara’nın sunumu ile devam etti. Keigo Obara SOFI 2022 raporunun önemli çıktılarını üniversite öğrencileri ve katılımcılarla paylaştı.
FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık moderatörlüğünde ve öğrenciler başta olmak üzere tüm katılımcıların etkin paylaşımları ile gerçekleşen panel ile etkinlik son buldu. Panele, Özyeğin Üniversitesi’nden Doç. Dr. Faik Gür ve IFAD Türkiye Program Koordinatörü Taylan Kıymaz konuşmacı olarak katıldı.