Halton Group Bölge Müdürü Onur Çakır: Teknolojimizi sürdürülebilirlik odaklı geliştiriyoruz

Halton Türkiye’yi sizden dinleyebilir miyiz? 

Halton Türkiye, 2013 yılında, Finlandiya merkezli Halton Group’un bir irtibat bürosu olarak İstanbul’da kuruldu. Türkiye’yi ve Orta Asya’yı içeren bölgenin buradaki ofisten yönetilmesine karar verildi. Öncelikle Türkiye pazarında güçlenmek hedefiyle yola çıkılsa da daha ilk yıldan itibaren Orta Asya’da önemli projelere ürünlerimizi tedarik etmeye başladık. Çok kısa sürede çok hızlı ilerleme katederek, prestijli birçok (otel, AVM, fabrika, havalimanı, hastane vb.) projede yer aldık. Satış sonrasının önemini bildiğimizden, ilk etapta o birime yatırıma başladık. Geçen 11 yıllık süre içerisinde sorumlu olduğumuz bölgede, Halton markasının bilinirliliğini ve konumlandırmasını, bize güvenen iş ortaklarımız ve yatırımcıların desteğiyle en üst seviyeye getirdiğimizi düşünüyorum

Mutfak sistemlerinin olmazsa olmazı havalandırma alanında hizmet veriyorsunuz. Ürünlerinizden biraz bahseder misiniz? 

Altını çizdiğiniz gibi, endüstriyel mutfak havalandırmasının, mutfaklarda çok büyük bir önemi bulunuyor. Bu alanda yapılacak ufak bir tasarım/ürün seçimi hatası, tüm yatırımı bir anda olumsuz yönde etkileyebilir. Bu konuda gerekli özen, tüm dünyada son yıllarda artarak gösterilmeye başlandı. Halton olarak nihai hedeflerimizden birisi, mutfak tasarımından başlayarak, mutfak ekipman üreticilerini, tedarikçilerini, mekanik sistem tasarım ve taahhüttü ile ilgilenen paydaşları ama herkesten önce mutfağın içerisinde çalışan şefleri, doğru olan sistemler hakkında bilgilendirmek. Sonrasında da bu bilgileri kapsayan ürünlerimizi kendilerine tanıtmak. 

Halton sistemlerinin sağladığı en büyük katkı, ilk yatırım ve işletme tarafındaki verimlilikte ortaya çıkıyor. Diğer bir deyişle, Halton sistemlerine yapılan yatırım kendini genellikle 2-3 yıl içerisinde geri ödüyor. Sonrasında da işletmeciyi tamamen kâra geçirmeye başlıyor. Verimliliği takiben, Halton olarak önem verdiğimiz diğer bir konu ise sürdürülebilirlik ve karbon salınımı. Teknolojimizi, gezegenimize destek olabilecek şekilde geliştirmeye özen gösteriyor, ürünlerimizi bu misyon çerçevesinde tasarlıyoruz. Bu doğrultuda “Sıfır Karbon” ve “Yeşil Bina” ödüllü pek çok projede Halton olarak yer alıyoruz.

Ürün gamı olarak, endüstriyel mutfak havalandırmasında, hava kanalları dışında kalan tüm ürünleri üretiyor, ortaya çıkabilecek tüm sorunlara karşı çözümler sunuyoruz. Yani; teknolojik davlumbaz sistemlerinden, kanaldaki yağ miktarını ölçen özel sensörlere, mutfağa özel otomasyon sistemlerinden, ekoloji cihazlarına kadar geniş bir ürün gamımız mevcut. Onlarca patentimiz bulunmakta. Bu sektörde dünya lideri olmaya devam etmeye çalışacağız.  

 

Hızla değişen ve gelişen mutfak sistemleri sektöründe günceli yakalamak çok önemli. Firmanızın Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? 

Ar-Ge yatırımları, Halton Group’un olmazsa olmazlarının başında. Zaten bu alandaki dünya liderliğimizi de Ar-Ge’deki yatırımlar sağladı. Bu çalışmaların başlangıç noktası, müşteri deneyimlerinden elde edilen geri dönüşlerdir. Global Ar-Ge merkezimiz Halton Amerika’da olup, diğer Ar-Ge merkezlerimiz, Fransa ve Malezya’da. 

Bu birimlerdeki mühendis arkadaşlarımız, yeme-içme sektöründeki birçok dünya devi ile beraber çalışarak, sistemlerimizi geliştiriyor. Endüstriyel mutfak havalandırmasındaki birçok yenilik, dünyada ilk önce, Halton tarafından pazara sunuluyor diyebilirim. 

Halton Türkiye olarak 2024 hedefleriniz neler? 2024 sektör genelinde nasıl geçecek sizce? 

Halton Türkiye olarak 2024 yılında önceliğimizi, Orta Asya pazarına vermeyi hedefliyoruz. Şu ana kadar yaptığımız değerli projelerdeki referanslarımızı daha da büyütmeyi planlıyoruz. Geçen yıl itibarıyla Orta Asya’da başlattığımız iş ortaklıklarının büyüme ivmemizi şimdiden artırdığını gözlemliyoruz. Önemli global sorunların devam ettiği bir yıl bizi bekliyor. Ancak, dünyadaki tüm olumsuzluklara rağmen, Türkiye’de faaliyet gösteren firmalar ve Türk insanı olarak, zorluklarla mücadele edebilme kabiliyetimizin ve dayanıklılığımızın yüksekliği, bizleri dünyada da ayrıcalıklı kılmaktadır. Sonuç itibarıyla işini doğru yapan tüm firmalar için şartlar nasıl olursa olsun büyüme devam edecektir.