Endüstriyel mutfağın kalbi HOSTECH by TUSİD’de atacak
20-24 Eylül 2023 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde 25’incisi düzenlenecek HOSTECH by TUSİD Fuarı için geri sayım başladı. Endüstriyel mutfak sektöründe Avrupa’nın ikinci büyük fuarı konumunda olan organizasyon 1000’den fazla yabancı satınalmacıyı ağırlayacak. 8 salonda, 500’e yakın firmanın katılımıyla gerçekleşecek fuarda, Türkiye endüstriyel mutfak sektörü gücünü dünyaya göstermeyi hedefliyor.
Reklam
Otel, restoran, gastronomi ve mutfak ekipmanları alanında Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise ikinci büyük fuarı olan ve Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TUSİD) tarafından desteklenen “HOSTECH by TUSİD - Uluslararası Otel, Restoran, Kafe, Pastane Ekipmanları ve Teknolojileri Fuarı”, TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. organizatörlüğünde düzenlenecek. 20-24 Eylül 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek fuar, önceki yıllardaki gibi yine İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) yapılacak.
İlk fuar Hilton Oteli’nde yapıldı
2021 yılında düzenlenen 24. HOSTECH by TUSİD Fuarı’nın açılışında konuşan TUSİD’in kurucularından ve eski başkanlarından, aynı zamanda eski İDMİB Başkanı Tahsin Öztiryaki, ilk HOSTECH by TUSİD Fuarı’nın 25-30 firmanın katılımıyla İstanbul’da Hilton Oteli’nin Balo Salonu’nda düzenlediği bilgisini paylaşmıştı. HORECA sektörü için önde gelen uluslararası ticaret noktalarından biri olan ve 2 yılda bir düzenlenen fuarda, sektöre hizmet veren endüstriyel mutfak, servis, ikram, çamaşırhane, pasta ve fırın makine ve ekipmanlarıyla kontrat mobilya, tekstil, dekorasyon, temizlik, aydınlatma, mimarlık, havuz ve peyzaj gibi ilgili tüm sektörlerden geniş bir ürün ve hizmet yelpazesi yer alıyor. Bu yıl tarihinde ilk defa 8 salonda düzenlenecek olan ve sektörün dünyaya açılan penceresi olarak kabul edilen HOSTECH by TUSİD, 1000’in üzerinde yabancı satın almacıyı ağırlarken, toplam 40 bin metrekare satılabilir alanda sergilenecek binlerce ürün ve çoğunluğu üretici 500’e yakın katılımcısıyla birçok alanda kendi rekorunu kıracak.
“Mutfağımıza güveniyoruz” mesajı verecekler
Bilindiği üzere dünyada ve Türkiye’de gastronomi, HORECA ve yeme-içme sektörlerinde çok hızlı bir değişim yaşanıyor. Bu sektörlere hizmet ve çözümler sunan endüstriyel mutfak ekipmanları üreticileri de söz konusu değişim sürecine inovatif ve yüksek teknolojili ürünleriyle destek vermeyi amaçlıyor. İşte bu aşamada Türk endüstriyel mutfak sanayicileri HOSTECH by TUSİD Fuarı’nda sergileyecekleri yeni ürünleriyle “Mutfağımıza güveniyoruz” mesajını dünyaya duyurmayı amaçlıyor.
5 gün sürecek HOSTECH by TUSİD boyunca 1500’ün üzerinde B2B görüşmesinin yapılması beklenirken, aynı zamanda 750 VIP alıcı fuara katılacak. Fuarın Türkiye endüstriyel mutfak sektörünün kalitesini dünyaya göstermesi ve ihracat hedefleri için önemli fırsatlar sunmasının yanı sıra, ülkemizin tanıtımı için de güzel bir ortam yaratması amaçlanıyor. Fuarın en önemli hedeflerinden biri de İstanbul’u dünya endüstriyel mutfak sektörünün başkenti yapmak.
Türkiye endüstriyel mutfak sanayinin önde gelen isimleri sektörün bugünkü durumunu, yaşanan sorunları ve HOSTECH by TUSİD Fuarı’ndan beklentilerini Gastronomi Dergisi’ne değerlendirdi.
Bekir Topuz: “Endüstriyel mutfak ülkemizin yüz akı sektörlerinden biri”
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Endüstriyel Mutfak Ekipmanları Sektörü Komitesi Başkanı Bekir Topuz, geçtiğimiz yıl 2.45 milyar dolar ihracat yapan Türkiye endüstriyel mutfak sektörünün sağladığı dış ticaret fazlası, ithalatı karşılamadaki başarısı ve yarattığı istihdamla Türkiye’nin yüz akı sektörlerinden biri olduğunu vurguluyor. İhracatını sürekli artıran sektörün, 2023 yılında da yükselen ivmesini koruduğunu dile getiren Topuz. “Ana pazarlarımızdan Avrupa’da yılın ilk çeyreğinde yaşanan kısmi yavaşlamayı, alternatif pazarlardaki çalışmalarımızla lehimize çevirmeyi başardık. Başta Suudi Arabistan ve BAE ile ilişkilerin normalleşmesinin de bu yönelime olumlu katkılar sunduğunu söyleyebilirim. 2023 yılı için ise ana pazarlarda yaşanan daralmaya rağmen, 2022 rakamlarını yakalamakta zorluk çekmeyeceğimizi düşünüyorum” diye konuşuyor.
“İhracatta neredeyse tüm ürün gruplarımızla varız”
Türkiye endüstriyel mutfak sanayinin bugün itibariyle 120’nin üzerinde ülkeye ihracat yaptığını belirten Bekir Topuz, ana pazarları Avrupa, Orta Doğu, Balkanlar, BDT ve komşu ülkeler olarak sıralıyor. Sektör olarak ihracatta başta Amerika Birleşik Devletleri, Afrika ve Yakın Doğu gibi pazarlara odaklandıklarını dile getiren Topuz, “İhracatta neredeyse tüm ürün gruplarımızla varız. Son yıllarda tasarım ve yüksek teknolojiye gereksinim duyan kategorideki ürünlerin toplam ihracatımızdaki payının artıyor olmasını ise doğru yolda ilerlediğimizi gösteren güzel bir gelişme olarak görüyorum. Endüstriyel mutfaktaki ihracat kilogram birim fiyatının Türkiye ortalamasının üzerinde olması da sektörümüz açısından gurur verici bir olgu” ifadelerini kullanıyor.
“Firmalarımız üretimde ABD’den gelecek siparişlere cevap verebilmeli”
Bekir Topuz, Amerika Birleşik Devletleri’nin birçok farklı alanda olduğu gibi Türkiye endüstriyel mutfak ihracatçıları açısından da çok büyük bir pazar olduğunu söylüyor. Her biri ekonomik olarak dünyadaki yüzlerce ülkeyi geride bırakan ekonomik büyüklüğe sahip eyaletleri düşünüldüğünde, Amerika’nın sektör açısından gelecek vaat eden önemli bir pazar olduğunu kaydeden Topuz, “Pazarın büyüklüğünün anlaşılması için şöyle bir örnek vereyim. Amerika pazarının yüzde 50’sini elinde tutan Çinli üreticilerin payından yüzde 10 bile alsak, Türkiye endüstriyel mutfak sektörünü yüzde 150 büyütecek bir ticari hacme ulaşabileceğimizi öngörüyoruz” diyor.
Amerika pazarındaki etkinliklerini artırabilmek için öncelikle sektördeki üretici firmaların ABD’de talep edilen kalite belgelerini alması gerektiğinin altını çizen Topuz sözlerine şöyle devam ediyor: “Birçok üreticimizin gerekli sertifikaları almak için çalışmalara başlamış olmasından sektörümüz adına mutluluk duyuyorum. Bu konuda TUSİD olarak düzenlediğimiz UL sertifika eğitiminin yanında İDDMİB iş birliğiyle Amerika’nın Orlando eyaletinde 1-3 Şubat tarihlerinde düzenlenen NAFEM Fuarı ve 20-23 Mayıs tarihleri arasında Chicago’da düzenlenen NRA Fuarı’na milli katılım sağlayarak, sektörümüzün Amerika pazarını yakından tanımasını sağladık. Doğru bir stratejiyle sektörümüzün bu pazardan alacağı payın her geçen yıl artarak devam edeceğini düşünüyorum. Tabii böylesi büyük bir pazarı hedeflerken yapmamız gereken ev ödevleri olduğunu da unutmamak gerekir. Şirketlerimizin üretim alt yapısını gelecek yüksek montanlı siparişlere cevap verebilecek şekilde reorganize etmeleri gerekiyor.”
Bekir Topuz, geçtiğimiz yıl İstanbul’da İDDMİB tarafından yapılan Endüstriyel Mutfak Ekipmanları Toplantısı’nda, endüstriyel mutfak sektörü olarak ihracatı yüzde 30-40’lara çıkarmayı hedeflediklerini açıklamıştı. Orta ve uzun vadede deklare ettikleri hedeflerde herhangi bir değişiklik olmadığını açıklayan Topuz, “Şirketlerimizin sahip olduğu esnek üretim yapısının, sürekli yenilik gerektiren sektörümüz açısından önemli bir avantaj, hatta gereklilik olduğuna inanıyorum. Dolayısıyla bu özelliğe sahip sektörümüzün önüne çıkan güçlükleri aşarak hedeflerine emin adımlarla ulaşacağını düşünüyorum” diye konuşuyor.
“Finansmana erişimimizin kolaylaştırılmasını istiyoruz”
Endüstriyel mutfak sektörü olarak ihracatı artırabilmek için kısa vadeli beklentilerinin başında, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve özellikle ihracatçı şirketlerin desteklenmesi gibi iki güncel konunun bulunduğunu belirten Topuz, “İş gücü, enerji, lojistik gibi birçok alandaki girdilerimizde artışlar yaşanırken, ihracattan elde ettiğimiz dövizin baskılanması, önümüzdeki sorunlardan en büyüğü. Yılın ilk çeyreğinde yoğun bir şekilde yaşadığımız bu sorunun, günümüzde bir nebze dahi olsa aşılmasından memnuniyet duymakla beraber, hala sorunlarımızın ilk sırasındaki yerini koruduğunu söyleyebilirim. Sektör olarak finansal açıdan en önemli beklentimiz, istikrarlı ve ihracatçıya nefes aldıran bir kur rejimi. Sektörün devletimizden bir diğer beklentisi ise, endüstriyel mutfak ihtisas OSB’sinin kurulması. Üreticilerimizin deprem gibi doğal afetlerden zarar görmeyeceği, üretimde ve ihracatta sinerji yaratabileceği bir ihtisas OSB’sinin gücümüze güç katacağını düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.
“Yurt dışında 5 fuara milli katılım sağladık”
2022 yılında İDDMİB bünyesinde 6 sektörde 12 farklı komite kuruldu. Bunlardan biri de Endüstriyel Mutfak Ekipmanları Sektörü Komitesi. Bekir Topuz İDDMİB yönetim kurulu üyeliğinin yanı sıra bu komitenin başkanlığını yapıyor. Komitenin çalışmaları hakkında bilgi veren Topuz şunları söylüyor: “2023 yılında İDDMİB - TUSİD iş birliğiyle, sektörümüzle ilgili 5 yurt dışı fuara milli katılım sağladık. Bunlar 21-25 Ocak 2023 tarihlerinde İtalya’nın Rimini şehrinde düzenlenen SIGEP The Dolce World Fuarı, 26 Şubat- 2 Mart 2023 tarihleri arasında Almanya’nın Düsseldorf şehrinde düzenlenen Euroshop Fuarı, 3-7 Şubat 2023 tarihleri arasında Almanya’nın Frankfurt şehrinde düzenlenen Ambiente Fuarı, 1-3 Şubat 2023 tarihlerinde Amerika’nın Orlando eyaletinde gerçekleştirilen The NAFEM Show Fuarı ve 20-23 Mayıs 2023’te Amerika’nın Chicago şehrinde yapılan National Restaurant Association Show (NRA) Fuarı. Bunların yanında Moskova’da düzenlenen PIR Expo’ya uluslararası rekabetçiliğin geliştirilmesinin desteklenmesi (UR-GE) programı kapsamında bir ziyaret gerçekleştirdik. İhracatımızı artırmaya yönelik bu çalışmalarda Ticaret Bakanlığımız ve İDDMİB’in desteğini her zaman yanımızda gördük. Yüzlerce ihracatçı üreticimizin yukarıda bahsettiğim fuarlara katılımını teşvik etmek için toplam 2 milyon dolarlık bir bütçe kullandık. Maddi ve manevi tüm desteklerinden dolayı Ticaret Bakanlığımız ve İDDMİB’e, sektörüm adına teşekkürü borç biliyorum.”
Ayrıca HOSTECH by TUSİD Fuarı’na yönelik düzenledikleri “hosted buyer” programı için de Ticaret Bakanlığı, İDDMİB, İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve TUSİD iş birliğiyle 1,5 milyon dolarlık bir bütçe ayırdıklarını açıklayan Topuz, “Kamu kurumları ve ihracatçı birlikleriyle oluşturduğumuz güçlü bağlar sayesinde sektörümüzün tamamını kapsayan çok faydalı işlere imza attık. Yaratılan bu sinerjinin önümüzdeki yıllarda da gelişerek devam etmesi umudu ve arzusu içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullanıyor.
“HOSTECH by TUSİD sektörümüzün dünyaya açılan penceresi”
Bu yıl 25’incisini düzenlenecek HOSTECH By TUSİD Fuarı’nın bugüne kadar sektörün gelişmesine önemli katkılar sunduğunu ve dünyaya açılan penceresi haline geldiğini anlatan Bekir Topuz, “Avrupa’nın en büyük ikinci fuarı haline gelen HOSTECH by TUSİD’de bu yıl 1000’e yakın yabancı satın almacıyı ağırlamak için çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Bu yıl tarihinde ilk defa 8 salonda düzenlenecek olan fuarımız, toplam 40 bin metrekare satılabilir alanda sergilenecek binlerce ürün ve çoğunluğu üretici 600’e yakın katılımcısıyla birçok alanda kendi rekorunu kıracak. Fuarımızın sektörümüze ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diyerek sözlerini tamamlıyor.
Ergun Bilge: “Sektörün gelişiminde HOSTECH by TUSİD önemli rol oynadı”
Türkiye endüstriyel mutfak endüstrisinin duayen isimlerinden Bilgeinoks A.Ş. kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Bilge, son 50 yılda sektörün büyük bir gelişim gösterdiğini belirtiyor. Çok ilkel yöntemlerle üretim yapan sektör firmalarının artık dünyanın hemen hemen bütün ülkelerine ihracat yapar hale geldiğine dikkat çeken Bilge, “Bu yolculuk firma kurucularımızın ve yöneticilerimizin özellikle yurt dışındaki fuarlara katılmaları sayesinde vizyonlarını genişletmeleri ve çalışanlarımızın eğitimiyle hızlandı. Bu zaman diliminde dünyayla entegre olduk. Bugünkü tabloya bakacak olursak, Avrupa’daki büyük ekonomik durgunluğa rağmen ihracat rakamlarımız düşmüyor çünkü aramıza devamlı yeni oyuncular katılıyor. Her yıl yeni pazarlara açılıyoruz, ümit ediyorum ki bu ivme önümüzdeki senelerle de hızlanarak devam edecek” diyor.
“İstanbul’u cazibe merkezi yaptı”
Türkiye endüstriyel mutfak sektörünün gelişiminde HOSTECH by TUSİD Fuarı’nın çok önemli bir rol oynadığını belirten Bilge, “Sektörün değişen ihtiyaçlarına ve müşteri beklentilerine göre üretici firmalarımız yeni ürünler geliştirerek lanse etti. Burada da HOSTECH by TUSİD’in farkı ortaya çıktı. Fuarımız İstanbul’un sektör açısından cazibe merkezi olması noktasında da etkili oldu. Bu seneki fuara yurt dışından binin üzerinde firmadan profesyonel ziyaretçi bekliyoruz. Bu durum bizleri fazlasıyla heyecanlandırıyor” diyor. Sektörün büyümesinde TUSİD’in de çok önemli bir paya sahip olduğuna vurgu yapan Ergun Bilge, “Derneğimiz biz firmaları bir araya getirdi. Müşterilerin değişen ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla iş birliği yaparak her türlü ürünün imalatında planlamanın yapılmasında TUSİD etkili oldu. Bu birliktelik sektörümüzde uzmanlaşmayı hızlandırdı ve ürün çeşitliliğinin oluşmasını sağladı” ifadelerini kullanıyor.
“Amerika’ya 3 yıldır ihracat yapıyoruz”
Bilgeinoks olarak 50’den fazla ülkeye ihracat yaptıklarını açıklayan Ergun Bilge, ürünlerinin birçok pazarda aranır hale geldiğini, ihracatı daha da artırmak istediklerini ifade ediyor. Türkiye endüstriyel mutfak sektörünün ihracatta odaklandığı Amerika pazarına 3 yıldır ürün sattıklarını söyleyen Bilge, “Bu pazara ihracatımızı daha da artırmak en önemli hedeflerimiz arasında. Çünkü büyük potansiyel barındırıyor. ABD’nin dışında Brezilya ve Şili gibi Güney Amerika ülkelerinde de birçok çalışmamız söz konusu. Rusya, Almanya ve Orta Doğu pazarına yoğunluklu olarak ihracatımız var. Üretimimizin yüzde 50’sinden fazlasını yurt dışına satıyoruz. Ancak yurt içi pazar da bizim için çok değerli ve ihmal etmemeye gayret gösteriyoruz. İhracat çalışmalarımızda ülkelerin küçüklüğü ya da büyüklüğünden ziyade o pazarda iş birliği yaptığımız firmalar çok önemli. HOSTECH by TUSİD Fuarı’nda da ortaklık yapacağımız alıcılarla iletişim kurmak en büyük amacımız. Bunun yanı sıra fuarda lanse edeceğimiz yeni ürünlerimiz olacak” diye konuşuyor.
Ergun Bilge, endüstriyel mutfak sektöründeki en büyük sorun olarak, yetişmiş ve kaliteli işçi azlığına dikkat çekerek, bu sıkıntının ülkede faaliyet gösteren bütün sektörlerde de yaşandığını sözlerine ekliyor.
Uğur Atalay: “Katma değerli ürün, sağlıklı rekabet ve ihracat sektöre ivme kazandırır”
Bir asırlık geçmişiyle endüstriyel mutfak sektörünün önde gelen firmalarından Atalay Mutfak, son 10 yıldır gerçekleştirdiği AR-GE ve 100’den fazla ülkeye yaptığı ihracat çalışmalarıyla katma değeri yüksek ürünleri dünya pazarlarına sunuyor. Atalay Mutfak Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Atalay, dünyada gıda sektörünün ve ev dışı tüketim pazarının hızlı büyümesine bağlı olarak Türkiye endüstriyel mutfak sektörünün de büyük bir gelişim içinde olduğunu belirtiyor. Turizmde yaşanan canlılığın sektör açısından itici bir güç olduğuna dikkat çeken Atalay, “Özellikle diğer sektörlerde yaşananlara bakacak olursak hayli şanslı olduğumuzu söyleyebilirim. Ne var ki üretimimiz için gerekli olan ham madde ve diğer malzemelerin tedariğini yurt dışından dövizle yaptığımız için kurlardaki dalgalanmalar biz firmaları mali açıdan olumsuz yönde etkiliyor. Bu konuda önümüzü görebilmemiz gerekiyor” diyor.
“2023 belirsizliklerin fazlalaştığı bir yıl”
2023 yılında dünya ihracat pazarlarında Çin’in bazı hamleler yaptığını anlatan Uğur Atalay, “Bildiğiniz üzere Çin’in dış pazarlardaki etkinliği pandemi sonrası azalmıştı. Ancak bu yıl itibariyle Çin dünyaya yeniden mal tedariğine başladı. Bu gelişmenin negatif etkisi hemen hemen bütün sektörlerde hissediliyor, doğal olarak endüstriyel mutfak sektörü de bu durumdan nasibini alıyor. Gerçi firma olarak bu olumsuzluktan etkilenmedik ama ihracatımızı rakam olarak büyütememek bile aslında geri kalmak anlamda değerlendirilebilir. Bu sebeple 2023 için geçmiş yıllara kıyasla bilinmezliklerin hayli fazla olduğu bir yıl diyebilirim” diye konuşuyor.
“Yurt dışında Türk ürünlerinin imajı olumlu”
Türkiye endüstriyel mutfak sektöründe 1980’li yıllarda başlayan üretimi geliştirme sürecinin 2000’li yıllarda özellikle CE belgelerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte ivme kazandığını ve ürün kalitesinin Avrupa standartlarını yaklaştığını anlatan Uğur Atalay şöyle devam ediyor: “2010’lu yılların başından itibaren hem biz hem de sektörümüzdeki bazı firmalar AR-GE’yi ön plana alan ürünler üretmeye başladı. Doğal olarak bu süreç firmaların marka değerlerine olumlu yansıyor. Sektör olarak en teknolojik ürünler kategorisine ulaşamasak da bunu münferit olarak üreten firmalarımız mevcut. Dünyada ve Avrupa’da Türkiye endüstriyel mutfak ürünlerinin yerini “ortalamanın üstünde iyi” kategorisinde değerlendirebiliriz. 1990’lı yılların tersine uluslararası pazarda Türk ürünlerinin imajında olumlu bir yükseliş söz konusu.”
“İş gücü sorununun çözümü için master plan gerekiyor”
Atalay Mutfak Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Atalay, sektörde yaşanan sorunlara da değindi. Türkiye’de hemen her sektörde yaşanan kalifiye işçi sorununun endüstriyel mutfak endüstrisinde de olduğunun altını çizen Atalay, “Bu sorunun büyük bir master planla çözüme kavuşturulması gerekiyor. Eğer ülke olarak dünyaya kafa tutan bir sanayi kurmak istiyorsak yetişmiş iş gücümüzün olması şart. Bunu yapamadığımız sürece büyük ülkelerin fason üreticisi oluruz. Bunun dışında sektörümüzde öldürücü olmayan bir rekabet koşullarının yaratılması önem teşkil ediyor. Dünya pazarı çok büyük bu sebeple sektördeki bütün paydaşların kazanabileceği bir strateji oluşturmamız gerekiyor. Bu durum şu an bir sorun olarak gözükmese bile yarın başımızı ağrıtabilir. Sanayi teşvikleri günümüze kadar doğru biçimde verildi, bundan sonra sektörümüzü de kapsayacak şekilde verilmesi durumunda gelecekte bir sıkıntı görmüyorum. Ekonomide de istikrarlı bir ortamın sağlanması durumunda ülkemiz ve sektörümüz açısından gelecek olumlu olacaktır” ifadelerini kullanıyor.
“İhracat yaparken her şey analiz edilmeli”
Avrupa ülkeleri, Rusya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleriyle Orta Asya’da bazı Türki Cumhuriyetlere ihracat yaptıklarını anlatan Uğur Atalay, “100’den fazla ülkeye ürünlerimizi satıyoruz. Amerika pazarına da ilgimiz var ama bunu orta ve uzun vadeli olarak düşünüyoruz. Bana göre, bir ülkeye ürün satmak için öncelikle o pazarı çok iyi tanımalı, dinamiklerini bilmeli ve doğru bir strateji belirlemelisiniz. Yanlış bir stratejiyle hareket etmeniz hem kendi markanız hem de ülkemizin imajına zarar verebilir. Hatalı alınan bir kararın bedelini ödemek gibi bir lüksümüz maalesef yok. Çünkü başaramamanın alternatif maliyeti çok yüksek” şeklinde konuşuyor.
Atalay Mutfak, döner makineleri alanında dünyada ve Türkiye’de yakından tanınan firmalardan biri konumunda. Döner makineleri ihracatına ilişkin açıklamalarda bulunan Uğur Atalay, “1990’lı yılların başında ülkemize yurt dışından kaliteli döner makineleri ithal ediliyordu. 2000’li yıllarla birlikte bu ürünlerin ithalatı son buldu ve yerli üretim makineler işletmelerde kullanılmaya başladı. Ayrıca yine aynı yıllarda ülke olarak ihracata da başladık. Bu tablo geldiğimiz noktayı çok net şekilde ortaya koyuyor. Şu anda Türkiye döner makineleri pazarında dünyada çok iyi bir konumda” diyor.
“HOSTECH by TUSİD’de yenilikleri sektörle buluşturacağız”
Yeni firmaların ortaya çıkması ve ihracat pazarlarının artmasıyla birlikte Türkiye’de endüstriyel mutfak sektörünün her yıl büyüdüğünü kaydeden Uğur Atalay, bu durumun HOSTECH by TUSİD Fuarı’na da olumlu yönde yansıdığını ifade ediyor. Endüstriyel mutfakta marka bir ülke olmanın yolunun kaliteli ve üstün teknolojili ürünler üreterek bunları dünyaya satmaktan geçtiğini söyleyen Atalay, bu noktada sektör firmalarına önemli sorumluluklar düştüğüne işaret ediyor. HOSTECH by TUSİD’e 480 metrekarelik bir stand alanıyla katılacaklarını aktaran Atalay, fuarda döner makinelerinde gerçekleştirdikleri yenilikleri ve üretimini yaptıkları ürünlerin yeni versiyonlarını sektör profesyonelleriyle buluşturacaklarını dile getiriyor.
Esra Altay Batkın: “Markalaşma sektörün uluslararası pazardaki görünürlüğünü artırıyor”
Türkiye endüstriyel mutfak sektörünün son yıllarda önemli gelişmeler kaydettiğini ve uluslararası alanda dikkate değer bir konuma ulaştığını belirten İnoksan Satış Pazarlama A.Ş. Genel Müdürü Esra Altay Batkın, yerel üreticilerin, yüksek kaliteli ürünler ve rekabetçi fiyatlarla global pazarda rekabet edebilir hale geldiğini söylüyor. Türkiye'nin stratejik konumunun Avrupa, Orta Doğu ve Asya pazarları arasında bir köprü görevi görmesine yardımcı olduğunu söyleyen Batkın, “Yurt içindeki pazarın gelişimi de oldukça olumlu bir ivme kazanmıştır. Türkiye'nin hızla büyüyen turizm sektörü, otel, restoran ve kafe gibi işletmelerin artan talebiyle endüstriyel mutfak ekipmanlarına olan ihtiyacı artırmıştır. Aynı zamanda yerel girişimcilerin yemek hizmeti sağlayan işletmelere yönelik ilgisi de büyümeye devam etmektedir” diyor.
“AR-GE ve inovasyon kritik önemde”
Türkiye endüstriyel mutfak sektörünün, ürün kalitesi, AR-GE faaliyetleri ve inovasyon çabalarıyla öne çıkan bir performans sergilediğini işaret eden Esra Altay Batkın, sektörün ürünlerin uluslararası arenada rekabetçi bir şekilde pazarlanmasını sağlayarak pek çok ülkeye ihracat yapıldığını anlatıyor.. Ürün kalitesinin sektörün uluslararası pazardaki başarısının temelini oluşturduğuna vurgu yapan Batkın, “Türk endüstriyel mutfak ürünleri, yüksek kalite standartlarına uygun olarak üretiliyor ve uluslararası müşterilerin beklentilerini karşılamak üzere tasarlanıyor. AR-GE ve inovasyon sektörün büyümesini ve gelişimini destekleyen kritik unsurlardır. Firmalar, yeni teknolojileri ve işlevleri entegre ederek ürünlerini sürekli olarak yenilemekte ve geliştirmektedir. Bu çabalar, ürün performansını artırmanın yanı sıra enerji verimliliği gibi sürdürülebilirlik konularını da ele almayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda, AR-GE faaliyetleri ürünlerin güvenliğini ve kullanıcı deneyimini optimize etmeye yöneliktir. Markalaşma ise sektörün uluslararası pazardaki görünürlüğünü artıran önemli bir faktördür” şeklinde konuşuyor.
“İhracatımız büyüyor”
İnoksan olarak uluslararası pazarlardaki büyümelerini ve küresel bir bakış açısıyla stratejik genişlemelerini sürdürmeyi hedeflediklerini açıklayan Esra Altay Batkın, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre Euro bazında yüzde 32'lik bir artış sağlayarak, ihracat yaptıkları ülke sayısını 70'in üzerine taşımayı başardıklarını söylüyor. Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ülkelerinde kurdukları stratejik iş birliklerinin ihracattaki büyümelerine büyük katkı sağladığını aktaran Batkın, “Ayrıca Amerika'daki varlığımızı da artırmayı hedefliyoruz. Bu bölgeye daha fazla ağırlık vererek, yerel talebi karşılamak ve yeni fırsatları değerlendirmek için somut adımlar atmaktayız. İnoksan'ın 2023 ihracat performansı ve küresel büyüme stratejisi, uluslararası arenadaki varlığımızı ve gelecekteki büyüme potansiyelimizi yansıtmaktadır. Bu başarıların devam etmesini ve uluslararası alanda daha fazla fırsat yakalamayı hedefliyoruz” diyor.
20-24 Eylül tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek HOSTECH by TUSİD Fuarı’nın, endüstriyel mutfak sektörünün gelişimi ve ihracat fırsatları açısından büyük bir önem taşıdığını kaydeden Esra Altay Batkın, “Fuar, yerel üreticilerin yeni gelişmeleri sergilemesi ve uluslararası iş birlikleri kurması için bir platform sağlıyor. Aynı zamanda yabancı alıcıları Türk ürünleriyle buluşturarak ihracat fırsatları oluşturuyor. Bu fuar sayesinde sektörün uluslararası alandaki görünürlüğünü artırmasını ve yeni iş bağlantıları kurmasını bekliyoruz. Ayrıca fuarın düzenlediği etkinlikler sayesinde sektör trendlerini ve gelecekteki fırsatları daha iyi anlama şansı elde edeceğiz” ifadelerini kullanıyor.
“Isı geri kazanımlı bulaşık makinemizi ve kombi fırınlarımızı tanıtacağız”
İnoksan olarak HOSTECH by TUSİD’den beklentileri hakkında da konuşan Batkın şunları söylüyor: “Firmamız gerek yurt içinde gerekse yurt dışında düzenlenen fuarlara büyük önem veriyor. HOSTECH by TUSİD’den beklentimiz sektör temsilcileriyle görüş alışverişinde bulunmak ve ziyaretçilere ürünlerimizi yakından tanıtıp sektörümüzdeki yeni gelişmeleri yerinde takip edebilmek olarak ifade edebiliriz. Fuarda sürdürülebilirlik ve enerji tasarrufu odaklı bir yaklaşımla geliştirdiğimiz ısı geri kazanımlı bulaşık makinemizi ve yeni seri kombi fırınlarımızı ziyaretçilerimizin beğenisine sunacağız. Titizlikle hazırlandığımız bu fuarda sıcak-soğuk olacak şekilde müşterinin dekoruna uygun olarak montajı yapılabilen servis hatları için modüler drop-in ünitelerimizi, kendine özgü fan sistemi sayesinde tepsiler arası homojen pişirme imkanı sunan 12 ayrı pişirme moduna sahip kombi fırınlarımızı, yarı endüstriyel kuzinelerimizi, salad barlarımızı ve daha birçok sergileyeceğimiz ürünlerle üretim üstünlüğümüzü ve kalitemizi gözler önüne sereceğiz.”
Murat Öztiryaki: “Türkiye endüstriyel mutfakta çekim merkezi konumunda”
Öztiryakiler Madeni Eşya San. ve Tic. A.Ş. Üretim Koordinatörü Murat Öztiryaki, Türkiye’nin endüstriyel mutfakta ürün kalitesi ve çeşitliliği bakımından oldukça avantajlı durumda olduğunu ve çekim merkezi haline geldiğini söylüyor. Sektörde özellikle enerji verimliliği bakımından kullanılan tüm cihazlarda faydalı çalışmalar yürütüldüğünü anlatan Öztiryaki, AR-GE projelerinde ürünlerde kullanıcı deneyimlerini geliştirme süreçlerine dahil edilerek yüksek performanslı katma değerli ürünlerin geliştirildiğini ifade ediyor. Endüstriyel mutfak ürünlerinde AR-GE ve inovasyonun oldukça önemli bir yer tuttuğunu aktaran Öztiryaki, “Yurt dışı pazarlarda rekabet etmemiz ve tercih edilebilmemiz için bizi ön plana çıkaracak inovasyon odağında ürünleri sektöre kazandırmamız gerekmektedir. Devletimiz bu noktada firmalara teşviklerle destekte bulunmaktadır. Bu teşviklerin oranları tekrar değerlendirilebilir ve kapsamları genişletilebilir. Ayrıca sektörümüz açısından ülkelerin yasal mevzuatlarına uygun ve teknik gereksinimlerine uyum sağlayacak ürünler küresel pazarda talep görmeye devam ediyor. Bunun daha da artırılması için paydaşlarımızla iş birliği içinde olmalıyız” diyor.
“Ürünlerimizde enerji verimliliğine yönelik çalışmalar yapıyoruz”
Endüstriyel mutfak ürünleri sektöründe Bakanlık onaylı AR-GE merkezine sahip ilk firma olduklarına dikkat çeken Murat Öztiryaki konuyla ilgili olarak şunları belirtiyor: “Alanında uzmanlaşmış geniş mühendis kadromuzla beraber tüm ürünlerimiz özelinde enerji verimliliği alanında çalışmalar yapıyoruz. Bunun yanında kullanıcıya kolaylık sağlayacak ürün testlerinin yürütüldüğü AR-GE ekibine ait mutfağımız ve şeflerimiz de var. Sektöre sunacağımız ürünlerin test aşamaları ve tüm çalışmaları bittikten sonra mutfakta şeflerin deneyim süreçleri başlıyor. Bu şekilde ürünlerimizde geliştirme süreçlerine de katkı sağlanıyor. Yeni bir ürünü sektöre kazandırmak ve ona katma değer sağlamak için tüm aşamaların eksiksiz ve ilgili süreçlerin onaylı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir”
2023 yılında buzdolabı özelinde Çorlu fabrikalarındaki yeni makine parkurunda kapasite artışına giderek üretimde ciddi ivme kazandıklarını açıklayan Öztiryaki, bununla beraber enerji tasarrufu bakımından buzdolaplarında yeni ürün aileleri geliştirilerek piyasaya sunduklarını vurguluyor.
“Sektörde ihracatın lideriyiz”
Türkiye’nin endüstriyel mutfak ürünleri ihracatında Avrupa’da 3. sırada yer aldığını kaydeden Murat Öztiryaki, ihracatın artması için katma değeri yüksek olan, teknolojik, enerji verimliliği yüksek ürünlerin çeşitliliğinin çoğalması gerektiğini vurguluyor. Öztiryakiler’in Türkiye’de sektöründe en yüksek pazar payına sahip marka olmasının yanında, aynı zamanda endüstriyel mutfak kategorisinde ihracat lideri ve Türkiye’nin en çok ülkeye ihracat yapan 9. firması konumunda bulunduğunu açıklayan Murat Öztiryaki, “Ozti markamızla 5 kıtada 130’dan fazla ülkenin mutfaklarına profesyonel çözümler üreterek tüm talep ve ihtiyaçlarına cevap verecek üretim kapasitemiz ve personel kadromuz bulunmaktadır. Marka olarak tecrübeli proje ekibimizle konsept aşamasından faaliyete geçene kadar her büyüklükteki profesyonel mutfağa hizmet veriyor ve bu projelerde kullanılan mutfak ürünlerinin hepsini kendi tesislerimizde üretiyoruz. Ülkemizin yerli markası olarak uluslararası pazardaki rakiplerimizle rekabet edecek teknolojiye sahibiz. Ozti markamızla birçok global restoran ve prestijli otel zincirinin onaylı ve en çok tercih edilen tedarikçisiyiz” şeklinde konuşuyor.
"HOSTECH by TUSİD’de 4. salonda yerimizi alıyoruz”
TUSİD olarak bugüne kadar en yüksek metrekareye sahip olan HOSTECH by TUSİD Fuarı’nı düzenlediklerini hatırlatan Murat Öztiryaki, sektörde Avrupa’nın 2. en büyük organizasyonu olan fuarın her anlamda iyi olması için iş ortaklarıyla çok yönlü çalışmalar yürüttüklerini dile getiriyor. Birçok büyük markanın katıldığı ve ziyaretçisiyle buluştuğu HOSTECH by TUSİD’de firma olarak buzdolabından fırınlara, bulaşık makinesinden pişiricilere, tezgahlardan hazırlık ekipmanlarına kadar tüm ürünlerini ziyaretçilerin ilgisine sunacaklarını anlatan Öztiryaki sözlerini şöyle tamamlıyor: “Her yıl olduğu gibi bu sene de 4. salonda 1300 metrekare alanımızda yerimizi alıyoruz. Yeni teknolojiler ve ürünlerin sergileneceği fuara yoğun ilgi bekliyoruz. Bunun yanı sıra yine kendi sektörümüzün yurt dışındaki en önemli fuarı kabul edilen ve 13-17 Ekim 2023 tarihlerinde İtalya’da yapılacak Host Milano’da standımızda ürünlerimizle yer alacağız.”
Taşkın Saklıca: “İhracatta hak ettiğimiz noktada değiliz”
Tribeca-Üçgen Endüstriyel Ürünler Kurucu Ortağı Taşkın Saklıca, Türkiye’nin endüstriyel mutfakta çok büyük bir gelişim gösterdiğini belirtiyor. 25-30 yıl önce 5 yıldızlı bir otel açıldığında mutfaklarındaki cihazların en fazla yüzde 15-20’si yerli ürünlerden oluşurken bugün hiçbir ithal ürüne ihtiyaç olmadan sadece 5 yıldızlı değil, 7 yıldızlı otel bile açılabileceğini anlatan Saklıca, “Bunu yapabilecek dünyadaki ülke sayısı oldukça azdır. Bu durum Türkiye ve sektör olarak ne derece önemli bir yere geldiğimizi gösteren tespitlerden biridir” diyor.
Türkiye’nin endüstriyel mutfak ürünleri ihracatında hak ettiği yere henüz ulaşamadığını ifade eden Taşkın Saklıca, “Tüm firmalarımız büyük bir çabayla hedeflerini ihracat olarak koyup ellerinden geleni yapmaya çalışıyor ancak hak ettiğimiz yere gelmek için biraz daha zaman var. En büyük gücümüz olan lokasyonumuzu çok daha iyi kullanmamız lazım, düşük miktarlı siparişlere firmalarımız birleşerek yükleme yaparak çözüm bulurlarsa başta AB ülkelerinden çok daha fazla pay alabiliriz. Biz bu konuda yıllardır hiçbir ilave bedel almadan müşterilerimize yardımcı oluyoruz. Bunun sayesinde hem bizim hem de diğer firmalarımızın hacmi artıyor. Bunun çok daha güçlenmesi ve yayılması lazım, bir veya birkaç firmanın çok iyi olması geneli iyileştirmez. Bir bütün olursa herkes bunu daha iyi hisseder” diye konuşuyor.
“Orta Doğu’da yerinde hizmet fark yaratıyor”
Taşkın Saklıca bilindiği üzere Orta Doğu pazarına hâkim bir isim. Türkiye endüstriyel mutfak sektörünün bu pazardaki konumunu ve bunun geliştirilmesiyle ilgili değerlendirmeler yapan Saklıca şunları kaydediyor: “Dubai’de yüzde 100’ü bize ait firma ve depomuzla sektörümüzde bir ilki yaptık. Bizden sonra oraya mağaza açan başka firmalarımız da oldu. Bu çok önemli bir konu çünkü yerinde hizmet özellikle Orta Doğu’da çok hızlı tepki alıyor. Bu ülkelerde neredeyse endüstriyel mutfak ekipmanı üretimi yok, pazarda hazırda olan ürün oyuna birkaç sıfır önde başlıyor. Her pazara göre ayrı davranmak lazım ama bir gerçek var ki hemen teslime hazır bir ürün rakip ürünlere göre belli bir oranda pahalı olma hakkını alıyor. Hele de çok spesifik ürün üretmiyorsanız. Mesela biz bir konveksiyonlu fırın veya konveyörlü bulaşık makinesi üretsek bu yaptığımız uygulama aynı başarıyı elde edemezdi. Bu tip ürünlerde marka model talebinde çok daha ısrarcı oluyor alıcı ama bizim gibi ürünlerde kalite ve fiyat dengesini iyi oluşturduysanız ve depoda hazırda ürün varsa şansınız daha yüksek oluyor. O bölgedeki satıcı firmaların devamlı yanında olduğunuzu bilmesi sizi ön plana çıkarıyor. Bunun için herkes depo açsın demiyorum. Bir şekilde birbirine dokunmayan ürünleri üreten firmalarımız iş birliği yapabilirse aynı maliyetleri paylaşmış olurlar ve herkes kazanır.”
“İş birliği içinde hareket etmek çok değerli”
HOSTECH by TUSİD Fuarı’nın gelişiminden büyük mutluluk duyduğunu açıklayan Taşkın Saklıca, “En önemli işimiz bu fuarı hep birlikte başta AB ülkeleri, Orta Doğu ülkeleri, kuzeyimizdeki ülkeler, Afrika ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler’deki ithalatçı firmaların ‘Ben bu fuara gitmeden anlaşma yapmamalıyım, alım yapmamam lazım’ demelerini sağlamaktır. Bunda da her geçen fuar daha da başarılı oluyoruz. HOSTECH by TUSİD’de yer alan tüm firmalarımızın bu işin ciddiyetini unutmamaları gerekiyor. Başta TUSİD yönetimi gerçekte birçok firmayla rakip olmasına rağmen sektöre ve herkese faydalı olması için normal dışı bir özveriyle çaba harcamaktadır. Sektör firmalarımız bunun çok farkında bile değiller ben yıllardır bunun içinde olan birisi olarak emeği geçen tüm firmalarımıza teşekkür ederim. Sektörümüzün önde gelen firmaları ‘Ben bir dünya para ve emek harcadım, bu müşterileri buldum. Bunu kimseyle paylaşmam’ demeden müşteri datalarını fuarımıza davet ediyor. Bunun çok farkında olunduğunu düşünmüyorum. Katılımcılarımızdan en fazla yüzde 7-8’i bunun farkında ve içinde buna katılım oranını gelecek fuarlarda artması fuarımıza çok faydalı olacaktır” şeklinde açıklamalarda bulunuyor.
TUSİD’in, başta İDDMIB olmak üzere diğer devlet kurumlarıyla iş birliği yaparak bu yıl bine yakın firmayı uçuşlarını ve kalacakları otellerin parasını ödeyerek fuara getirdiğini anımsatan Saklıca, “Bunu aslında birbirleriyle rakip olan firmalar derneğimizin organizasyonuyla hep birlikte yapıyorlar. Bence dünyada bunun bir örneği daha yoktur. Umarım emeklerimizin karşılığını yeni müşteriler katarak alacağız” ifadelerini kullanıyor.
“Yeni müşterilere ulaşmayı hedefliyoruz”
Tribeca-Üçgen Endüstriyel Ürünler olarak fuara yönelik hazırlıkları ve beklentileriyle ilgili de konuşan Taşkın Saklıca şöyle devam ediyor: “Bu yıl fuarda yeni ürün olarak alüminyum demonte tepsi ve küvet taşıma arabalarımızı sergileyeceğiz. Navlun açısından demonte ürünler büyük öneme sahip, hele bizim ürünlerimiz gibi montajlamak için hiçbir alete ihtiyaç olmayan araba grubunun ciddi karşılık bulacağına inanıyorum. 19 yılda 73 ayrı ülkeye ihracat yapmayı başarmış, Dubai’de kendisine ait 750 metrekare deposu, ABD ve Kanada’da distribütörünün depolarında stoklu ürünleri olan bir firma olarak hacmimizi artırmak ve yeni müşterilere ulaşmak en büyük hedefimizdir.”
Burak İnceçam: “ABD’ye ihracatta belge konusu büyük sorun yaratıyor”
Türkiye endüstriyel mutfak sektörü rakiplerle karşılaştırıldığında oldukça yeni ve genç bir sektör olduğunu söyleyen FRENOX Genel Müdürü Burak İnceçam, hızlı gelişimi ve üretim gücü sayesinde Türkiye’nin endüstriyel mutfakta lider 5 ülke arasında yer aldığını belirtiyor. Türkiye’de hem gastronomi sektörünün hem de endüstriyel mutfak sektörünün gidecek çok yolu olduğuna dikkat çeken İnceçam, “Her ne kadar son yıllarda gelişen sektörle kaliteli, enerji verimliliği yüksek ürün kullanımı artmış olsa bile, Avrupa ve Amerika’yla karşılaştırdığımızda Türkiye’de enerji verimliliği ve kalite beklentisi bu ülkelerin altında. Bu da bazen haksız rekabet yapan firmaların iç piyasada tercih edilmesine yol açıyordu geçmişte. Son yıllarda bilinçli yatırımcılar ve zincir restoran sahipleri artık doğru ekipman kullanımın ne kadar önemli olduğu konusunda çok daha bilinçliler. Ancak katedilmesi gereken daha çok yolumuz var” diye konuşuyor.
“Türkiye’de ara dağıtıcı alanında eksiklikler var”
Türkiye’de endüstriyel mutfak sektörünün ihracatta çok hızlı bir gelişim gösterdiğini anlatan Burak İnceçam, bundan 15 yıl önce Türk firmalarının ürünleriyle ithal ürünler kıyaslandığında arada görüntü ve işlevsellik farkı çok büyük olduğunu ancak günümüzde birçok sektör firmasının Avrupa’daki üreticilere fason üretim yapar hale geldiğini dile getiriyor. Türkiye’de üretici, satıcı ve proje yapan firmaların birbirine girmiş durumda olduğuna dikkat çeken İnceçam, birçok firmanın hem tüm ürünleri ürettiğini hem bayilere dağıtımını yaptığını hem de son müşteriye parekende satış yapıp, üstüne de proje ürettiğini söylüyor. Yurt dışında üretici, dağıtıcı, projeci firmalar çok net bir şekilde ayrılmış durumda olduğunun altını çizen İnceçam, “Ben Türkiye’de ara dağıtıcı konusunda eksiklik olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de herkes her işi aynı anda yapmak istiyor. Aslında düzgün bir üretici fabrikasına yatırım yaparken, dağıtıcı firma ise dağıtım ağına ve stoğuna yatırım yapsa ülkemizde maddi ve finansal yapısı güçlü oyuncular ortaya çıkabilirdi. Bu yüzden ne yazık ki firmalar arası üretim ve satış dağıtım ortaklığı çok kısa sürüyor” diye konuşuyor.
“Köklü Avrupalı firmalar bile Amerika’ya girmekte zorlanıyor”
Amerika Birleşik Devleri’nin endüstriyel mutfak pazarında en büyük alıcı konumunda olduğunu buna karşın coğrafi açıdan uzak olması, ölçü ve üretim farklılıkları ve belge nedeniyle sadece Türk firmalarının değil bazı köklü Avrupalı üreticilerinin bile bu ülkeye girmekte zorlandığını vurguluyor. Frenox olarak ABD pazarı için yeni bir ürün serisi geliştirip gerekli belge yatırımlarına başladıklarını açıklayan Burak İnceçam sözlerine şöyle devam ediyor: “Maalesef Amerika’da belge firmaları bize hiç yardımcı olmuyor, firmalarımız çok uzun süren ve çok yüksek maliyetlerle yüzleşmek durumunda kalıyor. Yaklaşık 1 senedir testleri başarılı bir şekilde geçtiğimiz söylenmesine rağmen belgeye bir türlü ulaşamadık. Türkiye’de laboratuvar ve bu konuda yetişmiş eleman eksiği var. Bu yüzden süreçler çok uzun sürüyor ve maliyet çok artıyor. Burada dikkat edilmesi gereken husus dünyadaki kalite ve müşteri memnuiyetinin en yüksek olduğu yerin ABD olması. Eğer firmalarımız AR-GE’si düzgün yapılmamış, yeteri kadar kullanım tecrübesi olmayan ürünlerle bu pazara girerlerse Türk malı imajı bozulursa bu tüm üreticiler için ciddi bir sıkıntı yaratabilir. Bu konuda herkesin çok emin olduğu ürünlerle bu pazara girmeye çalışması ve çok aceleci davranmaması gerektiğini düşünüyorum.”
“HOSTECH by TUSİD büyük fırsatlar sunuyor”
HOSTECH by TUSİD’in çok önemli bir organizasyon olduğuna değinen Burak İnceçam, fuar sayesinde ihracatı olmayan bir firmanın ya da sektöre yeni girmiş bir kuruluşun bir anda binlerce gerçek ve doğru alıcıyla doğrudan temas etme şansı yakalayabileceğini söyleyerek, “Bu inanılmaz bir fırsat katılımcılar için. Ama dediğim gibi burada doğru ürün, doğru fiyat, doğru kalite gibi kriterler çok önemli. Sonuçta Türkiye endüstriyel mutfak üreticisi olarak hepimiz bir pazara giriyoruz. Burada yapılan doğru işler önümüzü açarken, yanlış yapılan hatalar da imajımızı zedelemekte ve hepimize zarar vermekte. Frenox olarak zaten ihracat pazarlarında tanınan, doğru güvenilir bir satış ağı olan bir firmayız. O yüzden fuarda mevcut iş birliklerimizin pekişmesi ve iki yıllık bir aradan sonra müşterilerimizle bir araya gelmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuşuyor.
Murat Kuzucu: “Sektörde ürün stadartları kalite ve sürdürülebilirliğin teminatı”
Mutaş Endüstriyel Mutfak Sanayi Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Kuzucu, hızla büyüyen Türkiye endüstriyel mutfak ürünleri sektörünün kaliteli ürün arzı, rekabetçi fiyat politikası ve dinamik potansiyeliyle dünyanın parlayan yıldızı olma yolunda ilerlediğini belirtiyor. AR-GE ve yatırım konularında özenle çalışan üreticilerin yenilikçi ürünler geliştirerek rekabeti bir adım daha ileriye taşıdığını anlatan Kuzucu, tüm süreç sonunda uygun maliyet ve rekabetçi fiyat politikalarıyla endüstriyel mutfak ekipmanlarında Türk ürünlerinin tercih edilmesine katkı sağladıklarını dile getiriyor.
Endüstriyel mutfak sektörünün, profesyonel mutfak ekipmanları üretiminde ve tedariğinde belli başlı bazı standartlara uymak durumunda olduğunu kaydeden Murat Kuzucu, “Bu standartlar; ürün kalitesi, güvenliği ve sürdürülebilirliği sağlamak adına geliştirilmiştir. Örneğin; üreticilerin ürünlerinin kalitesini ve süreçlerini iyileştirmeleri için kalite yönetim sistemi, çevresel sürdürülebilirlik için çevre yönetim sistemi, işçi sağlığı ve güvenliği için iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi standartlarına uyumlu olmak durumundadır. Uluslararası pazarda ihracat ağı geliştirebilmek ve hedef kitleyle güven inşa edebilmek adına Avrupa Birliği standartlarına (CE Belgesi), Amerika Birleşik Devletleri için de ürünlerin güvenli olduğuna dair standartlara (UL-ETL-NSF Belgesi) uyumlu olmak zorundayız” diyor.
Ürün standartlarının sağladığı faydalar
Söz konusu bu standartlarda yapılacak üretimin sağlayacağı olumlu yönlere değinen Kuzucu, “Mesela ürün kalitesinin artması profesyonel şefler ve işletmeler nazarında güvenirlik sağlamaktadır. Daha verimli ve sürdürülebilir ekipmanların geliştirilmesiyle etkili inovasyon doğal olarak ürün çeşitliliğinde artışı beraberinde getirmektedir. Tabii ki bu kadar uygulamanın getirdiği olumsuzluklara bakarsak maliyetleri artırmasıyla fiyatlama rekabetinde esneklik kaybına yol açabileceği gibi sürdürülebilirliğinin de zor ve daha fazla çaba sarf etmemiz gerekeceğini göz ardı edemeyiz. Ayrıca iş sağlığı ve güvenliği standartlarına uymak işletmeler için ek yasal yükümlülükler de doğurabilmekte. Bunu da unutmamak lazım” ifadelerini kullanıyor.
Sektörde yaşanan sorunlar neler?
Türkiye’de endüstriyel mutfak sektöründe yaşanan sorunlar hakkında bilgi veren Murat Kuzucu şunları söylüyor: “Rekabet nedeniyle fiyatların düşmesi ve kâr marjlarının daralmasıyla başlayan, şirketlerin büyümesini ve yatırım yapmasını zorlaşması, kalifiye işgücü, usta şeflerden makinecilere kadar her seviyeden eğitimli personel eksikliği, gelişen teknolojiyle iş süreçlerini entegre etmek için yeterli teknolojik alt yapıya sahip olamamak ve bu alt yapıya yatırım yapmanın maliyetli olması, üretimde kullanılan ham maddelerin teminiyle ilgili sorunlar teknik anlamda yaşadığımız başlıca sorunlar. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, satın almayla satış vadeleri arasındaki eskiye oranlı ters yönde değişim başlıca sorunlarımız denilebilir. Üreticilere ve ihracatçılara yönelik yatırım, istihdam ve uygun şartlarda kredi konusunda devletimiz tarafından sunulan bazı desteklerin sürekliliği önem arz etmekte olup büyüme ve istihdam amaçlı firmalar desteklenmeye devam etmelidir.”
“HOSTECH by TUSİD yeni iş ağlarını geliştirme fırsatı sunuyor”
HOSTECH by TUSİD Fuarı’nın endüstriyel mutfak sektörünün en önemli etkinliği olarak konumlandığını açıklayan Murat Kuzucu, fuarın yerli-yabancı birçok şirketi ve sektör profesyonelini bir araya getirdiğini, markaların ürün ve hizmetlerini sergilediğini, yerli ve yabancı ziyaretçilerle buluşarak iş birlikleri kurmaya ve yeni iş ağlarını geliştirme fırsatı yakaladıklarını ifade ediyor. TUSİD’in yerli ve yabancı ziyaretçileri davet ederek ağırlanması, fuarın tüm mecralarda tanıtımı, her ayrıntının düşünülerek katılımcı ve ziyaretçilerin memnun ayrılması yönünde üstüne düşen sorumluluğu hakkını vererek yerine getirdiğine vurgu yapan Kuzucu, “Değişen ve hızla dijitalleşen dünyaya uyum sağlayabilmek, her alanda olduğu gibi endüstriyel mutfak sektöründe de yenilikleri takip etmek ve bu konuda çalışmak hepimizin görevi. Bizler de bu anlamda üstümüze düşen görevi samimiyetle yerine getirmeye gayret ediyoruz. Ülkemizin adına yakışır hizmet ve kalite üretmek, bilinçli temsil sağlamak, ulusal ve uluslararası arenada vitrine çıkan tüm firmalarımızın görevidir” diye konuşuyor.
Mutaş Endüstriyel Mutfak Sanayi Ticaret A.Ş. olarak HOSTECH by TUSİD Fuarı’nda sergileyecekleri ürünler hakkında konuşan Murat Kuzucu sözlerini şöyle tamamlıyor: “Hızla dijitalleşen ve gelişen teknolojilerle AR-GE yatırımlarımızı her geçen gün iyileştirerek artırma misyonuna sahibiz. Bu sorumlulukla neredeyse tüm ürünlerimizde bazı iyileştirmeler yapmaya devam ediyoruz. Özellikle 700/900 seri pişirici kategorisine yeni ürün olarak 600 seri pişiricileri, flight tip dediğimiz bantlı konveyörlü bulaşık makinelerini ve dokunmatik panelli kombi fırınları mevcut ürün gamına ekleyerek müşterilerimizin beğenisine sunmaya hazırlanıyoruz. HOSTECH by TUSİD Fuarı ile misafirlerimizin ve ziyaretçilerimizin keyifle vakit geçireceği bir organizasyon diliyorum.”
Tunç Özüuğurlu: “Yardımcı mutfak ekipmanlarına talep artıyor”
Cancan Meyve Presleri Sanayi Genel Müdürü Tunç Özüuğurlu, Türkiye endüstriyel mutfak sektöründe faaliyet gösteren firmaların dünya standartlarında üretim gerçekleştirdiğini belirterek, sektörün Avrupa’daki ikinci büyük fuarı olan HOSTECH by TUSİD’in bunun en önemli göstergelerinden biri olduğunu söylüyor. Türkiye’de üretilen endüstriyel mutfak ekipmanlarında kalitenin çok yükseldiğini anlatan Özüuğurlu, “Gastronomi ve HORECA sektöründeki bazı işletmeler çeşitli önyargılarından dolayı ithal ürünleri tercih ediyorlar. Bu ithal ürünler hem pahalı hem de yedek parçalarını bulmak çok güç. Nihayetinde işletmeler, oteller, aşçılar, turizm işletmecileri ve yatırımcıların çok büyük bölümü biz yerli sanayicilere güvenmeye başladılar. Bu da hepimiz açısından kazan–kazan anlamına geliyor. Önümüzdeki dönemde de bu trendin artarak devam edeceğine inanıyorum” diyor.
Endüstriyel mutfaklarda ana ve yardımcı mutfak alanlarının olduğunu belirten Özüuğurlu, “Ana mutfak bölümlerimizde genellikle büyük pişiriciler ve elektrikli cihazlar yer almaktadır. Ülke olarak ana mutfak ekipmanları konusunda dünyada ikinci sıradayız. Bir de yemeklerin hazırlanmasında ihtiyaç duyulan yardımcı ekipmanlar var. Bunları kesiciler, doğrayıcılar, soyma ve yıkama ekipmanları ve pişirme grubu ekipmanları olarak sıralamak mümkün. Türkiye işçilik fiyatlarının çok yüksek olmadığı bir dönemden geçti. Ancak şu anda iş gücü bütün firmalar için çok büyük bir sorun. Bundan dolayı işletmeler personele bağımlı olmadan yemek hazırlamak için birtakım ekipmanların arayışı içindeler. Bu durum yardımcı mutfak ekipmanlarının önünü daha da açıyor. Bugün itibariyle ülkemizde ciddi oranda yardımcı mutfak ekipmanı üretiliyor ve çeşitli ülkelere satılıyor” ifadelerini kullanıyor.
“Üreticilerimiz inovasyon ve yeni ürün geliştirme arzusu içinde”
Dünyadaki farklı yemek kültürlerinin çok sayıda pişirme aracının ortaya çıkmasına yol açtığını anlatan Tunç Özüuğurlu, “Sektör firmaları olarak yurt dışında katıldığımız fuarlarda bu ekipmanları yakından tanıma fırsatı yakaladık ve bu ürünlerde tespit ettiğimiz eksiklikleri gerçekleştirdiğimiz inovatif çalışmalarla üst seviyelere taşıma hedefliyoruz. Geçmiş yıllarda geride kaldığımız bu tür ekipmanlarda şu anda aynı seviyeyi yakaladığımızı söyleyebilirim. Firmalarımızın inovasyon ve yeni ürünler geliştirme arzusu ve heyecanın her geçen gün artıyor” diye konuşuyor.
“İhracat kadar iç pazar da çok önemli”
Türkiye’de endüstriyel mutfak sanayinin gelişiminde ilk sırada HOSTECH by TUSİD Fuarı’nın etkili olduğuna dikkat çeken Tunç Özüuğurlu, dünyadaki hedef müşteri kitlesinin fuar dolayısıyla İstanbul’a getiriliyor olmasının da sektör açısından büyük kazanım olduğunu kaydediyor. HOSTECH by TUSİD’i düzenleyen TUSİD’in, tüm katılımcı firmaların ve profesyonellerden oluşan ziyaretçilerin sektörün büyümesine katkı yaptığını aktaran Özüuğurlu şu açıklamalarda bulunuyor: “Firmamız düzenli olarak 55 ülkeye ihracat gerçekleştirmektedir. 400-450 civarında da sabit bayimiz var. Son 5-6 yıldaki hamlelerimizde üretimimizin yüzde 65’ini ihraç ederken, yüzde 35’lik bölümünü yurt içine sunuyoruz. İç pazar da bizler için çok değerli. Çünkü kendi ülkesinde var olmayan bir üreticinin dış pazarlarda etkili olması çok büyük bir anlam taşımıyor. Bu yüzden bulunduğumuz ülkede etkili olmamız gerektiği kanaatindeyim. Biz bunu yapma çabası içindeyiz” diye konuşuyor.
“Pizza dilimleme makinemizi sergileyeceğiz”
Tunç Özüuğurlu bu yılki HOSTECH by TUSİD Fuarı’nda birçok yeni ürünü sergileyeceklerini belirterek şöyle devam ediyor: “Yaklaşık 1,5 yıl önce endüstriyel makineler için Teknoloji Bıçak adında bıçak üreten yeni bir firma kurduk. Hem bize hem de piyasaya yönelik üretim yapacak. Bunun da gücünü kullanarak sektörde kesme, doğrama ve dilimleme makineleri konusunda da zengin bir çeşitliliğe ulaştık. 10 civarında yeni ürünümüz var, bunları fuarda tanıtacağız. Yakın gelecekte bu alanda iyi bir noktada olacağımızı öngörüyoruz. Ayrıca pizzayı 4, 8 ve 12 dilim olarak kesebilen pizza dilimleme makinemizi lanse edeceğiz.”
Türkiye endüstriyel mutfak sektörünün ihracat ve ithalat verileri
• 2022 yılı ihracatı 2,45 milyar dolar (2021’ye göre yüzde 0,7 artış)
• 2023 Ocak – Temmuz dönemi ihracatı 1,41 milyar dolar (Yüzde 0,1 artış)
• 2023 Temmuz ayı ihracatı 190 milyon dolar (Yüzde 8,8 artış)
• 2022 yılında sektör ihracatının Yüzde 55,8’i Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere’ye yapıldı. İhracat 2021 yılına göre Yüzde -1,3 azalarak 1,38 milyar dolar oldu
• 2022 yılı ithalatı 209 milyon dolar (2021’ye göre Yüzde -8,4 azalma)
• 2022 yılı aylık ortalama ithalat 17,3 milyon dolar
• Sektör 2022 yılında Türkiye’ye 2,24 milyar dolar dış ticaret fazlası kazandırdı
• 2023 Ocak - Temmuz döneminde ithalat 169 milyon dolar (Yüzde 32,6 artış) olurken, 2023 yılı aylık ortalama ithalat 24,1 milyon dolar olarak gerçekleşti.