Dünyada 200’den fazla noktaya ulaşan züccaciye sektörü, 2021’deki ihracatını 6 milyar doların üzerine çıkarırken, bu yıl 7 milyar doları aşmayı hedefliyor. Firmalar geçtiğimiz yıla göre, kilogram başına ihracatını yüzde 33,5 artışla, 3,36 dolardan 3,72 dolara çıkardı. Endüstriyel mutfak aletlerinden, metal tezgah ürünlerine kadar 8 farklı kategoriyi bünyesinde barındıran sektör, artan küresel talebe bağlı olarak farklı coğrafyalara ulaşma başarısı gösterdi. Şirketler, satışlarının yüzde 55’ini Avrupa Birliği ülkelerine yaparken, Çin’in tedarik sorunu nedeniyle her geçen gün pazar payını artırıyor.
Küresel ekonomide yaşanan son gelişmeler ışığında Almanya ve Rusya pazarının potansiyelini Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, Yeni Şafak'tan Orhan Orhun Ünal'a anlattı.
Rusya'nın talebi Türkiye'ye yönelecek
Dünyada en fazla züccaciye ithalatı yapan ilk 10 ülkeden biri olan Rusya’nın gerek ABD gerekse AB ile yaşadığı sorunlar nedeniyle rotasını Türkiye’ye çevireceğini belirten Öksüz, “Coğrafi yakınlık ve ikili ilişkiler önemli etken olacak. Kriz maliyetleri artırsa da üretmeye ve ihracata devam etmeliyiz. Önümüzde önemli fırsatlar var. Rusya’nın kaybettiği pazarları da değerlendirebiliriz” dedi. Almanya'ya 2021'de yüzde 26,4 artışla 445 milyon dolarlık mal satıldığını belirten Öksüz, rakamın 1 milyar dolara çıkabileceğini söyledi.
Almanya ile 1 milyar dolar mümkün
"2021'de global sıralamada 10.’luktan 8.’liğe yükseldik. 2022 yılında ilk beşe girmeyi hedefliyoruz. Sektörün ihracatını ve de iç pazardaki ticaret hacmini arttırmak için her yıl “ZÜCDER’le Zirveye!” konsepti altında dev organizasyonlar düzenliyoruz. Üretici ve markalar bir araya geliyor. 2021 Kasım'daki etkinliğe 50 ülkeden 100 kadar firma katıldı. 1 milyar dolarlık iş hacmi oluştu. Bu yıl mayıs ve aralıkta 2 etkinlik daha düzenleyeceğiz."
"Talep varken yatırım yapmak lazım"
Dünyada artan konteyner maliyetleri ve Çin’deki enerji krizi nedeniyle şirketler ürün bulmakta zorlanıyor. Özellikle Hindistan, Mısır, Endonezya ve Vietnam pazar kapma konusunda öne çıkıyor. Bu ortamda Türkiye’ye de önemli bir talebin olduğuna dikkat çeken Öksüz, “Türkiye, satışlarının yüzde 55’ini AB’ye gerçekleştiriyor ve bizi avantajlı konuma getiriyor. Türkiye’de konteyner problemi yok. TIR ise 2 bin 500-3 bin avroya gidiyor. AB’li şirket, siparişine bir gün sonra ulaşıyor. Talep varken üretimi artırmak ve yatırım yapmak lazım” şeklinde konuştu.