Türkiye Çiftçi Zirvesi’nde konuşan Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli, “Bir an önce sözleşmeli tarıma geçmemiz lazım. İlk etapta yüzde 5-10’luk kısım geçecek” dedi. Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Türkiye'nin tarımda geldiği son noktayı, pandemide atılan adımları, gıda güvenliği konusunda alınan önlemleri, orta ve uzun vadeli planlarını paylaştı.
Dünyayı sarsan küresel salgın ülkeler için tarım ve gıda güvenliğinin önemini net bir şekilde daha ortaya koydu. Sabah gazetesi, 1. Türkiye Çiftçi Zirvesi'nde tarım sektörüyle ilgili tarafları bir araya getirerek bu süreçte oluşturulacak yol haritasına önemli bir katkı sundu. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın himayesinde, Koza Altın İşletmeleri, Ziraat Bankası, Cargill, Aynes, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ve TARSİM'in sponsorluğunda gerçekleşen zirvede düzenlenen üç oturumda tarım sektörü tüm yönleriyle ele alınrak gelecek vizyonu ortaya konuldu. Düzenlenen özel oturumda soruları yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Türkiye'nin tarımda geldiği son noktayı, pandemide atılan adımları, gıda güvenliği konusunda alınan önlemleri, orta ve uzun vadeli planlarını paylaştı.
“Işıklarımız hiç sönmedi”
Pandemi döneminde çiftçilerimize yönelik tedbirler hakkında bilgi veren Bakan Pakdemirli şunları söyledi; “Son yüzyılın en büyük salgınını yaşadık. Tarım Bakanlığı'nın ışıkları bu dönemde hiç sönmedi. Türkiye gerçekten çok iyi sınav verdi. Avrupa, ABD ve birçok Asya ülkesinde market rafları boşaldı, yağmalandı. Bazı ürünlerde yüzde 1.500'lere varan talep artışları olmasına rağmen bir problem yaşamadık. Bu dönemde 106 tedbir aldık. Çiftçiye diplomatik pasaport verdik, istediği gibi dolaşarak üretimini, hasadını, ekimini yaptı. Dış ticaret destekleri ile ekstra tohum desteği verdik. Hazine arazilerinde çok ciddi çalışma başlattık. Yazlık ekim-dikim sezonunu kaçırmadık. Bu çalışmalar hem ekonomiye hem de gıda güvenliğine artı olarak döndü.”
Meteorolojik kuraklık tarımsal kuraklığa çevrilmedi
Üretimi olumsuz etkileyen kuraklık ile ilgili Bakanlık olarak alınan tedbirleri anlatan Bekir Pakdemirli, “2020'de de kuraklık vardı. Yağışlarda yüzde 50 düşüş oldu. Bu yıl da yağış rejiminde 2020'ye göre yüzde 25 gerileme var. Ancak son 20 yılda yaptığımız sulama yatırımları, meteorolojik kuraklığı tarımsal kuraklığa çevirmedi. Bu da depolama sistemlerimiz sayesinde oldu. Sulanmayan alanlarda sıkıntı oldu. Kuraklıktan etkilenen çiftçiye dekarda 151 liraya varan destek verdik. Ürün kaybettik ama üstesinden gelemeyeceğimiz kayıp değil. Stoklarımız ve dış ticaret tedbirleriyle Türkiye gıda güvenliğinde eksiklik yaşamayacak. Ancak değişen bir iklim dönemine girdik. Artık kuraklığı sürekli yaşayabiliriz. Bu konuda en büyük tedbirimiz sulama yatırımları. Bunları hızlandırdık. Son yıllarda sulama yatırım bütçesi 2.5 kat arttı. Gerekli tedbirler aldık. Önümüzdeki dönemde de Türkiye bir problem yaşamayacak. TMO'nun sanayiciye buğday teminini destekliyoruz. Bundan sonra da devam edecek, ekmek fiyatlarında aşırı artışlar olmayacak” diye konuştu.