Sefarad sofraları Edirne’de dile geldi

Edirne’de yüz yıl önce sayıları yirmi binleri bulan Yahudiler’in hatıraları, Büyük Sinagog’un hemen arkasındaki Vakıf Binası’nda, Sefarad yemeklerinin tadıldığı gösterişli bir sofrada canlandı. Tamar Taşçıoğlu ve Engin Aymete’nin öncülük ettiği “Sofralar Dile Gelse” oluşumunun Şef İvet Acu ile organize ettiği gece boyunca sofrayı paylaşan farklı inançlardan misafirler birbirinden lezzetli Sefarad yemeklerini tattılar.

2021’in başında, evlerden çıkamadığımı pandemi günlerinde Tamar Taşçıoğlu ve Engin Aymete “Sofralar Dile Gelse” adıyla bir oluşumu hayata geçirdiler. Ekip, yemeğin, kültürel mirası geçmişten geleceğe taşıyan en önemli unsurların başında geldiği düşüncesiyle her gün biraz daha birbirimize yabancılaştığımız bu dönemde yemeğin birleştirici gücüne inanıyor. Ülkemizdeki farklı kültürlere ait yemeklerin, ait oldukları kültürlere dair sohbetler eşliğinde tadıldığı yemekli Zoom toplantıları ile ilk buluşmalar gerçekleşti. Toplantıya katılanlar, evlerine gönderilen yemekleri, ekran karşısında hem konuşmacıları dinleyerek hem de merak ettiklerini sorarak yeme imkânı buldular. Bu şekilde katılımcılar sırasıyla Ermeni, Yahudi (Sefarad), Rum, Süryani ve Gürcü sofralarında, Takuhi Tovmasyan, Karen Gerson Şarhon, Meri Çevik Simyonidis, Ari Çokana, Hülya Özkınacı, Uğur Zuboğlu gibi birbirinden değerli konukların sohbetleriyle o kültürler hakkındaki bilgilerini pekiştirirken bir yandan da lezzetlerini tadabildiler.

Edirne’nin çok kültürlü yapısını vurgulandı 

Zamanın yıkıcı etkisine yenilmiş olan Edirne’deki Büyük Sinagog kapsamlı bir restorasyon çalışması sonrasında 2015 tarihinde görkemli bir açılışla kapılarını açmıştı. Bugün Yahudi toplumunun bulunmadığı Edirne’deki Büyük Sinagog müze kimliği ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Edirnelilerin gönlünde eski Yahudi komşularının hatıraları ise sımsıcak. Yahudi kültürünün şehre hediyesi olan badem ezmesi ve bademli kurabiye ise şehre gelenlerin tatmadan dönmediği lezzetler.

Edirne’de yüz yıl önce sayıları 20 binleri bulan Yahudiler’in hatıraları, geçtiğimiz günlerde Büyük Sinagog’un hemen arkasındaki Vakıf Binası’nda, Sefarad yemeklerinin tadıldığı gösterişli bir sofrada canlandı. Tamar Taşçıoğlu ve Engin Aymete’nin öncülük ettiği “Sofralar Dile Gelse” oluşumunun Şef İvet Acu ile organize ettiği gece boyunca sofrayı paylaşan farklı inançlardan misafirler birbirinden lezzetli Sefarad yemeklerini tattı.

Sofralar Dile Gelse Edirne Gezisine katılanlar, “Edirne Yahudi Yemekleri” kitabının yazarlarından Aydemir Ay’dan sokak sokak eski Yahudi dükkanlarının, evlerinin ve sahiplerinin hikayelerini dinleme imkânı buldu. 

Akşam gerçekleşen yemekte ise duygulu anlar yaşandı. Şef İvet Acu’nun Sofralar Dile Gelse ekibi ve Hayim Behmoaras’in de desteğiyle hazırladığı yemekler, konukların damaklarında bayram havası yarattı. Geceye katılan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne’nin çok kültürlü yapısını vurgularken, Yahudi kültürünün kent kültürüne katkılarını dile getirdi. Geceye ayrıca; Trakya ve Balkanlar İnanç Önderi Dede Mustafa Akın, Bulgar Ortodoks Kilisesi rahibi Aleksander Çıkırık, Edirne Cem Evi başkanı Akın Çetin, Bahai Diplomatik İlişkiler Koordinatörü Şemsettin Öztürk de katılarak misafirlerle sohbet etti. Sefarad yemeklerinin başrolde olduğu bu özel gece, aile kökeni Edirne olan Albert De Aziz ve kızı Tracy De Aziz’in seslendirdiği Ladino müzikleri ile renklendi.