Pandemi tatil alışkanlıklarımızı değiştirdi

Pandemi tatil alışkanlıklarımızı da yerle bir etti. Bu yıl tatil yapmak istemeyenlerin oranı yüzde 53,2 iken, tatil planı yapanların oranı yüzde 25,2, pandeminin gidişatına göre karar vereceklerin oranı 21,6 olarak kaydedildi.

Pandemiden sonra tatil alışkanlıkları ve tercihlerinin büyük oranda değiştiği gözlendi. Kocaeli Üniversitesi İktisat Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Özgür Bayram Soylu koordinatörlüğünde araştırma şirketi Areda Survey tarafından mayıs ayında gerçekleştirilen Tatil Alışkanlıkları adlı araştırmaya göre bu yıl tatil yapmak istemeyenlerin oranı yüzde 53,2 iken, tatil planı yapanların oranı yüzde 25,2, pandeminin gidişatına göre karar vereceklerin oranı 21,6 olarak kaydedildi.

Kaygılar sadece tatilde değil her yerde

Araştırma sonuçlarında ortaya çıkan, kalabalığa, temasa, mekân kontrolüne, mesafeye ve hijyene dair kaygılar yalnızca tatil alışkanlıkları açısından değil toplumsal ilişkilerin ortak mekânlarda nasıl yeniden kurulacağına dair de önemli ipuçları barındırıyor.

Temkinli rezervasyonlar yapılıyor

Tüm dünyanın etkisi altına aldığı koronavirüs pandemisi, kişilerin, turizm işletmelerinin tatil alışkanlarını ve tercihlerini büyük ölçüde değiştirdi. Geçtiğimiz yıllarda birçok kişi yılın daha başında tatil beldelerindeki otellere rezervasyonlarını yaptırırken, artık daha temkinli yaklaşıyor. Kocaeli Üniversitesi İktisat Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Özgür Bayram Soylu koordinatörlüğünde Araştırma Şirketi Areda Survey'in yaptığı Tatil Alışkanlıkları isimli araştırmada kişilerin yüzde 53,2'sinin bu yıl tatil yapmayı düşünmediği, yüzde 25,2'sinin tatil planı yaptığı, 21,6'sının pandeminin gidişatına göre karar verecekleri belirlendi.

Nüfus yoğunluğu az olan beldeler…

Tatil yapacak olanların, temmuz ayında Ege ve Akdeniz bölgesinde nüfus yoğunluğunun az olduğu beldelere gitmeyi planladığı, ancak yüzde 37,3'ünün otelleri tercih etmesi dikkat çekti. Katılımcıların yüzde 24,3ü tatil köylerine, yüzde 20,4'ü kiralık ev veya villalara, yüzde 19,5'i pansiyonlara ve yüzde 13,3'ünün ise pandemi döneminde ilgi gören bungalov ve kamp alanlarına yöneldiği de anket sonuçlarında yer aldı.

İstanbul Kent Üniversitesi Uluslarası Ticaret ve Lojistik Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekara, Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı ve NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz ve Birun Kümbet Dağ Evi Operasyon Sorumlusu Orhan Kılınç da konuyla ilgili değerlendirmede bulundu.

Tatilde önceliğimiz sakinlik ve hijyen

Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı ve NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz, pandemi sonrası tekrar başlayan turizmde üç konuda özellikle çok radikal değişiklikler görüldüğünü söyledi. Bu değişimler hakkında bilgi veren Recep Yavuz, pandemi koşullarındaki bu üç ana değişimin önümüzdeki yıllara damga vuracak gibi gözüktüğünü açıkladı.

Hijyen koşullarını gerçekleştiren yerler ön planda

Bu değişimlerden ilkinin tatilin zamanı ve zamanlaması olduğunu belirten Yavuz, "Burada öne çıkan daha çok yaz ayları ve sonbaharın tercih edildiği, ilkbahar ve kış aylarının daha az tercih edildiği hem ülkemizde hem de yurt dışında yapılan anketlerde daha ön plana çıkıyor. İnsanlar hala kafalarında korona endişesiyle gezdikleri için yaz aylarında bu endişenin daha az olduğundan yola çıkıyorlar. İkincisi de tatilin tarzı. Nasıl bir tatil, nasıl bir yer konuları öne çıkıyor. Burada da tercih ettikleri konu aslında yine pandemiyle ilgili. Daha sakin yerler, güneşi bol ve ferah yerler. Hijyen koşullarını gerçekleştiren yerler ön plana çıkıyor. Burada da sorular derinleştirildiğinde oteller ve tatil köylerinin güvenilir olduğu, ondan sonra da kişisel kampinglerin ve küçük kapasiteli konaklamaların ön plana çıktığı görülüyor" diye konuştu.

Kendi arabalarıyla gitmeyi tercih ediyorlar

Üçüncüsünün ise tatil veya seyahatin şekli olduğunu kaydeden Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:Korona sonrasında insanlar gidebildiği yerlere uçakla değil de kendi araçlarıyla, ikinci alternatif otobüslerle gitmeyi tercih ediyor. Bu yurtdışında da biraz öyle, eskiden 2.5-3 saat uçuşla gidebildiği yerlere şimdi kendi arabasıyla gitmeyi tercih ediyor. Bu üç ana değişime ilave olarak bir de fiyat gündemde. İnsanların bir kısmı pandemi sürecinde para kazanamadığı, bir geliri olmadığı için bütçesine göre yer ararken, bazıları da bu dönemde harcamadıkları ve ekonomik durumları daha iyi olduğu için daha iyi yerleri tercih edebiliyorlar.

Aşılama süreci eskiye döndürebilir 

Araştırma sonuçlarının ardından turizm sektöründeki işletmelerin ve vatandaşların yaşadığı değişimlerle ilgili değerlendirmede bulunan Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekara, "Turizmle ilgili faaliyetlere baktığımızda daha fazla aşılama ile birlikte sürecin eski haline dönebileceğinin altı çiziliyor. Özellikle büyük otellerin bu bağlamda çeşitli faaliyetleri ve indirimleri mevcut. Fakat tatilciler için hala, özellikle izolasyonu sağlayabilecek olan daha az nüfuslu olan tatil beldelerini ve yörelerini tercih etmek oluyor. İkinci etapta ise fiyatlar geliyor. Burada hem artan maliyetlerin etkisiyle fiyatlardaki artış hem de ulaşım tercihlerinde yaşanan değişimler, ki tatil planı yapanlar daha çok kendi araçlarıyla seyahat etmeyi tercih ediyorlar, otobüs ve uçak gibi araçların daha arka planda kaldığını görüyoruz. Bu da özellikle yarı turist dediğimiz anlayışı ön plana çıkarıyor. Uzun süreli kontratlar dahilinde, daha uzun konaklamaların da olabileceğiyle ilgili bir durum söz konusu" dedi.

Bungalov tipi konaklama ön planda

Birun Kümbet Dağ Evi Operasyon Sorumlusu Orhan Kılınç, Pandemide daha çok izole konaklamanın tercih edildiğini biliyoruz. Bu sebeple de kış aylarında yüzde 80 oranında bir rezervasyon artışıyla bungalov evler daha ön plana çıktı. Bunun sonucunda da 7 adet bungalov ev yaptık ve konaklamaya açtık. Bu yaz hizmete sunacağız. Yaz ayları içerisinde de yüzde 90lık bir artış bekliyoruz. Bu bağlamda da yeni bungalov evlerin bulunduğu konaklama alanlarının projelerini hayata geçirmek için çalışmalara başladık diyerek izole ve bungalov tipi konaklamaların ön planda olduğuna dikkat çekti.