Beyza Gürbüzer, Türkiye'nin yaşayan en eski kadın meyhanecisi olarak, meyhane kültürünü ve tarihini zenginleştiren ilham verici yaşam hikayesini "Meyhaneci Hatun: Beyza Gürbüzer" adlı kitabında okurlarla buluşturuyor. Şefika Onur Batmaca ve Beyza Gürbüzer'in kaleminden çıkan bu eser, meyhane geleneğinin inceliklerini ve Türkiye'nin yemek kültürünü keşfetmek isteyenler için eşsiz bir kaynak sunuyor. "yeni nesil meyhane" konseptiyle de dikkat çeken bu çalışma, okuyuculara güncel bir perspektif sunuyor.
İlham Veren Bir Yolculuk
Beyza Gürbüzer’in meyhanecilik serüveni, İstanbul’dan Bodrum’a, Marmara Ereğlisi’nden Ayvalık’a uzanan bir hikaye olarak okuyucularla buluşuyor. Gürbüzer, 31 yıllık meslek hayatında edindiği deneyimleri ve anılarını okuyucularla paylaşarak, meyhane kültürüne dair derin bir bakış açısı sunuyor. Beysukent Rotary Kulübü Kurumsal İletişim Komitesi’nin de desteklediği kitap, Beyza Hanım'ın son olarak Ayvalık’ta açtığı Şimdi Rum Meyhanesi’nde gastronomi yazarı Şefika Onur Batmaca ile yapılan keyifli sohbetlerden derlenerek hazırlanmış.
Meyhane Kültürünün Derinliklerine Yolculuk
Kitapla ilgili açıklama yapan Şefika Onur Batmaca, kitabın meyhane kültürü ve gastronomisi üzerine derinlemesine bir inceleme sunduğunu belirterek, “Beyza Gürbüzer’in ilham veren hikayesinin yanı sıra, meyhane tarihine dair zengin bilgiler, rakı ve meze kültürü, gastronomi dünyasına dair ilginç anekdotlar ve Beyza Hanım’ın özel tarifleri de kitapta yer alıyor.” dedi.
Batmaca, Türkiye’nin farklı köşelerinden meyhanelerin, bu kültürel mirasın bir parçası olarak okuyucuların ilgisini çekeceğini ifade etti. Batmaca şöyle devam etti: “ Bu kitapla meyhane kültürüne dair bilgilerini daha da geniş kitlelere ulaştırmayı amaçladık. Kitap, hem meyhane kültürü üzerine araştırma yapanlar hem de bu alanda çalışanlar için önemli bir kaynak olarak öne çıkıyor. "Divane Cihangir" gibi meyhaneler de kitabın içeriğinde yer alarak bu kültürel mirasın yayılmasına katkı sağlıyor.”
Beyza Gürbüzer: Bir Efsane
Beyza Gürbüzer’in hayatı ve mesleki deneyimleri, erkek egemen bir sektörde kendine yer edinmeye çalışan bir kadının hikayesini anlattığına dikkat çeken Batmaca, “Gürbüzer, sadece meyhane kültürüne katkıda bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda Türk mutfağının ve sofra adabının sosyolojik temellerine dair de önemli bilgiler sunuyor” dedi.