Meralar KURUDU! Hayvanlar taş KEMİRİYOR!

Kuraklık hayvancılığı vurdu. Yeterli yağış olmaması nedeniyle meralardan verim alınamıyor. Yaz bitmeden hayvanlar meralarda değil kaba yemle baslenmeye başladı. Besici yem bulmakta zorluk çekiyor.

Son yılların en kurak dönemi yaşanan Doğu Anadolu’da hayvancılık sektörü başta yem konusu olmak üzere krizin eşiğine geldi. Damızlıkçılar ve ziraat odaları, su yataklarının kuruduğunu, meralarda da ot kalmadığını kaydediyor. Sulama imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle tarlalarda verimin azaldı, bu nedenle kaba yem ihtiyacı karşılanamıyor. Hayvanların, açlıktan taş kemirdiğini veya toprak yediğini söyleyenler de var. Yem sorunun kış aylarında daha da büyüyebileceğini vurgulayan hayvan yetiştiricileri, yemde ithalat için adımlar atmak zorunda olduklarını dile getiriyor.

Öte yandan diğer bölgelerden yem getirmenin, zaten fiyatı yüksek olan yemin maliyetini daha da artırdığının altını çizen sektör temsilcileri, sıcak bakmasalar da hayvanları kesime göndermek durumunda kalacaklarının altını çiziyor. Hayvanların kesime gitmesinin sağmal hayvan varlığını azaltacağını dile getiren sektör temsilcileri, “Bugünü kurtarmaya çalışırken yarınımızı heba edeceğiz. Hayvan bulamayacağımızdan açığı kapatmak için yine yurtdışına yöneleceğiz” değerlendirmesini yapıyor. Yem fiyatlarının son 3 yılda çuval başına 60-70 liradan 140-150’liraya kadar yükseldiğini kaydeden hayvan yetiştiricileri, bölgede devlet eliyle yem fabrikaları kurulmasını öneriyor.

Gürcistan’dan yem getirmeyi planlıyoruz

Bu yıl Doğu Anadolu Bölgesi’nde ciddi bir kuraklık yaşandığını söyleyen Kars İli Süt Üreticileri Birlik Başkanı ve Kars Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği (DSYB) Başkan Yardımcısı Mecit Boran, “Yağmur yağmadığı için meralar kurudu. Kars’taki meralarda su da yok. Hayvanlara haziranda ahırlarda kaba yem verilmeye başlandı. Güneydoğu’dan saman getirerek hayvanların yem ihtiyacını karşılıyoruz. Ancak kışa hazırlık için de bayramdan önce bir toplantı yaptık. Yem ihtiyacını ithalatla karşılama görüşü öne çıktı. Gürcistan ve Karabağ’dan ot ve saman getirmek için girişimde bulunacağız” diye konuştu.

Mazot ve gübre desteği verilsin

Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç’ın ilgili bakanlıkların yem ithalatını kolaylaştırmak için bir çalışma yürüttüğü bilgisini paylaşan Boran, “Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dönüm başına kuraklık oranına göre değişen bedellerde destek verileceğini açıkladı. Kuraklık oranının yüzde 100 olduğu bölgelerde dönüm başına 100 TL, yüzde 70 olduğu bölgelerde dönüm başına 70 TL gibi değişen tutarlarda destek verilecek. Bununla birlikte mazot ve gübre desteği talep ediyoruz. Kars, Doğu Anadolu’da hayvancılığın beşiği konumunda. 450 -500 bin arasında büyükbaş hayvan var. Küçükbaş hayvan sayısı da 500 bine yakın” bilgisini verdi.

“Daha önceden saman satardım şimdi alıyorum”

Ağrı DSYB Başkanı Nihat Polat, meralarda ot kalmadığını ve su yataklarının kuruduğunu belirtti. Ekili tarlalarda verimin düştüğünü kaydeden Polat, “1.500 dönüm araziyi ekip biçiyorum. Önceki senelerde saman satardım; bu sene almak zorunda kalıyorum. Yem miktarı bölgemizdeki hayvanların ihtiyacının yüzde 30’unu ancak karşıladı. Bu da kuru yem. Meralarda yeşil ot kalmadı. Ot bulamayan hayvan da vitaminsizlikten ve açlıktan taş kemiriyor” dedi.

Çiftçilerin alım gücünün kalmadığı için derin derin düşündüğünü belirten Polat, “Çiftçi, gübre ve mazot maliyetlerini karşılamak için borçlandı ve şimdi bu borcu ödemenin yollarını arıyorlar. Hayvan yetiştiricileri de borcu kapattıktan sonra yemi nasıl tedarik edecekleri telaşı içine girecekler. Yem tedarikinde sorun yaşayan birçok besici, hayvanlarını satıyor veya kesime gönderiyor” açıklamasını yaptı. Yem fiyatlarının, 3 yılda çuval başına 60-70 liradan 140-150’liraya kadar yükseldiğinin de altını çizen Polat, “Tarlalar sulanamadığı için hayvanların yem ihtiyacını da karşılamakta zorlanıyoruz. Geçen yıl silajlık mısır ekmiş ve sulama konusunda sıkıntı yaşamamıştım. Ama bu yıl su bulamıyorum” ifadelerini kullandı.

Güneydoğu’dan daha fazla yem getirdik

Bölgedeki hayvancıların, Güneydoğu’dan yıllardır yem aldığını vurgulayan Erzurum DSYB Başkanı Hayrullah İnce de, “Bu sene daha fazla yem almak durumunda kaldık. Erzurum’da 20 gün öncesine kadar kuraklık çok etkiliydi. Hayvanlar meralarda doymuyordu. Yağan yağmurlardan dolayı dağlık bölgelerde meralar yeniden yeşerdi. Otlama konusunda çok büyük bir sıkıntı kalmadı. Ancak, kışa hazırlık olarak değerlendirdiğimizde sıkıntı nispeten var. Bu sorunu çözmeye çalışıyoruz. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde hayvancılık daha az yapıldığı için oradaki kaba yem, bizim bölgemize geliyor. Bununla birlikte stokçular da yem ithalatının önü açıldığından dolayı samanın elinde kalmaması için ürünü piyasaya sürmeye başladı. Dolayısıyla tonu 1.300 liraya kadar çıkan samanın fiyatı 1.000 liraya kadar düştü” diye konuştu.

Devlet yem piyasalarına müdahale etsin

Yem fiyatlarının yüksek olduğunu ve bazı illerde yemin çuvalının 180 liraya dayandığını aktaran Aşkale Ziraat Odası Başkanı Selçuk Güney, “Zaten kuraklık yaşanıyor. Kaba yem sıkıntısı had safhada. Batı illerinden ucuza yem buluyoruz, ama bölgemize nakliye masrafıyla birlikte yüzde 20 daha fazla yüksek maliyete geliyor. Bölgemizde özel sektörün elinde yem fabrikaları var ama yüksek fiyattan satış yapılıyor. Devlet eliyle üretim yapacak bir tesis piyasayı dengeleyebilirdi. Ama o da yok” dedi. Yem fiyatının devlet tarafından kontrol altına alınması gerektiğini dile getiren Güney, şöyle devam etti: “Yem ihtiyacını karşılayamayan çiftçiler, hayvanlarını satmak istese de satamıyor. Hayvan fiyatları neredeyse yarı yarıya düştü ama alan yok. Alacak kişinin de kaba yeme ihtiyacı olacak. Hayvanların kesime gitmesi de yanlış. Kesim olursa sağmal hayvan varlığı azalacak. Bugünü kurtarmaya çalışırken yarınımızı heba edeceğiz. Hayvan bulamayacağımız için açığı kapatmak için yine yurtdışına yöneleceğiz.

Barajlardan su alamıyoruz

Öte yandan tarlasını sulamak için sulama kanallarından su çeken çiftçiden para isteniyor. Ama sulama yapan çiftçi de yeterli verim alamadığı için para kazanamadı. Doğu Anadolu’da ücra bölgelerde geçim kaynağı hayvancılık. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olmayan çok sayıda çiftçi var. Bu hayvancılar, kuraklık nedeniyle meralarda hayvanlarını otlatamadı. Bazı hayvanlarda şarbon da çıkmaya başladı. Bu durumda olan hayvancıların gelir kaynağı elinden gidiyor. Yaşanan sorunun tek çözümü bölgede sulama imkanlarının sağlanması. Hidroelektrik santralleri için barajlar yapıldı. Bu barajlardan su alamıyoruz. Sulama imkanlarının sağlanması halinde para kazanırız ve ekonomiye katkı sağlarız.”

Ağrı’da kuraklık nedeniyle çiftçilerin büyük sıkıntılar yaşadığının altını çizen Ağrı Ziraat Odası Başkanı Ömer Yıldız, “Çiftçimiz 100 dekar alanda 10 ton buğday alacağına 3 ton alıyor. Yağmur yağmadığı için meralarda da ot kalmadı. Yem maliyetleri de oldukça yükseldi. Geçen yıl çuvalı 90 lira olan yemin fiyatı bu yıl 140 liraya kadar yükseldi. Tarım Bakanlığı’na, TOBB’a birer yazı yazarak mağduriyetimizi dile getirdik. Bankalara ve Tarım Kredi Kooperatifi’ne olan borcun faizsiz 1 yıl ötelenmesini talep ediyoruz” açıklamasını yaptı.

Tarım kredisi erteleniyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Doğu Anadolu Bölge Sorumlusu ve Kars Ziraat Odası Başkanı Adem Ertaş, bölgedeki kuraklığın bitkisel üretimi ve hayvancılığı vurduğunu dile getirdi. Bölgenin geçim kaynağının hayvancılık olduğunu belirten Ertaş, “Tarımsal üretim hayvancıların kaba yem ihtiyacını karşılamak için yapılıyor. Yazın hayvanlar yaylalarda, meralarda otluyor. Kışın da tarladan çıkan kaba yem ve diğer yemlerle besleniyor. Bizim bölgemizde hayvancılık besicilikten çok damızlık üzerine yapılıyor. Doğu Anadolu, Türkiye hayvancılığının yaklaşık yüzde 50’sini barındırıyor” dedi. Bakanlığın, kuraklığa karşı 100 TL gibi bir destek vereceğini açıkladığını hatırlatan Ertaş, “Ancak bu da kademeli olarak ödenecek. Bölgedeki kuraklık yüzde 30 ise dönüm başına 30 TL, yüzde 60 ise 60 TL ödeyecek. Yüzde 100’ünü ödemeye niyetli değiller.

Düzenleme hayvancılık kredilerine yönelik olmalı

Cumhurbaşkanı, bankalara olan kredi borcunun ertelenmesi için açıklama yaptı. Bankalara gönderilen genelgede ise tarımsal kredilerin ertelenmesi kararlaştırıldı. Oysa bizim bölgemizde tarlaların bankalar nezdinde bir değeri yok. Çiftçilere tarım için kredi kullandırılmıyor. Kredilerin çoğu hayvancılık üzerine. Kredilerin yüzde 99,9’u hayvancılık kredisi. Ancak hayvancıların kredisi ertelenmiyor” değerlendirmesini yaptı. Bu yıl hayvanların kuraklık nedeniyle merada otlayamadığını söyleyen Ertaş, “ Tarlada mahsul de alınamadı. Dolayısıyla hayvanlar kışın kesime gidecek” dedi.

Yem krizine karşı stok çağrısı

Kayseri’de yaklaşık 295 bin büyükbaş hayvan bulunduğu bilgisini veren Kayseri İli Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Günay Çakı, “Bölgede ciddi boyutlara ulaşan kuraklık nedeniyle besiciler samanı Mardin ve Adana gibi illerden, yoncayı ise Aksaray ve Niğde gibi bölge illerinden tedarik ediyor. Kuraklık nedeniyle özellikle kış döneminde yem sorunun büyüyebileceğini öngörerek üreticilere ‘stok’ tavsiyesinde bulunduk” dedi.

Öte yandan süt, buzağı ve hububat desteklerinin bir an önce artırılarak ödenmesi gerektiğinin altını çizen Çakı, “Üreticinin borçları faizsiz olarak ertelenmeli. Girdi maliyetleri ise makul bir seviyeye çekilmeli. Böylece üreticilerimizin elinde bir miktar para kalır. Üreticilerimize de ellerindeki parayla ihtiyaçları olan yemi sezonunda stoklamalarını tavsiye ediyoruz. Bizde birlik olarak saman üreticileri ve yonca üreticileriyle aralarındaki iletişimi sağlıyoruz. Uygun fiyata stok tamamlamalarına yardımcı oluyoruz. Üreticilerimizin kuraklık nedeniyle özellikle kış döneminde yem sorunun büyüyebileceğini düşünerek tedbirli davranmaları gerekiyor” yorumunda bulundu.

Yem fiyatı kışın daha da artacak

Kayseri Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Ercan Aras da, bölgede besi hayvancılığı yapıldığı için sanayi yeminin kullanıldığını ifade ederek, şunları söyledi: “Kış aylarında yem fiyatlarının artacağını düşünüyoruz. Bu yüzden Toprak Mahsulleri Ofisi’nden ucuz arpa alınması için bakanlığa bildirdik. Şu anda ucuza arpa vermeye başladılar. Uzun vadede ilk olarak bölgesel hayvancılığa geçmeliyiz. Bölgenin iklim şartına göre hayvancılık yapılmalı ve desteklerde ona göre verilmeli.”

SORUNLAR

• Kuraklık nedeniyle HES için kurulan barajlardan su alınamıyor.

• Kaba yem ihtiyacı tarlalarda verim azaldığı için karşılanamıyor.

• Hayvancılık amaçlı verilen krediler ertelenmiyor.

• Borcu olan çiftçi, hayvanlarını kesime göndermek zorunda kalıyor.

• Hayvan yetiştiricisi yüksek yem fiyatlarıyla karşı karşıya.

TALEPLER

• Çiftçinin, sulama imkanları artırılmalı.

• Gübre ve mazot desteği verilmeli.

• Hayvancılık için verilen krediler faizsiz ertelenmeli.

• Bölgede devlet eliyle yem fabrikası kurulmalı.

• Sektördeki girdi maliyetleri düşürülmeli.  (Dünya)