British Columbia'da 1962'de sadece bir otel olarak kapılarını açan Delta Hotels, Kanada genelinde en geniş kapsamlı tam hizmet sunan otel bir otel markasına dönüşüyor. 2015 yılında Marriott International tarafından satın alındıktan sonra Kuzey Amerika, Avrupa, Asya ve Orta Doğu'da dünya çapında 81 otele ulaşan markanın şu anda yapım aşamasında olan 41 oteli var. Bu da onu Marriott portföyündeki en hızlı büyüyen markalardan biri yapıyor. Delta Hotels by Marriott markasının yeni şehir oteli Delta Hotels by Marriott Istanbul Levent ise ekim ayında kapılarını açtı. Hem iş hem tatil amaçlı seyahat edenleri ağırlamayı hedefleyen otelin yatırımcısı ise Caba Grup.
Delta Hotels by Marriott Istanbul Levent’in konsepti tasarlanırken temel beklentilerin tutarlı ve mükemmel bir biçimde sunulmasına odaklanılmış. Nicelikten çok nitelik beklentisi nedeniyle daha fazlası yerine daha iyisini sunmak üzerine tasarlanan otel, azın daha çok olduğunu içselleştirmiş ve bu yaklaşımı takdir eden deneyimli gezginlere hitap ediyor. Delta Hotels by Marriott Istanbul Levent Yusuf Demir, misafir kitleleri hakkında şunları söylüyor: “Seyahat etmek, onlar için tamamen üretkenlik ve verimlilikle ilgilidir. İş seyahati, ofis hayatlarının bir uzantısıdır, bir gezi fırsatı değildir. Dolayısıyla seyahat ederken kalite, minimum karmaşa, iyi hizmet ve akışta kalma arzuları ön plandadır. Bulunduğumuz lokasyondan dolayı şirket ve şirket çalışanları başlıca misafir portföyümüz. Misafirlerimizle aramızdaki en önemli bağlantımızı trendler dahilinde B2C & B2B dediğimiz online kanallar, lokal ve uluslararası acenteler oluşturuyor.”
Dekorasyonda Boğaz’ın izleri…
Mimari projesi Akan Mimarlık ofisine ait olan otelde yeni uygulanan renovasyon projesinin iç mimarı ise Artcode Mimarlık’tan Gökcan Bulut. Delta Hotels by Marriott, İstanbul Boğazı'nın imzasının tonlarıyla bütünleşerek yepyeni ve modern bir yaklaşım sunuyor. Tasarım sürecinde, mekânların kendi içlerindeki görsel ve mekânsal ilişkilerinin güçlendirilmesine ve aralarındaki akışkanlığın düzenli bir şekilde sağlanmasına ağırlık verilmiş. Otel, mekânlar arası dolaşımı harekete geçiren bağlantılarla Boğaz’ın izlerini taşıyor. Lobi alanı, Delta Bar ve Delta Kitchen ve Grab & Go alanlarının birbiriyle olan entegrasyonu, Avrupa ile Asya'yı birbirine bağlayan şehrin en dikkat çekici figürlerinden biri olan Boğaziçi Köprüsü’nden referanslar alıyor. Yusuf Demir, mimari detaylarla ilgili şu bilgileri paylaşıyor: “Genel olarak Delta'nın marka rengi olan mavinin tonlarını mobilya ve halılarda kullanarak otel genelinde hem ana konsepte gönderme yapmak hem de markanın kimliğini tüm mekânlara yansıtmak hedeflendi. Genel tasarım dilinde farklı malzemeler, dokular ve renkler duvar yüzeylerinde uyumlu bir şekilde bir araya getirilmiş ve eklenen gizli aydınlatma detayları, estetik ve fonksiyonel duvar yüzeyleriyle kullanıcılar için daha iyi bir deneyim yaratıldı.”
Konaklamada “Maksimum Sadelik” anlayışı
Delta Hotels by Marriott Istanbul Levent, konuklarını tümü super king veya twin yataklı, 232 adet modern odalarında ağırlıyor. “Maksimum Sadelik” anlayışıyla konukların seyahatlerini sorunsuz bir şekilde geçirmelerini sağlamaya odaklanan otel, en son teknolojik donanıma sahip toplam 7 adet toplantı odası, 150 kişilik davetlerden 5 kişilik toplantılara kadar çeşitli kapasitelerde etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Seyahat ederken aktif kalmaya devam edenler için tasarlanan spor salonunda son teknoloji koşu bantları, eliptik aletler, bisiklet, kardiyo ve ağırlık ekipmanları yer alıyor.
Misafirlerin konaklamaları sırasında ihtiyaç duydukları temel gereksinimleri kusursuz şekilde sunmayı amaçladıklarını söyleyen Yusuf Demir, “Misafirlerimizin vakit kaybetmesine engel olacak şekilde Marriott markasının sektörde öncülüğünü yaptığı mobile check in hizmeti otelimizin misafir odalarında mevcut. Misafirler otele giriş yapmadan öncesinde Marriott Bonvoy uygulamasıyla resepsiyona dahi uğramadan oda anahtarlarını bluetooth ile kodla alabiliyor ve odalarına giriş yapabiliyor” diyor.
7/24 kontinental kahvaltı servisi
Yusuf Demir, Delta Hotels by Marriott Istanbul Levent’in yeme içme anlayışı ve alanlarıyla ilgili şu bilgileri veriyor: “A la Carte olarak servis veriyoruz. Dünya mutfağı ağırlıklı, misafir portföyümüze uygun şekillendirdiğimiz bir menümüz var. Mutfağımızı, executive chef ve F&B direktörü pozisyonlarında uzun seneler büyük otellerde görev almış olan Şef İbrahim Tunuslu yönetiyor. Restoranımız The Delta Kitchen; kahvaltı, Business Lunch ve A la Carte olarak servis veriyor. Ayrıca Grab & Go konseptimiz mevcut. Misafirlerimizin yoğun İstanbul temposunun hızına ve ihtiyaçlarına uygun olarak paketlenmiş kahvaltılık lezzetler ve içecekler Grab & Go’da sunuluyor. Enerji veren atıştırmalıklar ve kaliteli içecekler ise The Delta Pantry’de… Platinum, Titanium ve Ambassador Elite Marriott Bonvoy üyeleri ve ayrıca corner deluxe odalarımızda konaklayan misafirler için ücretsiz hizmet veriliyor. Kontinental kahvaltı, atıştırmalıklar ve içecekler ihtiyacınız olduğunda, yani 7 gün 24 saat boyunca sunuluyor. The Delta Canteen, misafirlerimize kolaylık sağlamak amacıyla, önemli ihtiyaçlarını temin edebilecekleri bir kantin olarak lobimizde konumlanıyor. Restoran menümüzde deniz mahsulleri, geleneksel Türk mezeleri, ızgara çeşitleri ve kendimize özgü sunumlara sahip Türk tatlıları öne çıkıyor.
Haberi Gastronomi Dergisi'nde görmek için tıklayınız...