Aliye GÜMÜŞ
Bir dağ yamacına oyulmuş mağara oteli olan Yunak Evleri, Kapadokya'nın gösterişli yeraltı şehirlerini, gizli mağara kiliselerini ve büyüleyici kayalık araziyi keşfetmek için ilham verici bir otel. Koronavirüs tedbirleri kapsamında “Güvenli Turizm Sertifikası” kriterlerini yerine getirerek bölgede sertifikasını alan ilk otel olan Yunak Evleri, tüm bu süreçte ayakta kalan işletmelerden biri olarak konuklarını ağırlamayı sürdürüyor.
Türkiye'nin ve dünyanın önemli turizm merkezlerinden biri olan Kapadokya, pandemi sebebiyle turizmde en çok hasar alan bölgelerden biri oldu ve 2020’de bölgeyi yaklaşık 1 milyon turist ziyaret etti. Pandemi etkilerini ilk hisseden bölgelerden biri olan Kapadokya’da iptal edilen rezervasyonlar, pek çok işletmenin kapılarını geçici süreyle kapatmasını beraberinde getirdi. Bölgenin ilk otellerinden Yunak Evleri ise tüm bu süreçte ayakta kalan işletmelerden biri olarak konuklarını ağırlamayı sürdürüyor.
Bir dağ yamacına oyulmuş mağara oteli olan Yunak Evleri, Kapadokya'nın gösterişli yeraltı şehirlerini, gizli mağara kiliselerini ve büyüleyici kayalık araziyi keşfetmek için ilham verici bir otel. Yunak Evleri, 5’inci ve 6’ncı yüzyıllardan kalma toplam 136 mağara odası ve 19’uncu yüzyıldan kalma bir Rum konağıyla 1996 yılından bu yana bölgenin en büyük kaya oteli olarak hizmet veriyor. Tamamen kaya odalardan oluşan otelin odalarında televizyon, iPod, Safe Box, mini bar, jakuzi gibi özellikler yer alırken; yerel karaktere kesinlikle saygı gösterilerek, özenle ve kendi farklı tarzlarında yenilenmiş ve dekore edilmiş. Klasik, deluxe ve suite kategorilerinde odaları bulunan tesiste 2 açık havuz, 1 Spa merkezi, 3 restoran, 1 bar, 1 konak, 2 toplantı odası ve 2 resepsiyon bulunuyor.
Yunak Evleri’nin mutfağının başında bölgenin yetiştirmiş olduğu ender şeflerden birisi olan Mustafa Buğrul var. Yunak Evleri’nin restoranlarında Asya mutfağı başta olmak üzere, Türk ve İtalyan mutfağı ile vejetaryen seçenekler sunuluyor. Ayrıca kuzu incik, kağıtta pastırma, dana lokum, tavuk dolma, yaprak sarması, kabak dolması, aside tatlısı gibi lokal lezzetlerle de öne çıkan bir menüye sahip.
Bölgede “Güvenli Turizm Sertifikası” alan ilk otel
Koronavirüs tedbirleri kapsamında “Güvenli Turizm Sertifikası” kriterlerini yerine getirerek bölgede sertifikasını alan ilk otel olan Yunak Evleri, misafirlerinden HES kodu sorgulama, son 14 gün hikayesi, koronavirüs şüphesi durumunda yapılacak işlemlerin eğitimleri, izolasyon odaları, misafir bilgilendirmeleri, temassız ödeme gibi yenilikler ve zorunluluklar getirerek uygulayan titiz bir işletme.
Pandemi döneminde otelde birçok alan ve yöntemin değiştiğini belirten Yunak Evleri Koordinatörü Abdullah İnal, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Güvenli turizm sertifikasının şartlarından olan hijyen, temizlik, stoklama, ilaçlama, kahvaltı düzeni gibi maddelerden ötürü otelimizden birçok şey değişti. Özellikle sunumlarda ve F&B hizmetlerinde ciddi oranda değişiklik yaptık. Örneğin, açık büfe olan kahvaltımızı serpme kahvaltı ile değiştirdik. Restoran, barlar ve kafelerimizdeki tesislerimizde mesafe kurallarını baz alarak yeni düzenlemelere gittik. Odaların temizliği ve dezenfektasyon işlemlerinde ciddi değişiklikler yaparak birçok ortak kullanımda olan eşyaları kaldırmak zorunda kaldık. Yine ortak kullanıma açık çay kahve setleri, portakal suyu sebilleri gibi malzemelerimizi kaldırdık. İnsanların mass olarak tabir ettiği turizmi bırakarak daha butik anlamda tur rotaları çizdiğini gözlemledik. Bu sebepten dolayı da ortak alanları daralttık ve daha çok kişiye özel alanlar oluşturduk.”
“Enerji ve motivasyonumuzu
düşürmemek için kapatmadık”
Abdullah İnal, pandemi döneminin etkileri ile ilgili şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Kapadokya bölgesi pandemi etkisini Türkiye’nin aksine 2020 mart ayında değil, ana pazarı Uzak Doğu olduğu 2019’un ekim ayında hissetmeye başladı. Pandemi etkilerini ilk hisseden bölge Kapadokya oldu ve rezervasyonlarda ciddi iptaller oldu. 2020 yılının ilk aylarında diğer pazarlarla biraz toparlanan süreç, mart ayında vakaların Türkiye’de görülmesi ile birlikte tüm rezervasyonlarımıza yansıdı. Vakalar öncesinde yüzde 90 doluluk oranı olan otellerimizdeki tüm rezervasyonlar yerini iptallere bıraktı. Bizler bu dönemde otellerimizi kapatmama kararı aldık. Enerji ve motivasyonumuzu düşürmemek için tüm personel ile birlikte yine aynı mesai saatlerimiz içerisinde işyerlerimize geldik. Çünkü biliyorduk ki bir gün işler açılacak ve eskisi gibi olmasa da yine bölge turistlerin akınına uğrayacaktı. Haziran 2020 yılında ilk normalleşme süreciyle birlikte ve güvenli turizm sertifikasını alan ilk otel olduğumuz için işlerimiz haziranda açıldı. 20 Kasım 2020 tarihine kadar da güzel geri dönüşler alarak bir nebze de olsa işlerimiz düzeldi. Sonrasında yoğunluğumuz yine düşüşe geçti. Yılbaşında dolu olan otelimiz, şubat ayında tekrar bir sakinlik pozisyonuna geçerek yeni sezon başlangıcı olarak kabul ettiğimiz 1 Nisan tarihini bekliyor. Aşılanma gelişmeleri şüphesiz en çok beklenen haber olarak beklenirken, yerli ve yabancı misafirler tur güzergahlarını pandeminin az olduğu bölgelere yönlendiriyor. Kapadokya bölgesi de diğer illere bakarak pandemiden az etkilenen bir bölge olduğundan hem yerli hem yabancı misafirlerin pozitif olarak hala dikkatini çekiyor.”