Lübnan mutfağı, baharatları, aromaları ve rengarenk sunumlarıyla çok eski bir geleneğin izlerini taşıyan dünyanın en renkli mutfak kültürlerinden biri…. Osmanlı, Arap ve Akdeniz mutfaklarından izler barındıran Lübnan’ın tüm farklı notalarını, geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan yemek kültürüyle İstanbul’a taşıyan mutfak sanatçısı ve restoran konsept yaratıcısı Rey Aga. Suwan, Lübnan ve İstanbul arasında bir lezzet köprüsü kurmak üzere kolları sıvamış. İstanbul Florya’da geçtiğimiz günlerde kapılarını açan L’Beirut Lebanese Restaurant, Lübnan mutfağının otantik tatlarını Beyrut evlerinin sıcak atmosferiyle bir araya getiriyor.
Beyrut’a olan sevgisine ve düşkünlüğüne rağmen seyahat tutkusu sayesinde İstanbul'a gelen ve ruhu İstanbul’un güzelliğine kapılan Rey Aga. Suwan, L’Beirut Lebanese Restaurant’ın hikâyesini şöyle anlatıyor: “Seyahat tutkum beni İstanbul’a getirdi ve geldiğim gibi kültürüne hayran kaldım. Herkesin bir araya geldiği, lezzet dolu yemekleri heyecanla bir masada paylaştığı, Beyrut’un güzel evlerinden ilham alan yeni konsept hikâyeler geliştirdim… Tıpkı Beyrut’un ölümsüz ruhunun fethettiği lezzetlere her zaman hayran olduğum gibi… L’Beirut Lebanese Restaurant’ın konsept hikâyesi de zeytin yaprakları ve Beyrut’un eski evlerinin pencereleriyle başlıyor. Kendinizi evinizde hissetmeniz için tutku ve sevgiyle dekore edilen mekânın her köşesinde sıcak bir dokunuş var. Klasik ve modern dokunuş, her köşede dikkat çekici bir özelliğe sahip.”
Rey Aga. Suwan’ın deneyimi sadece yemekle sınırlı değil; tutkusu konuklarının restoran deneyimindeki her şeyin konsept ve tasarımını da içeriyor. İştah açıcı tabakların yanı sıra dikkat çekici ve ahenkli bir ambiyans vadediyor. L’Beirut Lebanese Restaurant’ın logosunda yer alan zeytin ağacı, Akdeniz ile olan bağı ve lezzetlerin paylaşılmasını simgeliyor. Zeytin ve zeytinyağı tüm yemeklerde kullanılırken; restorana girdiğiniz an gözünüze çarpan turkuaz rengi ise ferahlatıcı, sakinleştirici ve sofistike bir etkiye sahip. Tabii aynı zamanda neşe ve huzurla da ilişkilendiriliyor.
Mutfakta 20’den fazla Lübnanlı şef var
L’Beirut Lebanese Restaurant’a gelen konuklar menüde saf, otantik Lübnan yemeklerini buluyor. Lübnan’ın binlerce yıllık tariflerine yer veren mekânın menüsünde kimi yemeklere az da olsa Türk baharatları karıştırsalar da Akdeniz lezzetlerinden seçilmiş imza tabaklar yaratılmış. Mutfakta, mutfak sanatları konusunda profesyonel deneyime sahip, hijyen ve mutfak teknikleri konusunda uzman 20’den fazla Lübnanlı şef yer alıyor. Malzemelerin özenle seçildiği her tabağın tecrübe dolu bir hikâyesi olduğunu anlatan Rey Aga. Suwan, “Mutfak hizmet ve sektörünün Türkiye'de emsalsiz olduğu bilinen bir gerçek. Benim felsefem de kişisel bir dokunuşla yaratıcı bir şekilde sürekli olarak yüksek kaliteli hizmetler sunmaya odaklanmak” diyor.
Yerelden ilham alan özenle hazırlanan lezzetler…
Öne çıkan lezzetlerden mutlaka denenmesi gereken tarifler arasında bir klasik olan humus bulunuyor. Humus içinde kullanılan tüm malzemeler, özel olarak Lübnan’dan getirilerek hazırlanıyor. Etli humus alternatifinde ise sofraya kuzu bonfile eşlik ediyor. Lübnan sucuk ve Lübnan sosisi de mutlaka denenmesi gereken tatlardan... Kalabalık grupların paylaşmasına uygun olarak hazırlanan Royal karışık ızgara, özel karışım sosu ve Lübnan’ın özel baharatlarıyla pişiriliyor. Rey Aga. Suwan’ın çocukluğundan esinlenerek özel olarak hazırladığı anne çiçeği salatası ve karamelize ananas, kuru incir, taze reyhanlarla özel bir salata olan Paşa salatası da hem ekşi hem de tatlı bir deneyim sunuyor.
Lübnan mutfağının güzelliklerini tatmak isteyen aileler, yeni lezzetler keşfetmek isteyen turistler, kurumsal toplantılarını yapmak isteyen firmaların hedef kitleleri olduğunu belirten Rey Aga. Suwan, gelecek planları arasında yeni şubeler ve konseptler olduğunu söylüyor. Rey. Aga Suwan, “Planım, Türkiye’de sınırsız genişlemek… Şimdiye kadar Türkiye’deki her kesime gerçekten dokunan 7 farklı konseptim mevcut. Konuklarımızı yerelden ilham alarak özenle hazırlanmış lezzetleri deneyimlemeleri için ağırlamayı istiyoruz” diyor.