Granül kahve temelli 1. dalga hareketi, çekirdek kalitesi ve demleme detaylarına bakılmaksızın yalnızca kahve makinelerinin gündemde olduğu 2. dalga hareketinden sonra son zamanlarda tüm dünya 3. dalga kahvecilik akımına kapılıyor. Kahvenin tarladan fincana kadar olan yolculuğunu anlatan 3. dalga kahve akımı, nitelikli kahve içicilerinin ve kahve hakkındaki bilgilerin artmasıyla Türkiye’de de yerini gitgide sağlamlaştırıyor. Bu akımı benimseyen kahve severler, kahve çekirdeklerinin kavrulma tarihinden demleme yöntemine kadar dikkat ediyor. Hatta birçoğu kendi kahve çekirdeklerini alarak bunları demleme yöntemlerine göre öğüterek ve taze taze demleyerek içmeyi tercih ediyor. Butik hizmet anlayışıyla büyüyen ve bunu korumayı amaç bilen Arabica Coffee House; nitelikli Arabica kahve çekirdeklerini ithal edip kendisi kavurarak ve en taze şekilde müşterileriyle buluşturarak bu sektöre öncülük ediyor.
Sihirli çekirdek
İsmini ilk keşfedildiği Arap Yarım Adasından alan Arabica bitkisinin kökeni, Yemen’de keşfedilen orijinal kahve bitkisine dayanıyor ve günümüzde ekvatorun yaklaşık 15 güney ve 15 kuzey enlemleri arasındaki bölgelerde yetiştiriliyor. Türkiye’nin yüzde 100 yerli ve milli markası olan Arabica Coffee House CEO’su Av. Sertaç Yalçın bu sihirli çekirdek için; “Kahve çekirdeklerinin elde edildiği ''Arabica'' bitkisi, genellikle yüksek rakımlarda yer alan, topraktan aldığı minarelerle ve bulunduğu coğrafi bölgenin yanı sıra toprak özelliğine göre farklı tat, aroma, asitide, gövde ve kafein oranları sunan çok hassas ve özel bir bitkidir. Bu yüzden meyveleri genelde makineler yerine elle toplanıyor. En nitelikli kahve çekirdeğini veren bitki olma özelliğini taşıyan Arabica, şuan dünyadaki kahve tüketiminin yaklaşık yüzde 70’ini karşılar durumda. Biz de bu çekirdeği, markamızla uygun bir şekilde doğrudan ithal edip kendimiz kavuruyoruz ve yüksek kalitedeki demleme araçlarımızla en lezzetli hale getirip kahve severlerle buluşturuyoruz” dedi.