Kerevitaş 6. Sürdürülebilirlik Raporunu yayımladı

Dondurulmuş gıda ve margarin sektörlerinde Türkiye’de pazar lideri olan Kerevitaş, 2022 yılı Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. Bu yıl 6. kez yayımlanan ve ilk defa bağımsız güvence beyanı bulunan raporda Kerevitaş; çevresel, sosyal ve yönetişim alandaki performansını, öncü sürdürülebilirlik projelerini ve hedeflerini kamuoyuyla paylaşıyor. 

Yıldız Holding çatısı altında geliştirilen “Bu Dünya Bizim” yaklaşımı çerçevesinde tüm faaliyetlerini sürdürülebilirlik ve gıda güvenliği çerçevesinde ele alan; dondurulmuş gıda ve margarin pazarının lider şirketi Kerevitaş, 2022 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı. Karbonsuzlaşma yol haritası kapsamında birbirinden başarılı projelere imza atan Kerevitaş, atık ve su yönetimi faaliyetlerinden Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına varıncaya dek sürdürülebilirlik yolculuğuna ilişkin tüm ayrıntıları bu rapor aracılığıyla kamuoyuyla paylaşıyor.

Yeşil enerji kaynaklarına yatırımlar devam ediyor

Geçtiğimiz yıl karbonsuzlaşma yol haritasını hazırlamaya başlayan Kerevitaş, sürdürülebilirlik projelerini 2050 yılına kadar “net sıfır” olma hedefiyle uyumlu hale getiriyor. 2021 yılını baz alarak oluşturduğu karbonsuzlaşma yol haritası doğrultusunda çalışan Kerevitaş, geçtiğimiz yıl hayata geçirilen önlemler sayesinde üretim başına karbon emisyon yoğunluğunu yüzde 26 azalttı. Ayrıca bilime dayalı ve iklim hedefleriyle uyumlu bir net sıfır stratejisi geliştiren Kerevitaş, bu kapsamda 9 farklı enerji verimliliği ve yönetimi projesini tamamladı. Kerevitaş bu projeler sayesinde yıllık 1.7 mwh’a yakın enerji, 6 milyon TL’ye yakın finansal tasarruf elde etmeyi amaçlıyor. 

Yerli üreticiye verilen desteklerle döngüsel iş modeli güvenceye alınıyor

“Topraktan Tabağa Sıfır Gıda Kaybı” iş modeliyle tüm değer zincirinde gıda atığını sıfıra indirmek için çalışan Kerevitaş, bu projeyle çiftçileri sürdürülebilir tarım uygulamaları hakkında bilinçlendirmeyi hedefliyor. Bu iş modeli ile döngüsel bir sistem kurarak atıkların azaltılması hedeflenirken yeni ham maddeye olan ihtiyacın da azaltılması sağlanıyor. Üretimde oluşan gıda atıklarının büyük bir bölümü hayvancılık alanında yeniden kullanılırken, kalanı ise biyogaz tesislerinde enerji elde etmek için yeniden değerlendiriliyor. Bu yıl sözleşmeli çiftçi oranını yüzde 79’a çıkaran Kerevitaş, sözleşmeli ham madde satın alma oranında da yüzde 82,5 rakamına ulaştı. 

Değer zincirinde kadın çiftçilerin sayısının artırılması hedefleniyor

Sözleşmeli kadın çiftçileri destekleme hedefiyle 2022 yılında hayata geçirilen ‘Tarımın Kadın Yıldızları’ projesinde de çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da desteklediği bu projeyle Türkiye’nin en büyük tarımsal ham madde tedarikçilerinden biri olan SuperFresh markası için sözleşmeli kadın çiftçilere 2025 yılına kadar 5 bin ton yaş meyve sebze alım garantisi verilmesi ve bu sayede 35 milyon TL tutarında değer yaratılması amaçlanıyor. Proje kapsamında Manisa, Eskişehir, Afyon, Konya, İzmir, Bursa ve Hatay illerindeki kadın çiftçilerden 2022 yılında 1.643 ton alım yapıldı ve 8 milyon TL’ye yakın değer yaratıldı. Ayrıca projeyle önümüzdeki üç yıl içinde tedarik zincirindeki kadın çiftçi oranının yüzde 100 arttırılması da hedefleniyor. 

Altınkılınç: “Tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ve gıda güvenliği çerçevesinde yürütüyoruz”  

Kerevitaş CEO’su Mert Altınkılınç, tüm faaliyetlerini sürdürülebilirlik ve gıda güvenliği çerçevesinde yapmaya özen gösterdiklerinin altını çizerek, şunları söyledi: “Müşterilerimiz, çalışanlarımız ve tedarikçilerimiz için değer yaratarak tüketicilerimizin güvenli gıdaya erişmesini sağlıyoruz. BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan şirketimizle sürdürülebilir tarım uygulamaları, gıda ve ambalaj atıklarını en aza indirme, yeniden kullanma ve ambalajlar için geri dönüştürülebilir malzeme kullanımı uygulamalarımızı devamlı geliştiriyoruz. Tedarikçilerimizin yüzde 97’sini yerel üreticiler oluştururken, ham maddelerimizin tamamını yerel üreticiden alıyoruz. Sürdürülebilirlik projelerimizle gıdada tüm kayıpları kaynağından, yani ‘tarladan’ başlayarak önlemeyi, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamayı ve onarıcı tarım uygulamalarını yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”