Ne vakit önünden geçsem vitrinden bir şeyler beni içeri çekiyor. Pastane vitrini değil sanki renk cümbüşü. Dilim pastaların tepesindeki o kırmızı çilekleri çocukluğumda Şirinler’e benzetirdim. Gözlerim nedense önce onları seçiyor. Çileğin, muzun, kivinin ve tüm mevsim meyvelerinin en çok yakıştığı yer hem lezzetinde hem süslemesinde pastalar değil mi? Kadıköy’ün en eskilerinden olan Pasifik Pastanesi, 1966 yılında Moda Caddesi üzerinde kurulmuş. Ne zaman tentesinde yazan ismini görsem bana Oscarlı bir filmin çekildiği mekân hissiyatını doğuruyor. Açıldığı günden beri aynı yerde hizmet veriyor. 1984 yılında işletme Gülhan ailesine geçiyor ve o gün bugündür aynı lezzet kalitesiyle semt pastanesi olarak yolculuğunu sürdürüyor. Pastanenin neredeyse her saat bir yoğunluğu var ama ne zaman gitseniz taze çayı her daim demlikte. Benim en sevdiğim yeri ara sokağa bakan girişindeki küçük masaların olduğu kafe kısmı. Moda’ya giderken veya dönerken bir çay-tatlı molası verdiğim yer.
Yarım asırlık reçeteler
Pasifik Pastanesi’nin lezzetlerini mekânın işletmecisi Sertaç Gülhan ile konuştuk. Babadan devraldıkları mekânı abisiyle birlikte işleten Gülhan’ın boş vakti neredeyse hiç yok. Bir kasada bir mutfakta, bazen bakıyorsunuz masaya çay-kek servis ediyor. İşine dört elle sarılmış durumda. Sertaç Gülhan, mamüllerin kalitesine, tazeliğine çok dikkat ettiklerini, en kaliteli malzemeleri seçtiklerinin altını çiziyor. Gülhan, “Yarım asırlık geçmişimiz ve reçetelerimizin yanına günümüz tatlarını harmanlayarak yolumuza ilk günkü gibi devam ediyoruz” diyor.
Pasifik Pastanesi’nin klasik bir dekorasyonu olduğunu ve daha çok lezzete odaklandıklarını söyleyen Sertaç Gülhan, “Biz genelde tek bir ürün üzerine yoğunlaşmadık; her ürünümüze aynı özeni gösteriyoruz ve bütün ürünlerimizi ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Ürün kalitesini kanıtlamış markaları tercih ediyor ve 2-3 firma dışına çıkmamaya özen gösteriyoruz” şeklinde konuşuyor.
Semt pastanesi olduklarının altını çizen Gülhan, müşteri profili olarak ağırlıklı çocuklu ailelerin geldiğini ama günümüz Z kuşağına da hitap etmek için gayret gösterdiklerini de sözlerine ekliyor. Gülhan, “Onlara yönelik lezzetler üretiyoruz, Berliner, Tahinli Balkabaklı ve San Sebastian Cheesecake bunlar arasında” diyor.
“Şubeleşmeyi düşünmüyoruz”
Ürün konseptinde güncel şartlara göre ufak tefek değişiklikler düşündüklerini ifade eden Gülhan şunları kaydediyor: “Evet yenilenmek istediğimiz noktalar var ancak geleneksel lezzetlerimizi de korumak istiyoruz. Şubeleşmeyi düşünmüyoruz. Çünkü tek şubeye verdiğimiz özgüveni ve kaliteyi diğer şubelere veremeyeceğimizi düşünüyoruz. ‘Kalite olmazsa süreklilik daim olmaz’ mottosundayız. İmalat bölümümüzde 6 kişilik bir ekip çalışıyor. Pastane şefimiz İsa Karabulut, sektörde çıraklıktan yetişmiş bir isim. İmalatın her bölümüne hakim, kendini sürekli yenileyip, günümüz tatlılarını yakından takip ediyor, yenilikçi vizyona sahip bir usta. Yolunuz Kadıköy Moda’ya düşerse Pasifik’in sütlü tatlılarını, kek ve pastalarını denemenizi tavsiye derim. Şimdiden afiyet olsun.”