Fevziye SALAŞ
Huzur veren Marmara denizi manzarası ile şık bir konaklama deneyimi sunan JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea açıldı.
Marriott International'ın lüks marka portföyünün bir parçası olan JW Marriott, dünyanın dört bir yanındaki göz alıcı otellerden ve eşsiz tatil köylerinden oluşuyor.
Marriott International’ın birbirinden farklı ve özel 30 otel markası arasında yer alan JW Marriott’un İstanbul’da açılan üçüncü oteli olan bu son otel; sadece konaklama değil, dünya mutfağından lezzetlerin sunulduğu alternatif restoranları ve bütüncül sağlık olanakları ile de dikkat çekiyor.
İstanbul’un sakin semti Ataköy’de sıra dışı tasarımı ile konuklarını karşılayan otel; mutfakta kullanılmak için yetiştirilen organik bitkilerle dolu JW Garden’dan aktif fitness ve wellness derslerine; heyecan verici introspektif tasarımına kadar konuklarına hizmet veriyor.
Geleneksele modern dokunuş
Otel, Londra merkezli KCA International tarafından, Türkiye’nin canlı kültürel dokularından ilham alınıp, JW Marriott markasının dingin duyarlılığı ile birleştirilerek tasarlanmış. Tasarıma dair bilgiler veren JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea Genel Müdürü Volkan Öztürkler, bu birlikteliğin detaylarını, “Lobideki uçan halı temalı sanat eseri geleneksel Türk el sanatlarına saygısını modern bir dokunuşla ifade ediyor. Sanatçı Khuan Chew tarafından özel olarak tasarlanan aydınlatmalar Türk kültürüne çağdaş bir yaklaşımın izlerini taşıyor. Lobide yer alan huzur verici havuzlardan saklı köşelerde misafirleri bekleyen bahçelere kadar, otelin her köşesi sakinliğe adım atmak isteyen misafirler için eşsiz fırsatlar sunuyor” cümleleri ile açıklıyor.
Otelde 17 katta konumlanan ve özenle tasarlanan 204 konuk odası ile süitler; hem ferah hem de lüks konaklama imkânı sunuyor. Odaların çoğu Marmara denizi manzaralı balkonlara sahip ve hepsinde geniş küvetli, yağmur duş başlıklı mermer banyolar, düz ekran televizyonlar ve birbirinden ayrı çalışma ve yaşam alanları bulunuyor.
Otel’deki süit odalar geniş ve modern oturma odaları ile özel mutfak alanları sunuyor. Signature ve Presidential süitler misafirler için teras jakuzilerinin ve oturma odasında BOSE® müzik sisteminin tadını çıkarma olanağı sağlıyor. Presidential süitin Marmara denizinin büyüleyici manzarasına karşı konumlandırılmış banyosunda bir jakuzi ve özel bir spor salonu da bulunuyor.
Deniz manzarasında dünya lezzetleri deneyimi!
JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea, gün boyu hizmet veren Ceres’te misafirlerine Akdeniz, Orta Doğu, Güneydoğu Asya ve füzyon mutfaklarına ait yemekleri ve otelin adeta denizle iç içe konumundan ilham alan deniz ürünlerini tatma imkânı sunuyor. Zengin içerikli Pazar brunchları ve küçük misafirler için eğlenceli aktiviteler, oteli aileler için de ayrıca keyifli kılan özellikler olarak öne çıkıyor.
The Pearl'de tatlı ve tuzlu atıştırmalıkların yanı sıra beş çayı ve serinletici kokteyller ile Marmara denizinin doğal manzarasının keyfine dikkat çeken Öztürkler, konuklara sağlanan ayrıcalıkları, “The Vitola Lounge özel hazırlanmış kokteylleri, hafif yemekleri, puroları ve rafine bir ambiyansı bir araya getirirken, Spa Lounge kusursuz bir gündüz kaçamağı deneyimi sunuyor. Otelimizin açık sonsuzluk havuzunun kenarında yer alan Sail Bar, canlı müzik ve deniz esintisi eşliğinde lezzetli atıştırmalıklar ve kokteyller sunuyor. Michelin Yıldızlı şefimiz Akira Back yaratıcı Asya mutfağını tüm Türkiye’ye tanıtıyor” şeklinde sıralıyor.
Otelin organik domates, nane, maydanoz, roka, biberiye, zeytin, Marmara'ya özgü yeşillikler ve çok daha fazlasının yetiştirildiği özel JW Garden bahçesi ile birlikte yürüttüğü "çiftlikten masaya" konsepti bulunuyor. Bu bahçeden elde edilen mahsuller ise otelin bütün mutfaklarında kullanılıyor.
Bütüncül sağlık olanakları
Dingin deneyimler için tasarlanan ve misafirleri anın tadını çıkarmaya davet eden “Serene Spaces”, sağlığı ve mutluluğu göz önünde bulundurularak tasarlanmış.
İsviçre'nin güzellik markası La Vallée SPA'nın Türkiye'deki merkezinde özel bakım ve uygulamalarla kendilerini şımartmak isteyen konuklar için; 5000 metrekarelik alanda, sekiz uygulama odası, ayrıcalıklı VIP bakım odası, özel jakuzi ve sağlık paketleri sunuluyor.
Otelde aynı zamanda açık ve kapalı sonsuzluk havuzları, çocuk havuzları ve modern dokunuşlu Türk hamamları bulunuyor. La Vallée aynı zamanda Türkiye’nin ilk deniz temalı SPA’sı olma özelliğini de taşıyor.
Marmara denizine bakan manzarasıyla 120 metrekare büyüklüğünde sonsuzluk havuzunun 17 metre uzunluğu, 1.4 metre derinliği var. S Sonsuzluk havuzu dışarıdan bakıldığında denizin üstünde olma hissi uyandırıyor.
La Vallée Fitness ve Wellness Merkezi, programında gün batımı eşliğinde yoga, nefes egzersizleri ve terasta spinning'i de içeren çeşitli fitness derslerine katılma imkânı sunuluyor. Yaşı fark etmeksizin bütün misafirlerin tadını çıkarabileceği aile etkinlikleri arasında yelkenli dersleri, lüks geziler ve yürüyüş turları bulunuyor.
Etkinlikler ve gezme için uygun destinasyon
Otel, konumu ve deniz manzarası ile çeşitli etkinlikler yapmaya da elverişli. Bu konuda bilgi veren Öztürkler, detayları şu şekilde paylaşıyor: “Kurumsal organizasyonlara, şık düğünlere ve sosyal etkinliklere ev sahipliği yapmak için olağanüstü bir ortam sunuyoruz. Deneyimli ve işinde uzman etkinlik planlama uzmanlarımız 2 bin 150 metrekarelik etkinlik alanı, 8 toplantı salonu, son teknoloji görsel ekipmanlar, dışarıdan kendine ait girişi ve gelin odası bulunan 600 kişilik balo salonu ve 24 saat ofis hizmeti sunan business center ile bütün davet ve organizasyonların hayata geçirilmesi için her daim desteğe hazırız. Etkinlikler için menülerimiz, hafif içeceklerden tam ziyafet menülerine kadar çeşitli seçeneklerden oluşuyor.”
İstanbul’un sakin olduğu kadar cazip Ataköy semtinde yer alan JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea; Ayasofya, Topkapı Sarayı, Galata Port Limanı, Dolmabahçe Sarayı, Taksim Meydanı ve İstanbul Akvaryumu gibi şehrin popüler turistik merkezlerine ulaşım açısından da avantajlı bir noktada.
Asya mutfağını Türkiye’ye tanıtıyor!
İnsanların iş ve sosyal hayatında ne kadar özgür olurlarsa o kadar mutlu olacaklarını söyleyen Akira Back, kariyerindeki başarısını da buna bağlıyor:
“Şaşırtmacayı severim. Farklı damak tatlarını anlıyorum ve farklı kültürlerden aromaları karıştırarak herkesin seveceği şeyler ortaya çıkarmayı biliyorum.
Yemeklerim tamamen “özgürlük” üstüne. Mutfakta özgür olmak ve müşterilerimiz için büyüleyici deneyimler yaratmak her zaman imtiyazlı bir iş ve bunun için her zaman şükrediyorum.
Bizim imzamız herkese göre bir şey bulunduruyor olmamız. Menülerimizde geleneksel Japon mutfağını seven bir müşteriden başlangıç seviyesinde olan ve balık bile sevmeyen birine kadar herkes kendinden bir şey bulabilir. Herkesin severek yiyeceği ve birbiriyle paylaşacağı çok güzel ürünlerimiz var.
İstanbul tarihsel büyüleyiciliği ve modern şehir hayatıyla çok farklı özellikler barındırıyor. Aşina olduğum mutfak ve kültürel mirasım gibi yeni ve geleneksel birçok farklı kültürel özelliğin tek potada eritilmiş olduğu bir şehir.
Hedefimiz; Türkiye’nin en önemli özelliklerinden olan “enerji” ve “coşkuyu”, tüm dünyada başarısı bilinen mutfak ve servis standartlarımızla birleştirmek. Bu şehirde 21. restoranımızı açtık ve çok heyecanlıyız.”