Geçen yılı 9 milyar 156 milyon dolar ihracatla kapatan hububat sektörü yeni dönemde katma değeri yüksek ihracata odaklandı. Üretim ve istihdam odaklı çalışan sektör, Dubai’de düzenlenen dünyanın en büyük gıda fuarlarından Gulfood'a 200 firma ile katılım gösterdi. Tayaş Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, "Gulfood dünyanın her bölgesinden geniş bir katılım aldığı için kamu ve özel tüm kurumlardan giriş desteği alıyor. Ekonomi Bakanlığı’ndan yüzde 50 teşvik mevcut. Afrika bölgesi, Ortadoğu hatta kısmen Asya Pasifik ülkelerinin katılımcılarının ve ziyaretçilerinin yer aldığı bir etkinlik. Geçmişte kendimizi sadece Avrupa’daki ISM, Anuga gibi fuarlar ile duyururduk ancak Dubai Gulfood Türkiye açısından çok daha fazla önem arz ediyor" dedi.
"Cumhurbaşkanımızın ziyareti sektöre can suyu olacak"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşik Arap Emirlikleri'ne gerçekleştireceği resmi ziyareti de değerlendiren Kazım Taycı, "Bu ziyaret bana göre bölge ülkeleriyle ticaretimize can suyu olacak. Özellikle Körfez ülkeleriyle siyaset ve ticaret eş değerde. Yapılacak anlaşmalar ve olumlu görüşmeler ile ticaretimize çok ciddi katkılar sağlayacaktır. Türkiye’nin genel ticaretinde sadece Suudi Arabistan’a 3 milyar dolarlık bir ticaretimiz vardı. Geçtiğimiz yıl itibari ile bu rakamlar 189 milyon dolarlara kadar düştü. Cumhurbaşkanımızın burada yapacağı görüşmeler ile tekrar 3 milyar doları yakalayabileceğimize ve Birleşik Arap Emirlikleri ile olan gayri resmi kısmi ambargoların da iyileşen ilişkilerle beraber kalkması sayesinde hacmimizin yaklaşık yüzde 40 artabileceğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Türk ürünlerine ilgi artıyor
Dubai'nin fuarcılık merkezi özelinde dünyanın parlayan yıldızı olduğuna işaret eden İHBİR Başkan adayı şu ifadeleri kullandı: "Fuarda 120 ülkeden 4 binden fazla katılımcı var. Yaklaşık 100 bin ziyaretçi bekleniyor. Türkiye ise 200 katılımcı ile ilk 5’in içerisinde. Gıda sektöründe önde gelen ve aralarında Türklerin de bulunduğu 150’den fazla konuşmacı, 100’den fazla ödüllü şef hem katılım gösteriyor hem de özel şovlar yapıyor. Dubai, Avrupa’ya göre birçok açıdan daha rahat. Avrupa’ya göre otel, yeme içme, konaklama olanakları çok daha uygun. Bu gibi nedenlerden dolayı bu fuar her geçen yıl daha da fazla parlıyor. Hububat, bakliyat, içecek, temel gıda, et, süt, balık gibi gıdanın her alanına yönelik bir fuar. Diğer yandan Ortadoğu’da Türk ürünlerine ilgi artıyor. MENA bölgesinde, Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Katar’da, Bahreyn’de, Yemen’de, Umman'da yani genel olarak Ortadoğu’da ihracatımız iyi gidiyor. Ürün kalitemiz, rekabetçi fiyat politikamız, termin sürelerimizin kısa olması ve en önemlisi Ortadoğu mentalitesini bir Avrupalıya göre daha hızlı anlayabilmemiz bize burada avantajlar sağlıyor.”
"İhracatta kuyruklu yıldızı yakaladık"
Özellikle pandemi ile birlikte tedarik zincirlerindeki bozulmanın Türkiye ihracatı için fırsatlar oluşturduğunu vurgulayan Kazım Taycı, “Burada bir kuyruklu yıldız yakaladık. İhracatımız yüzde 35 – 40 büyüdü. Hedefimiz ise bunun sürdürülebilirliğini sağlamak. Elde ettiğimiz yeni pazarlarda bilinirliğimizi artırmaya devam etmeliyiz. İhracatçı oturduğu yerden ürününü satamaz. Ticaret Bakanlığımızın da belirlediği ülkeler öncelikli olmak üzere Tayland’a, Çin’e, Kore’ye, Japonya’ya, Brezilya’ya, Meksika’ya, Amerika’ya, Rusya’ya, Hong Kong’a gidecek ve buralardaki fuarlara katılım göstereceğiz." dedi.
Gulfood'da katılımcı olarak yer alan Türk firmaları da Dubai'de kurdukları ikili iş ilişkilerinden ve ticaret hacminden oldukça memnun. Palmi Gıda Kurucusu Nermin Çakır, “Bu fuara 7 yıldır katılıyoruz ve çok verimli buluyoruz. Ortadoğu’ya yakın olan birçok ülke için katılım çok daha kolay oluyor. Bu nedenle Almanya’ya göre çok daha verimli hale geliyor. Sektörün fuar çeşitliliğine ihtiyacı var. Fuarlarda ürünlerimizi ilk defa gören insanlar 'Türkiye’de böyle şeyler var mı? Böyle ürünler yapılıyor mu?' diyor. Eskiden ürünlerimizi daha uygun fiyatlı diye satarken şimdi kalitesiyle pazarlamanın gayreti içerisindeyiz." ifadelerini kullandı.