‘Haute couture’ anlayış ile lüksün yeniden tanımı

Aya Sultanahmet Hotel, Bizans imparatorlarının konuklarını ağırladığı 1500 yıllık Magnaura Sarayı’nın kalıntıları üzerine inşa edilmiş özel bir otel. 9 odası ile ‘haute couture’ hizmet sunan otel, Monet, Devrim Erbil, Mehmet Atmaca gibi ünlü sanatçıların eserleriyle adeta bir sanat galerisini andırıyor.

Aliye GÜMÜŞ - Fotoğraf:Özgür BAKIR

Dünyadaki pek çok metropolde olduğu gibi İstanbul da yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle her zaman ihtişamını koruyan bir kent. Pek çok uygarlığa, kültüre ev sahipliği yapan bu eşsiz kentte bastığınız her taşın altında bambaşka uygarlıklara, kültürlere ait hikayeler yatıyor. Aya Sultanahmet Hotel de Bizans imparatorlarının konuklarını ağırladığı 1500 yıllık Magnaura Sarayının kalıntıları üzerine inşa edilmiş özel bir otel. Üzerine inşa edilmiş derken yanlış anlaşılmasın! Kalıntılar restore edilmiş ve koruma altına alınmış. 

Magnaura Sarayı’nın taç giyme alanı 

MIT, Eaton College, LSE gibi dünyanın en iyi okullarından mezun başarılı bir iş kadını olan Aya Sultanahmet Hotel’in sahibi Sevda Kutlu, binayı 1993 yılında satın aldığında tüm hayallerini ve yatırımlarını buraya göre kurgulamış. Sevda Kutlu, tarihi kalıntılar üzerine inşa edilen bu özel otelin başlangıç hikayesini şöyle anlatıyor: “Bu binayı aldığımızda üzerinde mevcut bir bina vardı. Altında tarihi eser kalıntılarının olduğunu gördük. Bugün otelde bir şarap kavı olarak kullandığımız ve koruma altına aldığımız tarihi kalıntıların restorasyonu için Anıtlar Kuruluna başvurduğum ve 5 yıl boyunca İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü denetiminde tamamladık. Restorasyon esnasında İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü buranın Roma İmparatorluğundaki Magnaura Sarayının taç giyme alanı olduğunu söyledi. 2018 yılında başladığımız otel inşaatımız ise 2019’un sonunda bitti ve 2020 yılında kapılarımızı açtık. Tarihi bir sarayın taç giydirme alanında inşa ettiğimiz otelimiz ile Sultanahmet’e özel bir taç giydirdiğimizi düşünüyoruz.” 

‘Konuklarımıza ev sıcaklığı hissettirmek istedik’ 

Mimar Sinan Türbesi, Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı gibi önemli tarihi eserlerin komşusu olan Aya Sultanahmet Hotel, şehrin tam merkezinde lüksü yeniden tanımlayan şık ve zarif bir butik otel. Otelin mimarisinde ise Sevda Kutlu’nun üç çocuğundan biri olan ve bu binayı satın aldıklarında henüz doğmamış olan HR Creative Kurucu Ortağı ve Deneyim Tasarımcısı, Yüksek Mimar Hazal Akgün’ün imzası var. Burayı bir tasarım oteli olarak dizayn ettiklerini anlatan Sevda Kutlu, “Binanın inşaatını kendi şirketimiz olan Lens Yapı, mimarisini ve iç mimarisini kızım Hazal Akgün yaptı. Her şeyin en zarifini, en minimalistini buraya taşıdık. En önemlisi e gelen konuklarımıza burada ev sıcaklığı hissettirmek istedik. Gelen tüm konuklarımız kendi evinde, kendi lüksü içerisinde seyahatini tamamlasın ve güzel anılar biriktirsin istedik.” 

Her detayda lüks dokunuşlar 

Modern dekorasyonuyla dikkat çeken Aya Sultanahmet Hotel’de Genel Müdür Kadir Boztepe ve Türkiye’nin en iyi otellerinde çalışmış, 45 kişilik deneyimli ve titiz bir ekibin dokunuşlarını görmek mümkün. 9 odasında 18 yatak kapasitesi ile konuklarını ağırlayan otelde kullanılan her bir materyal ve ürün segmentindeki en lüks seçeneklerden oluşuyor. Odalarda kullanılan yataklardan tekstile, tabaklardan bardaklara, çatal kaşık takımlarından duvarlardaki her bir detayda Fendi Casa, Hermes, Moser, Lalique, Christofle gibi lüks markaların izine rastlıyorsunuz. Otel bunun yanı sıra Sevda Kutlu’nun kendi evindeki koleksiyonlardan taşıdığı, Monet, Devrim Erbil, Mehmet Atmaca gibi ünlü sanatçıların eserleriyle adeta bir sanat galerisini andırıyor.

 Beyran’dan Bouillabaisse’a uzanan lezzet yelpazesi

 Modern dekorasyonuyla dikkat çeken butik otelde farklı lezzetler tadabileceğiniz iki restoran bulunuyor. Otelin giriş katında lobi ve barın yanı sıra yer alan Rami Restaurant, 1985 yılından beri Sultanahmet’te başka bir lokasyonda hizmet veriyordu. 8 kez en iyi Türk mutfağı ödülü alan Rami Restaurant, yine aynı vizyonla konuklarını burada ağırlamayı sürdürüyor. Aya Fish Lounge, otelin teras katında muhteşem İstanbul manzarasında konuklarını ağırlayan fine dine bir restoran. Sevda Kutlu, Aya Fish Lounge’ın Türkiye’nin ilk Michelin yıldızlı restoranı olmaya aday olduğunun altını çiziyor. Tarihi kalıntıların arasındaki şarap kavında dünyanın ve Türkiye’nin nadide bağlarından gelen şarap çeşitleri ve ona eşlik edecek yerli ve yabancı peynirlere yer verilmiş. 

Aya Sultanahmet Hotel’in mutfağındaki lezzetler, Executive Chef Can Kürtül ve dünya çapında Michelin şeflerle birlikte çalışmış, Türkiye’deki uluslararası markaların mutfaklarında görev yapmış deneyimli bir ekip tarafından hazırlanıyor. Niş bir hizmet veren otelin mutfağındaki her şey ham haliyle alınıp kendileri tarafından işleniyor.

 Türkiye’nin 7 bölgesinden 7 ürün 

Rami Restaurant’ta sabahları Türkiye’nin 7 bölgesinden, 7 ürününün toplandığı bir Türk kahvaltısı sunuluyor. Anzer balından Kars kaşarına, Erzincan tulumundan Van otlu peynirine, Antakya reçellerinden Ege zeytinlerine kadar her şey yerinden ve yöresinden getiriliyor. Türk mutfağından lezzetlere yer veren Rami Restaurant’ın menüsünde; beyran çorbası, muhammara, zeytinyağlı enginar, hünkar beğendi, kuzu incik, damla sakızlı sütlaç, vişneli ekmek kadayıfı gibi özüne sadık ama yeni pişirme teknikleriyle modernize edilmiş tatlar bulunuyor. 

Deniz mahsülleri ağırlıklı menü 

Fine dine bir restoran olan Aya Fish Lounge’da deniz ağırlıklı bir menü yer alıyor. Menüde; balık çorbası, somon tartar, ahtapot beğendi, deniz tarağı, ızgara ahtapot, deniz ürünleri risotto, Fransız usulü bouillabaisse gibi lezzetlerin yanı sıra deniz ürünü yemeyenler için doğu/batı bonfile, yoğurtlu Aya kebap gibi tatlara yer verilmiş. Tüm deniz ürünleri Akdeniz’den kendi doğasında, dokusunda yetişmiş gerçek lezzetlerden hazırlanıyor.

 ‘Dünyanın en üst seviye hizmetini sunuyoruz’ 

Sevda kutlu, son olarak Aya markasıyla ilgili gelecek hedeflerinden şöyle bahsediyor: “Hedefimiz, Aya markasını bir paket yapmak. Yurt dışında 10 büyük ülkede, Miami, Londra, Berlin gibi 10 şehirde maksimum 30 odalı olacak şekilde luxury bir otel zinciri olmak istiyoruz. İkinci otelimiz Aya Balat, aynı konsept ile gelecek ay tamamlanıyor. Galata Port’ta bir otelimizi renove ettik ve iki tane daha ilave ediyoruz. Bir de Kuruçeşme’de bir otelimizin inşaatı sürüyor. Aya Sultanahmet Hotel için arsa hariç 12 ,5 milyon dolarlık bir yatırım yaptık. Biz bu ülkede herkesin birbirini taklit eden turizm anlayışı olmadığına inanıyoruz. Dünya başka bir çağa doğru gidiyor. Herkes her şeyi görüyor. İnsanlar artık “haute couture” ve “niş” şeylere yöneliyor. Bir otelin 1000 oda olmasının bir önemi yok. O odada ne hissettirdiğiniz önemli. 9 odamız ile dünyanın en üst seviye hizmetini sunuyor ve bu hizmeti arayanların portalı üzerinden misafirlerimizi kabul ediyoruz. Amacımız, Türkiye’de de bu nitelikte özel tesisler olduğunu göstermek.”