Metin Ergun verdiği önergelerde; yönetmelik değişikliğinin, yönetmeliğin temel aldığı kanunun zeytinlikleri koruyucu hükümlerini aştığını ve daha önce benzer bir girişimin Danıştay tarafından durdurulduğu belirterek, bu düzenlemenin açıkça hukuka aykırı olduğunu ifade etti.
Zeytinlik sahalarında madencilik çalışmalarına izin verilebilmesi için baz alınan “kamu yararı” ibaresinin oldukça belirsiz olduğunu ve açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Ergun, insan sağlığına yönelik risklerin azaltılmasında, doğaya ve ekosisteme verilen zararların önlenmesinde de kamu yararı olduğunu hatırlattı.
Ergun, ülkemizin ve dünyanın iklim krizinin olumsuz etkileriyle uğraştığını ve fosil yakıtlara dayalı enerji üretiminin ekonomik açıdan verimsiz, çevre açısından da oldukça zararlı olduğunu, küresel ısınmayı ve iklim krizini hızlandırdığına işaret etti. Ergun, zeytinlikleri ortadan kaldırma pahasına fosil yakıtlardan enerji üretme çabasının çok büyük riskler barındırdığını belirterek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e şu soruları yöneltti:
1. Zikredilen yönetmelik değişikliği, 2013 yılında Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararı ortada iken ve normlar hiyerarşisine açıkça aykırılık teşkil ederken bu düzenlemenin hukuki dayanağı nedir?
2. Söz konusu yönetmeliğin baz aldığı kamu yararı nedir? Hangi kriterlere göre zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına izin verilecektir?
3. Bu izinler verilirken ve zeytin alanlarında madencilik faaliyetleri gerçekleştirilirken ÇED raporları dikkate alınacak mıdır?
4. Bu yönetmelik değişikliğinin, Muğla ilimizin İkizköy mahallesindeki Akbelen mevkiinde yapılmak istenen madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak devam eden davanın bilirkişi keşfinden gerçekleştirildiği iddia edilmektedir. Yönetmelik değişikliğinin, Akbelen mevkiindeki madencilik faaliyetlerinin önündeki hukuki engelleri aşmak için yapıldığı iddiası doğru mudur?
Zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılabilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da dahil edildiği yönetmelik değişikliği ile alakalı olarak, zeytinciliğin adeta idam fermanı olduğunu iddia ederek Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye ise şu soruları sordu:
1. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili yönetmelik değişikliğine ilişkin resmi görüşü nedir?
2. Bakanlığınız, böyle bir değişikliğin hayata geçmesi durumunda hem zeytinliklerin, hem de zeytinliklerin bulunduğu ormanlık alanlar konusunda karşılaşılacak risklerle ilgili olarak herhangi bir etki analizi yapmış mıdır? Böyle bir etki analizi yapıldıysa hangi bulgulara ulaşılmıştır.
3. Düzenlemede Bakanlığınızın sorumluluğuna bırakılan ve “zeytin sahasının taşınmasına ilişkin usul ve esaslar ile zeytin bahçesi tesis edilmesine ilişkin usul ve esaslar” belirlenirken, Bakanlığınız daha önce bu konuda verilen yargı kararlarına uygun hareket edecek midir?
4. Düzenlemede Bakanlığınızın sorumluluğuna bırakılan ve “zeytin sahasının taşınmasına ilişkin usul ve esaslar ile zeytin bahçesi tesis edilmesine ilişkin usul ve esaslar” belirlenirken, Bakanlığınız madencilik faaliyetine açılacak alanlarla ilgili olarak ÇED raporlarını dikkate alacak mıdır veya bu doğrultuda bir ÇED zorunluluğu talep edecek midir?