Restoran, otel ve yiyecek-içecek sektör profesyonellerine yönelik, uluslararası bir organizasyon olan Uluslararası Sirha İstanbul Fuarı, 18-20 Kasım 2021 tarihleri arasında Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde ziyaretçilere açıldı. Fuarda ziyaretçiler, sektör paydaşları ve tüm HoReCa sektörü, workshoplardan panellere birçok farklı deneyimi yaşama fırsatı buldu.
18 Kasım Perşembe günü düzenlenen panellerde yer alan konuşmacılardan Cantek Pazarlama Müdürü Burak Özcan, Gıda Güvencesi ile maksimum kazanç elde etmenin detaylarına değinerek, “Dünyadaki gıdanın sadece yüzde 25’i ideal biçimde saklanabiliyor. Gıda güvencesi için üretmek yetmez. Üretimden sonra saklama alanı çok önemli. Her ürünün saklama koşulları farklıdır. Soğuk depolama çok önemli bir konu. Soğuk depo, şirketler, işletmeler ve ülkeler için çok büyük bir güç ve avantajdır. Gelişmiş ülkelerde 3 kişiye 1 m3 soğuk depo alanı düşerken, Hollanda’da 1 kişiye 1m3, Türkiye’de 1 kişiye 1m3, Afrika ülkelerinde bin kişiye 1m3 depo alanı düşmektedir. Dünyada her üretilen beş elmanın biri çöp oluyor. Zayi edilen 15 milyon ton elmanın dünya ekonomisine kaybı ise 30 milyar dolar. Yani 600 bin TIR dolusu elmanın çöp olması demek. İyi bir depolama ile hem üretici hem devlet hem de tüketici kazanıyor.” dedi.
Tohum Ambarı Kurucusu Berker Çiftçi, Doğuş Hospitality and Retail Marka Şefi Vedat Demir, Six Senses Kocataş Mansions Executive Chef Özgür Üstün de profesyonel mutfaklarda sürdürülebilirlik ve eko gastronomi konusuna dikkat çekerek; “Atalık tohumlar gelecek için çok büyük önem taşıyor. Mutfaklar en çok maliyet konuşulan alanımız. Eko gastronomide her bölgenin bir lezzeti var ve biz bu lezzetleri tanıtmaya çalışıyoruz. Lider şeflerin öncü olması ilham kaynağı oluyor ve gençliğin önünde bir yol haritası oluyor. Mutfak ve menülerimizi oluştururken mevsimsel ve sürdürülebilirlik şekilde oluşturuyoruz. Karbon salınımını an aza indirmeye çalışıyor ve sıfır atık projesiyle çalışıyoruz. Tazeliği ve doğallığı hep birlikte korumalı ve gelecek nesillere taşımalıyız.” dedi.
Sözen Group CEO’su Gökmen Sözen, Şekerci Cafer Erol Hakan Erol, Yanyalı Fehmi Lokantası Ergin Sönmezler ve Karaköy Güllüoğlu Murat Güllü ise Sürdürülebilir Markaların başarı hikayelerine değinerek “Müşterilerin sizlere gelme nedenleri ürünler ve malzeme. Ürünlerimizde sürdürülebilirliğe çok önem veriyoruz. Geçmişi ve lezzetlerin yapılış şekillerini koruyoruz ve her zaman aynı lezzeti sunuyoruz. Geleneksel bir işi geleceğe yönelik aynı tatlarla sunmaya çalışıyoruz. Eskiyi kaybetmeden yeniyi yakalayabilmek çok hassas bir denge. Yeme-içme şekilleri değişti ancak bazı lezzetler değişmiyor. Çizgimizden şaşmıyoruz. Öte yandan vegan mutfağı da gitgide büyüyor, bunu da dikkate alıyoruz.” şeklinde konuştular.
Allpoints Restaurant Group Ar-ge Şefi Rıza Belenkaya, Swissotel Executive Chef Soner Kesgin, Alaf Chef Owner Murat Deniz Temel de Sürdürülebilir Menüler hakkında görüşlerini dile getirerek, “Nesli tükenmeye yüz tutmuş deniz canlılarını menülere almıyoruz, tarladan sofraya şeklinde çalışıyoruz, plastik kullanmıyoruz ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamaya çalışıyoruz. Çalışma arkadaşlarımıza çalışma politikamızı sunuyoruz. Menülerimizi minimum ithalat ile oluşturmaya çalışıyoruz. Mevsiminde üretilen sebzeleri kullanıyor ve sıfır atık politikasıyla ilerliyoruz. Çünkü pandemiyle birlikte su ve enerji sıkıntısı yaşanacak çünkü dünyanın öz kaynakları yavaş yavaş bitiyor.” dedi.
BELTUR Genel Müdürü Cenk Akın da “Dünya nüfusu 2050 yılında 10 milyar kişiye ulaşacak. Bu da bugün üretilen gıdanın yüzde 60 daha fazlası demek. Buna nazaran bugün üretilen 5 milyar ton gıdanın 1/3'ü de atık olarak atılıyor. Bu atıkların sadece Avrupa kısmı 88 milyon ton, Türkiye ise 19 milyon ton. Çok büyük rakamlar ama bu gerçek. İşletme başına yılda 4.2 ton gıda atık oluyor, yine işletme başına 2 milyon ton içecek de atılıyor. Geri dönüşüm oranı en yüksek ülke 62.6 ile İsveç. Bu oran ABD'de de yüzde 14, Japonya'da yüzde 23, Türkiye'de ise yüzde 5. Türkiye Avrupa'da en çok atık üreten ülke. Öte yandan dünyada 2.1 milyar ton evsel atık üretiliyor. Bu da kişi başına günde 750 gr atık üretmek demek. Beltur olarak bu rakamları inceledikten sonra atağa geçtik. Yeniden bir yapılanmanın içerisine girdik. Doğada kendi kendine yok olan bio pipetlere geçtik, bambudan imal edilen çatal kaşıklara ve tamamıyla geri dönüşüme uygun kağıt kullanımına geçtik. Daha birçok adım atmak için de çalışmalarımız sürüyor.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
İSTAÇ Genel Müdürü M. Aslan Değirmenci de “İstanbul’daki bütün atıkların yönetimini yapıyoruz. Karada ve denizdeki bütün atıkları toplayıp, yönetip, geri dönüşüme hazırlıyoruz. Günde 130 ton organik atığı kaynağından toplayarak tesisimizde işliyoruz. Yurtdışından ithal ettiğimiz gübreyi artık Türkiye’de de üretebiliyoruz. Kurumları bilinçlendirerek, gerekli destekleri vererek atıkları hatta atık da demiyoruz ham maddeleri topluyoruz. İstanbul’da günde toplamda 18 bin ton, kişi başı 1.1 kg evsel atık üretiliyor. Gelecek nesillere yaşanabilir doğa dostu temiz şehirler bırakma misyonuyla ilerliyoruz. Her atığın bir şekilde geri kazanılması hedefimiz var. Haftaya Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın en büyük evsel atık yakma tesisinin açılışını yapacağız. 2030’a ve 2050’ye kadar hedeflerimiz var.” diyerek sözlerini tamamladı.