Gastronomi Dergisi / Röportaj
Sıradışı atmosferinde konforlu bir şekilde kahvenizi yudumlayacağınız, salıncaklı köşesinde çocukluğunuza döneceğiniz Blum’da sağlıklı gurme lezzetleri ve kahveleri deneyimleyebilirsiniz. Mekânın ve fikrin sahibi Müge Cergel, kurumsal hayata nokta koyup hayallerinin peşine düşenlerden. Kahve tutkusunu işe dönüştürerek çizgisiyle farklılaşan ve müdavimleri olan bir marka yaratıyor. Biz de Müge Cergel ile onun ifadesiyle bu keyifli dükkânı, Blum Coffee House’un hikâyesini konuştuk.
Blum Coffee House, ne zaman kapılarını açtı? Bu girişimin hikâyesini anlatabilir misiniz?
Blum Coffee House’u iki kız kardeş, 2016 yılı Aralık ayında açtık. İki kardeş birlikte kendi işimizi kurmak her zaman hayalimizdi. Hande ile aramızda iki yaş olduğu için kardeşten çok iki arkadaş gibi büyüdük. Bu, birlikte iş kurmamızda çok etkili oldu. Kahve, hayatımızın vazgeçilmezlerinden, kahve içmeden güne başlayamayanlardanız. Farklı sektörlerde uzun seneler çalıştıktan sonra kurumsal hayata nokta koyup birlikte iş kurmak için kolları sıvadık ve Blum Coffee House’u yaklaşık 4,5 sene önce Akaretler’de açtık. Göze, damağa ve ruha hitap ederken, kahveden ötesini bekleyenlerin favorisi olma hedefiyle yola çıktık. Sağlıklı ürünler yaparken asla damak tadından ve ev yapımı ürünlerin doğallığından ödün vermeyerek, sağlıklı atıştırmalıkların hakkını verirken, sunduğumuz her içeceğe ve yiyeceğe yuva samimiyetini katmak önceliklerimiz arasında oldu. Chemex’ten Aeropress’e, Syphon’dan yazın favorisi Cold Drip’e kadar artık herkesin aşına olduğu demleme tekniklerini, Blum çatısı altında yeni dokunuşlara dönüştürmeyi ve farklılık yaratmayı hedefledik ve bunu büyük oranda başardığımızı düşünüyoruz.
Markanızı nasıl konumluyor ve benzerlerinden ayırıyorsunuz?
Blum, nitelikli kahve çekirdekleri ve farklı demleme yöntemleriyle hazırlanan kahveleriyle doğal, organik gurme lezzetleri sunan 3’üncü dalga bir coffee shop. Dükkânımızda, nitelikli kahve ve atıştırmalıkların yanı sıra el yapımı hediyelik eşyaları da misafirlerimizin beğenisine sunuyoruz. Kahve tutkumuzu işe çevirirken, gerek tasarım ve mekân konsepti gerekse de ürün olarak farklı şeyler sunup yaratıcılığımızı ön plana çıkarmayı gaye edindik. Blum’un ilk günden itibaren vizyonu ve çizgisi farklı olmak, her yerde bulunmayan özgün ürünler sunmak oldu. Mutfak ve barımızda yeni ürünler geliştirme çalışmalarımız sürüyor. Kendi işimizi kurarken, Avrupa Nitelikli Kahve Birliği’nin düzenlediği demleme, barista, tat analizi vb. eğitimleri başarıyla tamamlayarak sertifikalarımızı aldık. Kendimizi sürekli geliştirmek, eğitimi sürekli kılmak, özgün olmak önceliklerimiz arasında. Misafirlerimizin iyi kahve içmeleri kadar sağlıklı ve katkısız gıdalar tüketmeleri de bir o kadar önemli. Yeni ürünler geliştirirken buna çok dikkat ettik. Mesela hiçbir kahvecide bulamayacağınız keçi boynuzu özünden yaptığımız Blum Keçi Boynuzlu Lattemiz var. Çok da sevilen ve en çok satan ürünlerimiz arasında. Hem sağlığa son derece faydalı olan keçi boynuzunu hem de kahve keyfini bir arada sunuyoruz. Ayrıca kahveyi tatlı sevenlere kendi üretimimiz olan ev yapımı dulce de leche ve Antep fıstığı kremasından sos alternatifleri sunuyoruz. Blum’da kendi ürettiğimiz, lezzetli olduğu kadar da sağlıklı ve organik yiyecekler yer alıyor. Şekersiz, glutensiz ve vegan beslenenler için de alternatif ürünlerimiz var.
Mekânın mimari, dekoratif özelliklerinden söz eder misiniz?
Blum’da Art Nouveau tarzını ve zarafetini ön plana çıkararak alışılageldik üçüncü dalga kahve dükkânlarından farklı olarak aydınlık, ferah, doğallığın ön plana çıktığı bir konsept yarattık. Dükkânımızın kapısından girer girmez göze çarpan orta aydınlatma, çiçek açmış ağaçlardan ilham alarak tasarlandı. Stilize edilmiş bir ağaç görünümündeki bu aydınlatmanın başlıklarını da eskicilerden toplayıp bir araya getirdik, ortaya özgün, neşeli ve fonksiyonel tasarım çıktı. Tavandaki ham ağaçların arasından yeşil sarmaşıklar sarkıtarak doğallığımızı vurgulamak istedik. Aralara yerleştirdiğimiz küçük spot ışıklarıyla aydınlık, iç açıcı, yumuşak bir görünüm elde ettik. Barımızda yeşil karolar kullanarak Blum’un sakin fakat neşeli atmosferine katkı sağladık. Dükkân zeminini eski ahşap zikzak parkelerle döşeyerek, evdeki huzuru anımsatmak istedik; ayrıca burada eski malzeme kullanarak sürdürülebilirliğe gösterdiğimiz önemi ortaya koyduk. Blum’un dış cephesinde ham ahşaplar kullanarak dükkânın önünden geçenlere ev sıcaklığını hissettirmeyi amaçladık. Mekânın iç kısmında kalan ve normal şartlarda çok tercih edilmeyecek bir alana salıncaklarla estetik, fonksiyonel ve alışılmış olmayan bir oturum alanı yarattık. Yine bu alana küçük kuş kafesleri yerleştirdik, duvarları kuş desenleriyle süsledik. Çeşitli tasarımcıların ürünlerinin satıldığı bir duvar ünitesi ise sıradan bir duvarı hareketlendirmemizi sağladı.
Menünüzde neler öne çıkıyor? Hangi lezzetler var, hangileri ön planda?
Blum'un ilk günden bu yana menüsünün en sevilenlerinden, patent süreci devam eden ve yalnız Blum’da tadabileceğiniz imza içeceklerimizden ‘Blum Keçi Boynuzlu Latte ile ‘Pistacchino-Antep Fıstıklı Capuccino’ gerek lezzet gerekse sunumlarıyla misafirlerimizin favorileri arasına girmiş bulunuyor. Nitelikli kahve çekirdeklerinden yapılan nadide kahvelerin yanı sıra Blum’da sunulan çaylar da dünyanın nadide çiftliklerinden gelen nitelikli çaylardan oluşuyor. Tie Guan Yin-Green Tea, Jasmine Green Tea, White Tea, Rooibos Tea ve özel karışım çaylar Blum’da sunulan nitelikli çaylardan yalnızca birkaçı… İlk günden bu yana sunduğumuz rafine şekersiz ve glutensiz lezzetlerle sağlıklı beslenenleri mutlu etmeyi amaçladık. Rafine şeker ve un içermeyen; badem unuyla yaparak hurmayla tatlandırdığımız yaban mersinli Blummy Cake ile tahin soslu elmalı fındıklı kek; Nutting Hill en sevilenler arasında. Önde gelen yemek eleştirmenlerimizden Vedat Milör’ün de tadım yaparak tam not verdiği yalnız sebzelerden yaptığımız Mevsim Sebzeli Glutensiz Kişimiz de yine en çok tercih edilen ürünlerimizden. Glutensiz beslenenlerin favorilerinden olan Çilekli Antep Fıstıklı Mereng Roll en sevilen ve en hafif lezzetlerimizden biri olarak öne çıkıyor. 2021 yılı menüsüne yine farklı ve sağlıklı ürünler ekledik. Antep Fıstığı Kremalı Belçika Çikolatalı namıdeğer Blummy Brownie ve ev yapımı süt reçelinden yapılan Dulce Delight, tahin dolgulu Belçika Çikolatalı Hurma şimdiden müdavimlerimizin gözdesi olmuş durumda.
Hedef kitleniz, müşteri profiliniz hakkında bilgi verir misiniz? Başka şubeler veya yeni konseptler düşünüyor musunuz?
Misafirlerimizin büyük çoğunluğu kahve seven, sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemiş, bilinçli ve eğitimli beyaz yakalılar, freelance çalışanlar ve iş sahiplerinden oluşuyor. 20 yaş üzeri geniş bir kesime hitap ediyoruz. Misafirlerimiz markamızı birçok yerde görmek istiyor, şubeleşmek önemli bir adım. Yeni şubeler düşünüyoruz, pandemi sonrasına ötelediğimiz projelerimiz var. Açılacak tüm şubelerimizi farklı konseptlerde yaparak marka çatısı altında özgün mekânlar yaratmayı hedefliyoruz.
Pandemi dönemini nasıl geçiriyorsunuz? Bu dönemde iş akış sürecinizde ne gibi değişimler oldu?
Pandemi döneminde daha çok online satışlara ve paket servise ağırlık verdik. Bu süreçte ürünlerimizin online platformlarda daha ulaşılabilir olması için çalışmalar ve işbirlikleri yaptık. Özellikle kapalı olduğumuz süreçte yeni ürünler geliştirmeye, misafirlerimize daha iyisini sunmaya odaklandık. Bu dönemde kendi ölçeğimizi koruyarak, geleceğe daha sağlam adımlarla ilerliyoruz. Kullandığımız ürün ve ekipmanlarda herhangi bir değişiklik söz konusu değil, aynı kalite ve sürekliliği sağlamak bizim vazgeçilmezlerimiz arasında. İş akış süreçleri açısından tabii ki farklılıklar söz konusu, paket servis ve online satış süreçlerinde niceliksel olarak yayılma ve kalite anlamında iyileştirme çalışmaları yaparak, işbirliklerimizi artırdık.