Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Açıldığı günden bu yana birlikte yol aldığım BTA Yiyecek ve İçecek Hizmetleri’nde 23 yılı aşkın süredir farklı bölümlerde çalışarak şirketimizin gelişim yolculuğuna destek oldum. 1 Mayıs 2023 itibarıyla BTA CEO’su olarak yeni görevime başladım. Yeni görevimde globalleşme, dijitalleşme ve marka iletişimi gibi kritik süreçlere odaklanarak misafir memnuniyeti ve sürdürülebilir büyümemize yönelik katma değerli projelerimizi yönetiyorum.
BTA’yı da sizden dinlemek isteriz.
90 havalimanında ayak izine sahip dünyanın önde gelen havalimanı geliştiricisi, operasyon ve hizmet sağlayıcı grubu TAV Havalimanları iştiraki BTA olarak, 1999’da Atatürk Havalimanı’nda başlayan yolculuğumuz bugün 7 ülkede 14 havalimanında, 200’ü aşkın noktada, 3 bin 500’den fazla çalışanımızla devam ediyor. Günde 75 binden fazla kişiyi ağırlayarak misafirlerimize dünya mutfaklarının zengin menü seçeneklerini sunuyor, havalimanı operasyonlarımıza ek olarak 16 ülkeye gıda tedariki sağlıyoruz. Yiyecek ve içecek işletmeciliği, gıda üretim tesisi ve otel yönetimi alanlarında akıcı ve kusursuz faaliyet akışı hedeflerimize, üstün kalite ve hizmetten ödün vermeden sürekli yakınlaşıyoruz.
23 yıldır her gün binlerce misafirimize uluslararası standartta kusursuz bir hizmet vermek için çalışıyoruz. İşimizin odağında misafirlerimizin farklılaşan beklenti ve ihtiyaçlarını anlayarak, buna uygun çözümler üretmek yer alıyor. Ulusal ve uluslararası iş dünyası arasında bir köprü görevi görmeyi ve ağırlama sektörünün gelişmesi için yeni adımlar atılmasına zemin hazırlamayı son derece önemli buluyoruz. Müşteri deneyimini merkezde tutarak dijitalizasyon, sürdürülebilirlik ve yaratıcı konsept geliştirme gibi önceliklerle ve bu önceliklere yönelik paydaşlıklarla, içinde bulunduğumuz sektörün gelişmesine yönelik adımlar atmak ve Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olarak değer yaratmaya odaklanmak en önemli yol haritamız. Belçika, İngiltere, Amerika, Hollanda, Almanya, Polonya, Çin gıda ihracatı yaptığımız ülkeler olup Türkiye, Tunus, Letonya, Hırvatistan, Gürcistan ve Makedonya’da Havalimanı operasyonlarımızı yürütüyoruz.
BTA’nın işlettiği yiyecek ve içecek birimlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için 2006 yılında kurduğumuz 23 bin m²’lik Cakes & Bakes üretim tesisimizle, her ay 80 marka için 5 milyon ürün imalatı gerçekleştiriyor, 1.500 aktif reçete sunuyoruz. Büyük market ve kahve zincirleri de dahil olmak üzere, 80 ulusal ve uluslararası farklı zincir marka için 7 milyon adet yüksek kaliteli ve lezzetli ürün imal etme kapasitesine sahibiz. Büyüme çalışmaları kapsamında, uçak içi yiyecek içecek servisi operasyonlarını geliştiren şirketimiz, ağırlıkla Hırvatistan, Makedonya ve Gürcistan olmak üzere 100’e yakın havayolu şirketi için 1,5 milyon yolcuya 2,5 milyon yemek veriyor. Business Class ve Economy Class olmak üzere her gün yaklaşık 5 bin yolcuya yemek, atıştırmalık, paket yemek ve anti-alerjik, vejetaryen gibi kişiye özel seçenekler sunuyor.
Tadında Anadolu markanızdan da bahseder misiniz?
Tüm konseptlerimiz çok değerli ancak Tadında Anadolu markamızın bizim için ayrı bir önemi var; çünkü Tadında Anadolu’yu başından itibaren sosyal sorumluluk bilinciyle tasarladık ve hayata geçirdik. Coğrafi işaretli ürünleri kullanarak çataldan tabağa eşsiz lezzetler sunuyoruz. Tadında Anadolu 2011’de Ankara Esenboğa Havalimanı’nda açıldı. İstanbul Havalimanı, Ankara Esenboğa Havalimanı ve İzmir Adnan Menderes Havalimanın da aktif olarak hizmet veriyor. Tadında Anadolu, en büyük operasyonu olan İstanbul Havalimanı’nda 1.700 metrekareye yayılmış bir alanda misafirlerini ağırlıyor. Kadim Anadolu’nun 500’den fazla geleneksel reçetesini bir araya getiriyoruz. 600’ün üzerinde yöresel ürünü yerinden temin ederek yerel üreticiye destek oluyoruz. Servis ettiğimiz yöre yemeklerini özgün tariflere sadık kalarak mevsiminde pişiriyoruz ve başta da ifade ettiğim gibi coğrafi işaretli ürünleri kullanıyoruz. 2013 yılında Daily Meal web sitesinin yaptığı araştırmada “Dünyanın En İyi Havalimanı Restoranları” listesine giren Tadında Anadolu, 2015 ve 2016’da European Business Awards tarafından “Ulusal Şampiyon” seçildi. 2016’da Havalimanı Yiyecek & İçecek Ödüllerinde, “Mekân Hissini En İyi Yansıtan Restoran” dalında “Highly Commended” ödülüne layık görüldü.
Sürdürülebilirlik konusunda neler yapıyorsunuz?
BTA olarak güçlü bir operasyon yapısı içerisindeyiz. Bu güçlü yapı bize hem büyük sorumluluk yüklüyor hem de yaptırım gücü veriyor. Bu sorumluluk kapsamında hem çalışanlarımız hem de misafirlerimizde farkındalık uyandıracak çalışmalar gerçekleştiriyor ve “karbon ayak izimiz ile değil, damaklarda bıraktığımız lezzet ile” anılmayı hedefliyoruz. Yaptırım gücümüz ise tedarik zincirimizi artı değere dönüştürmek üzere hem sürdürülebilir gıda tedariği konusunda adımlar atmak hem de başta kadın üreticiler olmak üzere yerel üreticilerin ürünlerinin sadece BTA’da değil, tüm market raflarında yer almaları için yönetmelik ve mevzuatlar ile ilgili bilgi desteğiyle profesyonelleşmelerini sağlamaktan geliyor. Öte yandan Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında yer alan “Sorumlu Üretim ve Tüketim” maddesine yoğunlaşıyoruz. Bu doğrultuda, BTA genelinde 2022 yılında kullanılan sarf malzeme çeşit sayısını 330’dan 60’a indirdik. Plastik kullanımını düşürerek enerji ve karbon salınımını azalttık. Cakes & Bakes üretim tesislerinde 200 ton kâğıt, karton, plastik ve tenekeyi geri dönüştürerek orman varlıklarının korunmasını destekledik, yıllık 130 ton fireyi barınaklar ile hayvan yetiştiricilerine bağışlayarak hayvan yemi olarak değerlendirilmesini sağladık. 2023 yılında 63 ton organik atığı biyogaz tesisine teslim ederek elektrik enerjisi ve kompost yapımına katkıda bulunduk. Bu sene ünlü tasarımcımız Arzu Kaprol ile yürüttüğümüz projemiz kapsamında üniformalarımızı sürdürülebilirlik çerçevesinde yeniden tasarladık. Geri dönüştürülmüş iplik bazlı kumaşlar ve çevreci yöntemlerin kullanıldığı üniformalar bizim BTA olarak sürdürülebilirlik anlamında en güzel ifadelerimizden bir tanesi olarak öne çıkmakta olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’de endüstriyel mutfak sektörünün konumu ve kat ettiği başarılar hakkında neler düşünüyorsunuz?
Endüstriyel mutfak sektörü Türkiye’de geniş bir yelpazede faaliyet gösteren önemli bir sektör. Oteller, restoranlar, kafeler, hastaneler, okullar, havalimanları, endüstriyel tesisler gibi birçok farklı kuruluşa hizmet ediyor. Türkiye’de büyüyen turizm sektörü, gıda endüstrisindeki artan talep ve hızla gelişen restoran kültürü de sektöre olan ihtiyacı artırıyor. Sektörün üreticileri teknolojik gelişmeleri takip ederek kaliteli ve yenilikçi ürünler sunma kabiliyetinde. Ayrıca, uluslararası pazarlarda rekabet gücüne sahip bir ülkeyiz ve endüstriyel mutfak ekipmanlarının dünya çapında talep gördüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz.
2024 hedefleriniz ve gelecek projeleriniz nelerdir?
Başlıca hedefimiz her geçen gün büyüme ivmemizi artırarak özellikle sürdürülebilirlik ve dijitalizasyona yönelik operasyonlarımızla havacılık sektöründeki yön verici lider kimliğimizi korumak. Ulusal ve uluslararası iş dünyası arasında bir köprü görevi görmeyi ve ağırlama sektörünün gelişmesi için yeni adımlar atılmasına zemin hazırlamayı son derece önemli buluyoruz. Müşteri deneyimini merkezde tutarak dijitalizasyon, sürdürülebilirlik ve yaratıcı konsept geliştirme gibi önceliklerle ve bu önceliklere yönelik paydaşlıklarla, içinde bulunduğumuz sektörün gelişmesine yönelik adımlar atmanın, Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olarak değer yaratmaya odaklanmanın en önemli yol haritamız olduğunu söyleyebilirim. Bu yıl Kazakistan Almatı Havalimanı’ndaki yiyecek içecek süreçlerini hızlandırmayı planlıyoruz. Yine şu anda inşa aşamasında olan Antalya Havalimanı’nın genişleme projesi kapsamında yiyecek içecek alanlarımız oluşturulmakta. BTA olarak hizmet verdiğimiz tüm havalimanlarında mevcutta 50 bin metrekarelik yiyecek içecek alanımız bulunuyor. Önümüzdeki dönemde bu iki havalimanının faaliyete geçmesiyle birlikte 15 bin metrekare daha büyümeyi planlıyoruz.
Yeme-içme ve mutfak sektörü için 2024 sizce nasıl geçecek?
Otomasyon ve yapay zekâ gibi alanlardaki ilerlemelerle teknolojinin yeme-içme sektörüne entegrasyonunun devam etmesi muhtemel. Bu durum mutfak operasyonları, yemek dağıtım sistemleri ve müşteri deneyimi gibi çeşitli hususları da etkilemeye devam edecektir. Yemek siparişi ve yemek teslimatı için dijital platformların yükselişi de sürecek. Restoranlar, kullanıcı dostu web siteleri ve mobil uygulamaların yanı sıra verimli teslimat hizmetleriyle çevrim içi varlıklarını optimize etmek yönünde daha güçlü aksiyon alacak. Ayrıca sürdürülebilir ve etik kaynaklı gıdalara yönelik artan bir tüketici talebi var. 2024 yılında yiyecek ve içecek işletmelerinin malzemelerin sorumlu bir şekilde tedarik edilmesi, gıda israfının azaltılması ve çevre dostu ambalajların benimsenmesi gibi çevre dostu uygulamalara giderek daha fazla odaklanacağını düşünüyorum. Tüketiciler yerel işletmeleri ve üreticileri desteklemeye, yerel ürünlere giderek daha fazla ilgi gösteriyor. Bu eğilim, daha fazla restoranın yerel lezzetleri ve yerel olarak üretilen malzemeleri ön plana çıkarmasını sağlayacaktır.