20 yıldır faaliyet gösteren ve mesleki eğitim sistemi ile yönetilen bir okul olan MSA’nın aşçılık mesleğine yönelik algıyı pozitif yönde değiştirdiği, sektör ile yapılan sağlam işbirlikleri ile henüz eğitimi sürerken öğrencilerinin işe alındığı, ailelerin ve öğrenci adaylarının bu sektörde pratik eğitime dayalı eğitimi tercihe yöneldiğini anlatan Mehmet Aksel bu sistemin başka sektörlerde de çalışan modellere dönüştürülmesinin mümkün olduğunu dile getirdi.
Akan Abdula ile birlikte yeni sektörlerde özel sektör işbirliklerinin öneminin altını çizen Mehmet Aksel bu işbirliklerinde; kurulacak sıkı bir network ile hibrit programlar yapılabileceğini ve bu şekilde eğitim müfredatının sektör ile paralel ve güncel tutulabileceğini, işe alımlarda önceliği meslek okulu mezunlarına vermelerinin sağlanabileceğini, gerek kuruluş gerekse hikayenin sürdürülmesi konularında samimi olarak Mesleki eğitim konusunu benimsemiş markalar ile uzun vadeli işbirlikleri yapılabileceğini ve içeriği zenginleştirmek için farklı uzmanlıklardaki katma değerlerden yararlanılabileceğini aktardı.
Genç işsizliğe en büyük çözümü sunacak bu Yeni Mesleki Eğitim Yaklaşımı’nda; olmazsa olmazlar ise şu şekilde sıralandı:
“Mutlaka bu okullar özel okul olmalı. Diplomaları uluslararası kıymet ve geçerlilik taşımalı. Altyapıları dünyadaki örneklerin çok çok çok üzerinde kurulmalı. Hiçbir gün ve hiçbir şartta kalitelerinden ve ilkelerinden ödün vermemesi sağlanmalı. Uluslararası kurumlar tarafından acımasızca denetlenmeli. Fasiliteleri ve sundukları imkanlar, çok kuvvetli ve çeşitli olmalı. Öğrenci adaylarına özel ödeme ve konaklama imkanları sunmalı. Ve tabii ki öğrencilerine mesleğin gustosunu yansıtmalı, ‘mesleğini seven, hayatını ve yaşamayı seven’ insanlar yaratmalı. “