“Gıda, tabağımızdakilerden çok daha fazlası” diyen Fazla Gıda’nın Kurucu Ortağı ve CEO'su Olcay Silahlı, “Yaşamın devamlılığı için en temel ihtiyacımız olan gıda, aynı zamanda tüm dünyayı ortak bir paydada toplayabilen yegâne hazinelerden biri. Sadece karnımızı doyurmak değil; güzel haberleri kutlamak, çok özlenen yakınları karşılamak ya da günün yorgunluğunu üzerimizden atmak için de lezzet dolu sofralar hazırlıyoruz. Gıda aracılığıyla bağ kuruyoruz. Fakat gıdaya olan saygımızı kaybettik. Bugün üretilen gıdanın yaklaşık %15’ini hasat sırasında, %14’ü ise hasat sonrası adımlarda kaybederken yaklaşık %17’sini biz tüketiciler atığa dönüştürüyoruz. Tedarik zinciri boyunca karşılaşılan kısıtlı altyapı uygulamaları, yetersiz lojistik ve depolama sistemleri, üretim ve tedarikte alınan yanlış kararlar ve doğru gelişmeyen tüketici alışkanlıkları gibi sebepler ile gıdanın miktarı ve değeri her adımda biraz daha azalıyor. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ajandasında yer alan hedeflerin gerçekleştirilmesi için 8 yılımız kaldı ve biz bugün her zamankinden güçlü şekilde aksiyon almalıyız. Çünkü gıda sistemlerini sürdürülebilir bir şekilde ele almadığımız sürece üzerine konuşacak gıdamız olmayacak” şeklinde konuştu.
30 yıldan kısa sürede tüketecek gıda bulamayacağız
Bugün kaynak kullanımı konusunda yaklaşık iki dünyamız varmış gibi hareket ettiğimizi de vurgulayan Silahlı, “Üzerinde yaşayabileceğimiz yalnızca bir dünyamız var ve ona iyi bakmak, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak bizim sorumluluğumuzda. Küresel nüfus günden güne artmaya devam ederken asıl mücadelemiz daha fazla gıda üretimi yapmak değil mevcut sistemleri sürdürülebilir şekilde ele almak ve gıda kaybı ve israfı konusunda proaktif şekilde çalışmak olmalı. Bu asıl mücadelemizin başarılı olması etkili kaynak kullanımı, gezegen sınırlarının korunması ve gıda güvenliğinin sağlanması için son derece kritik. Mevcut sistemlerin aynı şekilde devam ettiği senaryoda 30 yıldan kısa sürede tüketecek gıda bulamayacağız ve bu durum insanlık tarihini belki de iklim krizinden daha derin şekilde etkileyecek. Gıdayı çöpe atma lüksümüz yok” dedi.
Bir yılda evde israf edilen gıda miktarı ortalama 74 kilogram
Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından açıklanan verilere göre bir insanın bir yıl boyunca sadece evde israf ettiği gıda miktarı ortalama 74 kilogram. Merceği küçültüp ülkemize çevirdiğimizde karşılaştığımız durum ise oldukça çarpıcı. Ülkemizde, ürettiğimiz gıdanın %40’ını çöpe atarken her yıl evlerimizde 93 kilogram atık oluşturuyoruz. Bu veriler ile küresel ortalamaların çok üstüne çıkıyoruz. Kültürümüzde gıdaya verdiğimiz değer düşünüldüğünde gördüğümüz bu tablo acilen harekete geçmemiz için bir uyanış çağrısı niteliğinde.
Problemi kaynağında çözmek adına herkese görevler düşüyor
Silahlı; “2016 yılında Fazla Gıda’yı kurarken sırtımıza birçok sorumluluk yükledik; iklim krizi ile mücadele etmek, sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmak ve gençlere etki odaklı işler konusunda örnek olmak. Bugün gerçekleştirdiğimiz fazlayı faydaya çevirme çalışmalarının odağında ise SKA12: Sorumlu Üretim ve Tüketim hedefinin 3. alt başlığı olan 2030 yılına kadar tedarik zinciri boyunca yaşanan gıda kaybı ve atıklarının yarıya indirilmesi yatıyor. Bu mücadelenin yalnızca özel sektörün üstlenmesi gereken bir sorumluluk olmadığını biliyoruz. Problemi kaynağında çözmek adına sektörün tüm paydaşları; devlet liderleri, özel sektördeki üst düzey yöneticiler, enstitüler ve tüketiciler kolektif bir şekilde çalışmalı ve sürdürülebilir sistemler kurulması için adım atmalı.
Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü herkese bir çağrı olsun
Fazla Gıda olarak geliştirdiğimiz teknoloji tabanlı bütünsel atık yönetim çözümlerimiz ile bu hedefi gerçekleştirmek için 5 yıldan uzun süredir çalışıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında yürüttüğümüz gıda kurtarma operasyonları, hayata geçirdiğimiz teknoloji tabanlı ürün ve hizmetler, geliştirdiğimiz uzmanlık ve partner ekosistemimiz ile bu süre içinde 47 bin tondan fazla gıdanın çöpe gitmesini engellerken 64 bin ton karbon salımını önledik ve her geçen gün etkimizi artırarak yola devam ediyoruz. Bu mücadeleyi ancak sürdürülebilirliği bir Ar-Ge çalışması olarak ele aldığımızda ve gerekli yatırımı yaptığımızda kazanabiliriz. 29 Eylül Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü’nün bu anlamda bir çağrı olarak ele alınması gerektiğini düşünüyor, doğru ve etki odaklı ortaklıklar geliştirdiğimiz takdirde başaracağımıza inanıyoruz. Şimdi, herkes için gıda kaybı ve israfını önleme zamanı” diyerek sözlerini tamamladı.